3. Hukuk Dairesi 2013/7578 E. , 2013/12442 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dilekçesinde; davalı ile dava dışı...Dahi arasında imzalanan 27.08.2007 tarihli sözleşme ile üreticiden toplanan sütü depolama ve süt fabrikasına taşıma işi için bir adi ortaklık kurulduğunu, ortak olan dava dışı Ulaş"ın, sözleşmenin kendisine verdiği yetki dahilinde ortaklık payını tüm hak ve vecibeleri ile birlikte davacıya devrettiğini, davalı ortağın, ortaklık işlerini özenli bir şekilde yapmayıp ortaklığı zarara uğratmaya başlaması, bilgi vermemesi üzerine uyarıldığını ancak davalının tüm ihtarlara rağmen ortaklık sözleşmesinin kendine yüklediği edimleri yerine getirmediğini belirterek taraflar arasındaki adi ortaklığın feshi ile tasfiyesine, 10.000 TL ortaklık kar payı ile 10.000 TL sözleşmeden kaynaklı cezai şartın dava tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, davacının söz konusu ortaklık sözleşmesinin tarafı olmadığını bu nedenle davanın husumetten reddi gerektiğini belirterek davanın usulden ve esastan reddini savunmuştur.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile, taraflar arasındaki adi ortaklığın feshine, 3.591,08 TL ortaklık kar payı ile 10.000 TL cezai şart alacağının dava tarihinden itibaren reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak, taraflar cezanın miktarını tayin etmekte serbest iseler de, BK.161/son, 6098 sayılı TBK 182/son maddesinde gösterilen hükümlere göre tacir, aşırı cezanın indirilmesini talep edemeyecek ancak iktisadi olarak mahvına neden ve sonuç yaratacak olması halinde, bu durum ahlak ve adaba aykırı kabul edilerek ceza miktarında indirimin yapılabileceği kabul edilmektedir.(M.Saldırım TBK 2013 ... sf. 582-583)
Ceza koşulunun fahiş olup olmadığı, tarafların iktisadi durumu, özel olarak borçlunun ödeme kabiliyeti ile beraber, borçlunun borcunu yerine getirmemiş olması nedeniyle sağladığı menfaat, kusur derecesi ve borca aykırı davranışın ağırlığı ölçü alınarak tayin edilmeli ve hüküm altına alınan ceza miktarı hak, ... ve nesafet kurallarına uygun olarak tespit edilmelidir.
Dava konusu olayda tüm bu olgular dikkate alındığında; şeriklerin tacir olduklarının iddia ve ispat edilmemiş olmasına göre(BK 520,521,526 TBK 620,621,626) adi ortaklığa ilişkin akdedilen 27.08.2007 tarihli ...., Garantiyi İçeren Karma Sözleşmesinin, ortakların hak ve yükümlülükleri başlığını taşıyan bölümünde davalı aleyhine konulan 10.000 TL cezai şartın, sözleşmenin niteliği, adi ortaklığın varlığının dayandığı iktisadi bütünlük, yapılan işin ve sonucunun taraflarda yaratacağı ekonomik beklenti nedeniyle fahiş olduğunun kabulü ile BK.161 ve TBK 182/son maddesine göre indirim yapılması hususu nazara alınmadan hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
O halde mahkemece yapılacak iş; sözleşmede kararlaştırılan ve fahiş olan 10.000 TL cezai şart miktarında BK. 161/son TBK 182/son maddesi uyarınca indirim yaparak karar vermek olmalıdır.
Bundan ayrı olarak, taraflar arasındaki işin niteliğine, tarafların sıfatına ve uyuşmazlığın ticari mahiyette bulunmamasına göre hüküm altına alınan alacağa yasal faiz uygulanması gerekirken reeskont faizine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 11.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.