Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/4290
Karar No: 2011/4931
Karar Tarihi: 27.04.2011

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/4290 Esas 2011/4931 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2011/4290 E.  ,  2011/4931 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : PERŞEMBE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 27/12/2010
    NUMARASI : 2009/170-2010/219

    Taraflar arasında görülen davada;
    Davacı, maliki olduğu taşınmaz ile davalıya ait komşu taşınmaz arasında kat farkı bulunması, davalı taşınmazının daha yüksekte olması nedeniyle kaymalar oluştuğunu, ayrıca davalıya ait taşınmazdan akan atık suyunda taşınmazına zarar verdiğini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve tazminat istemiştir.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davacı vekili ve davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Dava, komşuluk hukukuna dayalı el atmanın önlenmesi ve yapılacak istinat duvarı bedelinin davalıdan tahsili isteğine ilişkindir.
    Davalı, her iki taşınmaz arasında istinat duvarı mevcut iken, bu duvarın davacı tarafından yıkıldığını, davacının bu tür istekte bulunamayacağını savunmuştur.
    Mahkemece, davalı tarafından davacının taşınmazına akıtılan atık su yönünden el atmanın önlenmesine, istinat duvar bedeline ilişkin isteğin ise reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan deliller ile çekişme konusu 4 parsel sayılı taşınmazın davacı adına; komşu 28 parsel sayılı taşınmazın ise davalı ve dava dışı kişiler adına paylı mülkiyet üzere kayıtlı olduğu, her iki taşınmaz arasında kot farkı bulunduğu, ( davacının taşınmazının aşağıda, davalının taşınmazının ise yukarıda olduğu ) sabittir.
    Bilgisine başvurulan bilirkişi davalı taşınmazında açıktan akıtılan pis suyun çevre ve insan sağlığına zararlı olduğunu bu nedenle davacıya zarar verdiğini ,önlem olarakta, pis suyun kapalı bir kanalla ya da plastik boru ile son noktaya kadar götürülüp orada depolanması ve dolunca vidanjörle çekilmesi gerektiğini; diğer taraftan, her iki taşınmaz arasında kot farkı bulunduğunu, taşınmazların bu yapısı ( davacının taşınmazının aşağıda, davalının taşınmazının ise yukarıda olması )nedeniyle iki taşınmaz arasına istinat duvarı yapılmasının zorunlu olduğunu rapor etmiştir.
    Her ne kadar, taşınmazlar arasındaki mevcut istinat duvarınıın davacı tarafından yıkıldığı savunulmuş ise de, bu savunma kanıtlanmış değildir.
    Öte yandan, komşu 28 sayılı parselin davalı dışındaki diğer paydaşlarınında yapılacak istinat duvarı bedelinden sorumlu olacakları kuşkusuzudur.
    Bilindiği gibi, TMK"nun komşuluk hukukuna ilişkin 737. ve 738. mddeleri kusursuz sorumluluk (objetif sorumluluk ) ilkesini getirmiştir. Komşuluktan doğan uyuşmazlıkların çözümünde gözetilmesi gerekendiğer bir ilke de özverinin "fedakarlığın ) olaya en uygun düşecek şekilde denkleştirilmesidir. Başka bir deyişle her taşınmazın maliki komşuluk huhukunudan doğan yetkilerin kullanması için gerekli ve bunların giderilmesi için yapılacak harcamalara kendi yaralanma oranında katılmakla yükümlüdür. (TMK"nun 750. maddesi)
    Somut olayda, zarar verici durumun davacının kusuruyla oluştuğunu kabul etme olanağı yoktur.
    Ne var ki, tabiat olaylarının zamanla ortaya çıkardığı ve giderilmesini kaçınılmaz hale getirdiği bir zararın varlığı açıktır.
    Hal böyle olunca; öncelikle 28 parsel sayılı taşınmazın dava dışı paydaşlarının davada yer almasının sağlanması, ondan sonra, istinat duvarı yönünden hak ve nesafet kuralları gözetilerek, yanların katılımı sağlanmak suretiyle uzman bilirkişi raporunda işaret edilen istinat duvarının müşterek yaptırılmasına karar verilmesi; atık suya ilişkin olarak ise, yukarıda açıklandığı üzere bilirkişi tarafından belirlenen önlemlerin hüküm altına alınması gerekirken, değinilen hususlar gözardı edilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.
    Tarafların, bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27.04.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi

     



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi