3. Hukuk Dairesi 2020/938 E. , 2020/1821 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; ... Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile hizmet alım sözleşmesi yaptıklarını ve sözleşmeye göre bu hastane tarafından koroner anjiyografi tetiklerinin yapılması için bazı hastaların şirketlerine ait ... Hospital"a sevkli olarak gönderildiği takdirde gerekli işlemleri tamamladıktan sonra bunların bedelini ... Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne fatura edeceklerini kararlaştırdıklarını, buna rağmen davalı kurum tarafından, ... Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden sevkli gelen hastaların tedavi ücretlerinin kendilerine fatura edildiği gerekçesiyle 22/09/2011 tarihli yazı ile 2009 ve 2010 yıllarında SGK’ya fatura edilen sağlık hizmet bedeline ait KDV dahil 160.830,36-TL"nin yasal faiziyle birlikte alacaklarından mahsup edileceğinin bildirildiğini, ancak fatura bedellerinde yapılan kesintilerin yersiz olduğunu, zira söz konusu hastaların sevk kağıtlarını ibraz etmedikleri için tedavi edilmek üzere ilk defa hastanelerine başvuran hastalar gibi değerlendirilerek, faturalandırmalarının kuruma yapıldığını, bu nedenle davalı kuruma 160.830,36-TL borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
Davalı; taraflar arasında imzalanmış olan Özel Sağlık Hizmeti Sunucularından Sağlık Hizmeti Satın Alım Sözleşmesi’nin yetkili mahkemeyi düzenleyen ilgili maddesinde Ankara mahkemelerinin yetkili kılındığını, bu sebeple yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, ... Eğitim ve Araştırma Hastanesi ile davacı ... Hospital hastanesi arasında anjiyografi tetkikleri için sözleşme bulunduğunu ve sevkle gelen hastaların ücretini SGK"ya fatura etmemesi gerekirken, fatura ettiğini savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davaya konu uyuşmazlığın sağlık hizmetlerinin satın alınması sırasında yapılan ihlalden doğmuş olması nedeniyle, 5510 sayılı kanunun değişik 73,101 ve 103. Maddeleri uyarınca mahkemenin görevsizliğine, HMK 20. Maddesi uyarınca belirtilen süreler içerisinde davacının talebi halinde dava dosyasının Görevli Nöbetçi Bakırköy İş Mahkemesine gönderilmesine dair verilen karar Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 16.3.2012 tarihli 2012/3446 Esas, 2012/6933 Karar sayılı kararıyla; taraflar arasındaki ilişkinin borçlar
hukukundan kaynaklanması nedeniyle yargılama yapma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesi’nde olduğundan, görevsizlik kararı verilmesinin hatalı olduğu, işin esası incelenerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozma sonrasında yapılan yargılama neticesinde mahkemece davanın kabulü ile; davacının 160.830,36-TL cezai şarttan dolayı borçlu olmadığının tespitine, davacı tarafından yapılan 21,30-TL yeni dava harcı, 1.500,00-TL bilirkişi ücreti, 60,00-TL araç ücreti, 450,00-TL ek bilirkişi ücreti, 195,40-TL keşif harcı ve 426,55-TL posta masrafı olmak üzere toplam 2.653,25-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, söz konusu karar süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davalının yargılama gideri olarak aleyhine hükmedilen harca yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Davalı SGK Başkanlığı"nın 492 sayılı Harçlar Kanunu ve 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu"nun 36. maddesi hükmüne göre harçtan muaf olması nedeniyle kendisinden karar ve ilam harcı alınmamasına hükmedilmesi yerinde olmuş ise de davacı tarafından karşılanan 21,30 TL yeni dava harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün, HUMK"nun 438/7 maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenle davalının temyiz itirazının kabulü ile; hükmün 2. fıkrasında yazan "davacı tarafından peşin olan olarak alınan 2.388,35-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine," ifadesinin çıkartılarak yerine, " davacıdan dava açarken alınan 21,30 TL başvuru harcı ile peşin harç olarak alınan 2.388,35 TL ki toplam 2.409,65 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine" ifadesinin yazılmasına, yine hükmün 4. fıkrasında yazan "Davacı tarafından yapılan 21,30-TL yeni dava harcı, 1.500,00-TL bilirkişi ücreti, 60,00-TL araç ücreti, 450,00-TL ek bilirkişi ücreti, 195,40-TL keşif harcı ve 426,55-TL posta masrafı olmak üzere toplam 2.653,25-TL yargılama giderinin davalından alınarak davacıya verilmesine," ifadesinin çıkartılarak yerine, "Davacı tarafından yapılan 1.500,00-TL bilirkişi ücreti, 60,00-TL araç ücreti, 450,00-TL ek bilirkişi ücreti, 195,40 TL keşif harcı ve 426,55-TL posta masrafı olmak üzere toplam 2.631,95-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine," ifadelerinin yazılması sureti ile hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/02/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.