
Esas No: 2019/3616
Karar No: 2019/10533
Karar Tarihi: 31.10.2019
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2019/3616 Esas 2019/10533 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı bankanın faklı şubelerinden değişik zamanlarda kullandığı tüketici kredilerinden dolayı dosya masrafı, komisyon vb. isimler altında haksız kesintilen yapıldığını ileri sürerek toplamda 3.001,00 TL’nın faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 2.950 TL TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun"un 68/1.maddesine göre; “Değeri iki bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda ilçe tüketici hakem heyetlerine, üç bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine, büyükşehir statüsünde bulunan illerde ise iki bin Türk Lirası ile üç bin Türk Lirası arasındaki uyuşmazlıklarda İl Tüketici Hakem Heyetlerine başvuru zorunludur. Bu değerlerin üzerindeki uyuşmazlıklar için tüketici hakem heyetlerine başvuru yapılamaz.” Yeniden değerleme oranındaki artış nedeniyle 01.01.2015 tarihinden itibaren yasadaki 2.000,00 TL’lik miktar 2.200,00 TL’ne, 3.000,00 TL’lik miktar 3.300,00 TL’ye çıkmıştır. Bu husus dava şartı olup, Tüketici Mahkemelerince re"sen dikkate alınması gerekir. Tüketici hakem heyeti veya tüketici mahkemesinin görevli olup olmadığı hususu uyuşmazlığın tüketici hakem heyeti veya mahkemeye başvuru tarihindeki değeri esas alınarak belirlenir.
Somut olayda, davacı haksız kesinti olduğu iddiası ile toplam 3.001,00 TL alacağın tahsili istemiştir. Davacının talebi dikkate alındığında uyuşmazlığa bakma görevi il tüketici hakem heyetine aittir. Hal böyle olunca, mahkemece, dava değerinin 6502 sayılı yasanın 68. maddesi gereğince Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvuruda bulunmasını zorunlu kılan miktarda olduğu ve bu miktar için mahkemeye dava açılmasının Yasa gereği mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın, dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde işin esasına girilerek davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, 2. bent gereğince davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 31/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.