9. Hukuk Dairesi 2014/23545 E. , 2015/34477 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 16. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/04/2014
NUMARASI : 2011/334-2014/135
Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ie izin ücreti, fazla mesai ücreti, asgari geçim indirimi, ücret, genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti
Davacı vekili, davacının 21/11/2001 tarihinde davalı iş yerinde çalışmaya başladığını, en son 680,00 TL net ücret aldığını, lojmanda kalan davacının elektrik, su ve ısınma giderlerinin davalı tarafından karşılandığını, 15/07/2011 tarihinde iş akdinin haksız olarak feshedildiğini, davacının ödenmeyen kıdem ve ihbar tazminatı, fazla mesai alacağı genel tatil ücret alacağı, yıllık ücretli izin alacağı, 2011 yılı Temmuz ayı ücret alacağı ve 2008 yılı Ocak ayından 2011 yılı Temmuz ayına kadar ödenmeyen AGİ alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesine talep ile dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti
Davalı vekili, davacının 25/10/2014 tarihinden 05/04/2005 tarihine kadar halkla ilişkiler elemanı, 05/04/2005 tarihinden 14/09/2010 tarihine kadar Peyzaj bölümünde bahçıvan, 14/09/2010 tarihinden 15/07/2011 tarihine kadar temizlik elemanı olarak çalıştığını, fazla mesai yapmayan davacının tatil günleri, resmi ve dini bayramlarda çalışmadığını, yıllık izinlerini kullandığını, davacının Gaziosmanpaşa 1 Noterliğinin 08/07/2011 tarih 14629 yevmiye nolu ihtarnamesi ile iş akdini feshettiğini, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davacının sigorta kurumunun 07.07.2011 tarihli kıdem tazminatına esas yazısına istinaden 1475 sayılı İş Kanunun 14/5 maddesi gereğince iş akdini feshettiği, ancak davacının 08.07.2011 günü başka bir işyerinde çalışmaya başladığı ve akabinde iş sözleşmesini emeklilik nedeniyle feshettiği, bu duruma göre fesih hakkını kötüye kullandığı, iş sözleşmesini kendi feshettiği içinde ihbar tazminatına da hak kazanamadığı, kullanmadığı yıllık izinleri ve ödenmeyen ücret alacağı bulunduğu, kıdem-ihbar tazminatı ve asgari geçim indirimi taleplerinin reddine, diğer taleplerin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz
Kararı davacı ve davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanunî gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- İşçinin öz varlığı olan emeğin sözleşmeye konu olması sebebi ile iş sözleşmesini düzenleyen kural ve kurumların ifadesi olan iş hukuku alanında, temel hak ve özgürlüklerin en geniş anlamı ile korunması ve işçi lehine yorumlanması esastır.
1475 sayılı yasaya 4447 sayılı yasa ile eklenen 5. bentte, "506 Sayılı Kanunun 60 inci maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (a) ve (b) alt bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı Kanunun Geçici 81 inci maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılmaları nedeniyle" işçilerin kıdem tazminatına hak kazanabileceği hükme bağlanmıştır. Düzenlemenin amacı, pirim ödeme ve sigortalılık süresi yönünden emeklilik hakkını kazanmış olsa da, diğer bir ölçüt olan emeklilik yaşını beklemek zorunda olan işçilerin, bundan böyle çalışma olmaksızın işyerinden ayrılmaları halinde kıdem tazminatı alabilmelerini sağlamaktır. İşçi ayrıldığı tarihte sigortalılık süresini ve pirim gün sayısını tamamlamış ise kıdem tazminatına hak kazanacaktır. Hakkın kötüye kullanılmadığı sürece işçinin herhangi bir neden belirterek veya neden belirtmeden ayrılması, kıdem tazminatını hak kazanmasını etkilememelidir. Zira yasadan doğan bir hakkı bulunmaktadır. İşçinin daha sonra bunu belgelendirmesi ve işverene sunması, kıdem tazminatına hak kazanılmasını ortadan kaldırmaz. Ayrıca çalışma hakkı anayasal bir haktır. Davacının ayrıldıktan sonra yeni iş bulması, bu hak kapsamında değerlendirilmelidir. Yasal hakkını kullanan işçinin, ayrılmadan önce ve çalışırken iş bulduğu savunulmadığı sürece bu hakkını kullanması, hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirilemez.
Dosya içeriğine göre davacı, davalı Sitede kapıcı olarak 21.11.2001-08.07.2011 arasında belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışmıştır. Davacının SGK"dan aldığı 07.07.2011 tarihli yazıda, 24 yıldır sigortalı ve 3644 gün prim ödemesi olduğu belirtilmiştir. Davacı, 08.07.2011 tarihli noter ihtarnamesinde, “Yaptığım iş nedeniyle fazla çalışma yapıyorum. 1475 sk.un 14/5 maddesi uyarınca akdimi feshettim. Alacaklarım ödenmezse dava açacağım.” demiştir. İhtarname, davalıya, 14.07.2011 günü tebliğ edilmiştir. Sigortalı hizmet döküm cetveline göre davacı, ayrıldıktan bir gün sonra 08.07.2011 günü başka bir işyerinde çalışmaya başlamıştır. Davalı, 15.07.2011 itibarıyla davacının işten ayrılışını SGK"ya bildirmiştir.
Mahkemece, davacının 08.07.2011 günü başka bir işyerinde çalışmaya başlaması ve akabinde iş sözleşmesini emeklilik sebebiyle feshetmesinin fesih hakkının kötüye kullanımı olduğu sonucuna varılarak, kıdem-ihbar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta davacı, 07.07.2011 günü SGK"dan aldığı yazı üzerine, 08.07.2011 günü iş sözleşmesini, fazla çalışma alacaklarının ödenmemesi ve 1475 sayılı Yasanın 14/5. maddesi uyarınca feshetmiş ve başka bir yerde işe girmiştir. Davacının ödenmemiş fazla çalışma alacağı da bulunmaktadır. Davacının, SGK"dan aldığı yazıdan sonra iş sözleşmesini feshedip başka bir yerde işe başlaması fesih hakkının kötüye kullanıldığını göstermez. Mahkemece, davacının kıdem tazminatı talebinin kabulü yerine reddedilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
3-Mahkemece, ret vekâlet ücretinin ne kadar olduğunun gerekçeli kararda gösterilmemesi, 6100 sayılı HMK"nın 297. ve 298. maddelerine aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek hâlinde ilgililere iadesine, 07.12.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.