20. Hukuk Dairesi 2013/3130 E. , 2013/8326 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi ..., Orman Yönetimi ve davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... Köyü 134 ada 15 parsel sayılı 6208,56 m² yüzölçümündeki taşınmaz, Ekim 1955 tarihli 29 nolu tapu kaydı nedeniyle tarla niteliğiyle davalı adına tespit edilerek, 27.07.2006’da tapuya kaydedilmiştir. Davacı ..., taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla tapu kaydının iptali ve orman niteliğiyle ... adına tescili istemiyle dava açmış, Orman Yönetimi aynı iddiayla davaya katılmıştır. Mahkemece, davacı Hazinenin ve katılan ... Yönetiminin davalarının reddine karar verilmiş, davacı ... ve katılan ... Yönetimi tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 29.03.2012 gün ve 2012/3408 - 4787 sayılı kararıyla kısmen onanıp, kısmen bozulmuştur.
Daire kararında özetle; "Taşınmazın (B) işaretli bölümünün orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığından, davacı ... ve katılan ... Yönetiminin bu bölüme ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanması gerekmiştir.
(A) işaretli 3893,57 m² yüzölçümlü bölüm bakımından; mahkemece, çekişmeli taşınmazın kesinleşen tahdit dışında kaldığı ve orman sayılmayan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de, taşınmaza uygulanan Ekim 1955 tarihli 29 nolu tapu kaydı yön belirtmeksizin tepe ve çayır okuduğuna ve eylemli durumda da taşınmaz batı yönden 1998 yılında kesinleşen ormana bitişik bulunduğuna, değişebilir sınırlar içerdiğine göre, 3402 sayılı Kanunun 20/C maddesi gereğince yüzölçümüne değer verilerek kapsamının belirlenmesi gerektiği, tapu kaydı dava dışı başka parsellere de revizyon görmüş ve miktarı kadar yer davalılar adına tespit edilerek kesinleşmiş olduğuna, ayrıca, taşınmazın (A) bölümünün karaçam ağaçları ile kaplı eylemli orman olduğu, 1951 tarihli hava fotoğrafında üzerinde münferit orman ağaçları bulunan alanda görüldüğü dikkate alındığında dayanılan tapu kaydı uysa bile 4785 sayılı Kanun ile hukukî değerini yitirdiği ve ormanlarda sürdürülen zilyetliğe de değer verilemeyeceği gözönünde bulundurularak taşınmazın (A) işaretli bölümü yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği açıklanarak bozulmasına" karar verilmiştir.
Mahkemece, Daire kararına uyulduktan sonra, davanın kısmen kabulüne, (A) işaretli 3893,57 m² bölümünün tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle ... adına tesciline, (B) bölümüne yönelik karar kesinleştiğinden tekrar karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm, ..., Orman Yönetimi ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, orman iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1998 yılında 6831 sayılı Kanuna göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde çalışmaları bulunmaktadır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna ve çekişmeli taşınmazın (A) işaretli bölümünün eylemli orman olması nedeniyle ... adına tesciline karar verildiği, her nekadar (A) işaretli bölümün yüzölçümü, taşınmaza uygulanan değişir sınırlı 1379 m² miktarındaki tapu kaydının yüzölçümünden fazla ise de, önceki
bozma kararında (B) işaretli bölüme yönelik hükmün orman sayılmayan yerlerden olması nedeniyle onandığı ve kesinleştiği, bozma kararına uyulmakla davalı yararına usulû kazanılmış hak oluştuğu, bu nedenle (B) bölümü yönünden tekrar karar verilmemesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, davalı gerçek kişi, Orman Yönetimi ve Hazinenin temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve yatırdığı temyiz harcının istek halinde iadesine, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 24.09.2013 günü oy birliğiyle karar verildi.