Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/11865
Karar No: 2020/104
Karar Tarihi: 13.01.2020

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2016/11865 Esas 2020/104 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davalı firma, eski çalışanları davacıya açık senet düzenleyerek iş teminatı sağladığını ancak davacıya başka iş yaptırmak isteyince iş akdini haksız bir şekilde sonlandırdığını iddia ederek senedi takibe koyduğunu söylemiştir. Davacı ise senedin bono niteliği taşımadığını ve iş akdinin haksız yere feshedildiğini iddia etmiştir. Yerel mahkeme, senedin doğru bir şekilde tanzim edilemediği sonucuna varmış ve davayı davacının lehine karara bağlamıştır. Ancak, temyiz mahkemesi yerel mahkemenin senet bedeli ile zarar miktarı arasındaki farkı hesaba katmayarak kararı bozmuştur. Kanun maddeleri: İş Kanunu md.25, 4857 Sayılı İş Kanunu md.17.
9. Hukuk Dairesi         2016/11865 E.  ,  2020/104 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    YARGITAY KARARI

    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili; 08.02.2013 havale tarihli dilekçesi ile, davacının davalı firmada 11.08.2010 tarihinden 16.08.2011 tarihine kadar çalıştığını, iş yerinde işe başlayan her şoföre iş teminatı olarak açık senet düzenlendiğini, davaya konu senedinde teminat senedi olduğunu, davacıya başka iş yaptırılmak istenmesi üzerine davacı kabul etmediğinde iş akdinin haksız fesholunduğunu, ardından senedin takibe konulduğunu, 5.000,00 TL lik bono nedeni ile davacının borçlu olmadığının tespitine asıl alacak miktarı üzerinden %40 kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili; davacıdan alınan senedin şirketin davacının eylemleri nedeni ile uğranılan zararlara ilişkin olduğunu, davacının 13.10.2010 tarihli tutanak ile bazı petrol istasyonlarından nakit para aldığını ve bunun miktarının 1210,75 Tl olduğunu, davalının araçlarını zarara uğratması nedeni ile 2.219,58 TL zarar oluştuğunu, verilen harcırahların 1.400,00 TL sinin davacı tarafça belgelendirilemediğini, bu nedenlerle davacıdan 5.000,00 TL tutarlı senet alındığını, bu nedenle davanın reddine ve %20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini savunarak davanın reddini talep itmiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece Lüleburgaz 2. İcra Dairesinin 2013/2346 esas numaralı dosyasının incelenmesinde, 13.05.2011 keşide tarihli 05.09.2011 ödeme tarihli 5.000,00 TL tutarındaki emre yazılı senedin tahsili için takibe başlandığı borçlunun borca ve yetkiye itiraz ettiği ,davalı ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, davalı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinde olmadığı, davaya konu senedin ticari kayıtlarda bulunmadığı, davacının davalı firmada 12.08.2010 tarihinde belirsiz süreli olarak işe başladığı, yapılan işin konusunun kimyevi madde depolaması olduğu, taraflarında kabulü ile tanker şoförü olarak işyerinde çalıştığı, davalının senet dayanağı olduğunu iddia ettiği zararlara ilişkin taraflar arasında düzenlenen ve davacının kabul ettiği zararların davacının maaşından mahsup edileceğinin bildirildiği, senedin açıklanan zarar miktarını karşılamadığı anlaşılmakla, taraflar arasındaki iş ilişkisi ve senedin tanzim tarihide dikkate alınarak takibe konu senedin dayanağının ispat edilmediği, teminat olarak verildiği, iş ilişkisinin sona ermesinden sonra takibe konulduğu anlaşıldığından davanın kabulüne, davacının takibe konu senet nedeni ile borçlu olmadığının tespitine ve davalının haksız takibi nedeni ile asıl alacak miktarı üzerinden %20 tazminata hükmedilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının takip konusu bonodan kaynaklanan bir borcunun bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Somut uyuşmazlıkta davacı vekili; müvekkilinin keşideci, davalının lehdar sıfatıyla yer aldığı 5.000,00 TL tutarlı bonoya dayalı olarak davalı tarafından müvekkili aleyhine takibe girişilmiş ise de, bu çekin davalı şirkette şoför olarak çalışmaya başladığı sırada teminat olarak müvekkilinden alındığını, sonrasında haksız şekilde iş akdinin feshedilip müvekkilinin işten çıkarılması üzerine bedelsiz bulunan çekin takibe konulduğunu belirterek çek nedeniyle müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine ve %40 oranında tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili ise davacıdan alınan senedin şirketin davacının eylemleri nedeni ile uğranılan zararlara ilişkin olduğunu, davacının 13.10.2010 tarihli tutanak ile bazı petrol istasyonlarından nakit para aldığını ve bunun miktarının 1210,75 Tl olduğunu, davalının araçlarını zarara uğratması nedeni ile 2.219,58 TL zarar oluştuğunu, verilen harcırahların 1.400,00 TL sinin davacı tarafça belgelendirilemediğini, davanın reddini savunmuştur.
    Bilirkişinin de tespit ettiği üzere davacı işçi davalı işverene ait araca anlaşmalı bayi dışında başka bir yerden aldığı yakıt nedeniyle oluşan 1210.75 TL zararı ve kullandığı araçla yaptığı kaza sebebiyle araçta oluşan hasar bedeli olan 2219.58 TL zararı kabul etmiştir. Hal böyleyken fesih tarihiyle aynı tarihli olan 5000 TL’lik bononun tamamen karşılıksız olduğunu söylemek mümkün değildir. Davanın bono bedeliyle zarar miktarı arasındaki fark olan 1569.67 TL üzerinden kabulü gerekirken mahkemece yukarıda yazılı olan yönler dikkate alınmadan yazılı şekilde karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.
    F) SONUÇ:
    Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 13/01/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi