10. Hukuk Dairesi 2015/4197 E. , 2015/7568 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk(İş) Mahkemesi
Dava, hizmet tespitine ilişkindir.
Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün davalılardan Kurum ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı vekili, davacının 21.02.2004 tarihinde...İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı 100.Yıl İlköğretim Okulu nezdinde temizlikçi müstahdem olarak işe başladığını, 30.06.2009 tarihine kadar yaz dönemleri de dahil olmak üzere aralıksız çalıştığının tespitini talep etmiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
1-)6100 sayılı HMK.nun, “Taleple bağlılık ilkesi” başlığını taşıyan 26"ncı maddesinde hakimin, tarafların istem sonuçlarıyla bağlı olduğu, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği açıklanmış olmakla, hukuk yargılamasına “istemle bağlılık” ilkesi egemen kılınmıştır. Bu çerçevede; hizmet tespiti istemli davada, taleple bağlılık ilkesini ihlal edecek şekilde, davacının hizmet tespitine ilişkin talebinin 21.04.2004 tarihinden itibaren başladığı nazara alınmadan, talep aşılarak 19.04.2004 tarihinden itibaren talebin kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2-)Davalı olarak ... T emizlik Hizmetleri San. ve Tic. Ltd. Şti gösterilmesine rağmen, hüküm kısmında davacının Mahir Can isimli işyerinde çalıştığı yönünde hüküm kurulduğunun anlaşılması karşısında, hangi işyerinin işveren olduğu, davalı işyeri ile Mahir Can unvanlı işyeri arasında fiili irtibat olup olmadığı usulünce tespit edilerek, sonuca göre karar verilmesi gerekirken, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmadan hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
3-)Davanın yasal dayanağı, 5510 sayılı Yasanın Geçici 7. maddesi kapsamında uygulama alanı bulan 506 sayılı Yasanın 79/10 maddesidir. 506 sayılı Yasanın 6. maddesinde ifade edildiği üzere sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve feragat edilemez. Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi karşısında, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davaların, kamu düzenine ilişkin olduğu, bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğunun gözetilmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
Somut olayda, yukarıdaki bilgiler ışığı altında; mahkemenin 01.01.2006 sonrası yönünden verdiği ret hükmü doğru olmakla birlikte, 21.04.2004 – 01.01.2006 tarihleri arasındaki dönem yönünden; mahkemece, öncelikle davalı işyerinin kapsamı, davacının davalı işyerinde hangi işlerde çalıştığı, bu çalışmalarının ne kadar süreyle yapılabileceği, davacının İlköğretim okulunda hademelik yaptığı nazara alındığında, okulların kapalı olduğu yaz tatilinde de çalışmasının mevcut olup olmadığı, çalışmasının tam zamanlı çalışmayı gerektirip gerektirmediği, çalışmanın varlığı ve süresi yöntemince araştırılmalı, işe başlama ve işten ayrılma tarihi şüpheye mahal vermeyecek şekilde tespit edilmeli, dönem bordrolarında ismi bulunan ve mahkemece resen seçilecek tanıkların davaya konu uyuşmazlık ile ilgili bilgi ve görgülerine başvurulmalı, çalışıldığı iddia olunan okulda görev yapan öğretmenler ve komşu işyeri tanıkları re’sen saptanarak dinlenilmeli, ilgili okul müdürlüğünden, davacının 2005 Eylül – Ekim – Kasım ve Aralık aylarında davalı Bozyaka Gıda Temizlik Hizmt. Taşımacılık San. ve Tic. Ltd. Şti"de hizmet alım yoluyla çalıştığının belirtilmesi de göz önünde bulunduruldurularak, uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek, varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve hatalı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalılardan Kurum ve ... vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 16.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.