20. Hukuk Dairesi 2013/3863 E. , 2013/8488 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine, Orman Yönetimi ve ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... vekili, 29.03.2002 havale tarihli dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği .... Köyünde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının müvekkili yararına oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre müvekkili adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davacının davasının kabulüne, fen bilirkişi tarafından düzenlenen krokili raporda (A) ile işaretlenen 13.985.92 m2 yüzölçümlü taşınmazın 2000 yılında 3367 sayılı Kanun uyarınca yapılıp 2003 yılında kesinleşen köy yerleşim planının içinde kaldığı, bu tarihe kadar davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu ancak köy yerleşim alanı çalışmasının tahsis niteliğinde olduğu, tahsis edilmiş yer hakkında tescil kararı verilemeyeceği gerekçesi ile (A) ile işaretlenen yerde davacının mülkiyet ve zilyetlik hakkının tesbitine, (B) ile işaretlenen 4.357,51 m2 yüzölçümlü taşınmazın köy yerleşim planı dışında kaldığı ve davacı yararına zilyetlik yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu gerekçesi ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, Hazine ve Orman Yönetimi ile ... tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20.Hukuk Dairesinin 2009/5940 - 9019 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede yapılan orman tahdidine ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile çekişmeli taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı 1/5000 ölçekli orman tahdit harita örneği bulundukları yerden getirtildikten sonra mahkemece, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek iki mühendis ve bir harita mühendisinden oluşturulacak üç kişilik bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte bu belgeler uygulanmak suretiyle taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığı tereddüde mahal bırakılmayacak şekilde belirlenmelidir.
Dava konusu taşınmazın orman sayılmayan ve zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olduğunun belirlenmesi halinde, dava konusu taşınmaz ve etrafını gösterir ve ilk defa o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile taşınmaza bitişik ya da yakın komşu parsellerin, kadastro tespit tutanak örnekleri ve bu parsellere uygulanan tapu ve vergi kayıtları ilk oluşturulduğu günden itibaren tüm gittileri ile, yine en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile M.K.’nun 713. maddesine dayanılarak açılan davalarda dava tarihinden 15 - 20 yıl önce iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları bulunduğu yerlerden istenerek, bu belgeler ziraat fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi, bir harita, kadastro (jeodezi ve fotogrametri) mühendisi ile iki orman yüksek mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla, dava konusu taşınmaz ile çevresine uygulanıp bu belgelerde dava konusu yer belirlendikten sonra, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmaz niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, imar ve ihya ile zilyetliğin hangi tarihte başlayıp tamamlandığının belirlenmesi ve tüm deliller toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulü ile fen bilirkişi krokisinde (A) ile işaretlenen 13985,92 m2’lik yerde davacının mülkiyet ve zilyetlik hakkının tesbitine, (B) ile işaretlenen 4.357,51 m2 yüzölçümlü taşınmazın köy yerleşim planı dışında kaldığı ve davacı yararına zilyetlik yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu gerekçesi ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm Hazine ve Orman Yönetimi ile ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 05.07.1971 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ile daha sonra 12.05.1992 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması vardır. Genel arazi kadastrosu işlemi 1963 yapılıp sonuçları 03.03.1967 - 01.04.1967 tarihleri arasında ilân edilip kesinleşmiştir. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak uzman orman bilirkişi tarafından orman kadastrosu, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tespit ve tescil kararı verilen kişi yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenmiştir. Her ne kadar, (A) ile işaretli bölüm içinde davalı köy tüzelkişiliği adına tapuda tescilli olan bölümlerin tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesi gerekirken davacının mülkiyet ve zilyetlik hakkının tesbiti ile yetinilmesi doğru değil ise de, davacının temyizi bulunmadığından bu yön bozma nedeni yapılmamıştır. Belirtilen nedenlerle, davalıların temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine ve köy tüzel kişiliğine ayrı ayrı yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 30/09/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.