21. Hukuk Dairesi 2016/6432 E. , 2018/498 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Davacı, yurtdışında geçen hizmetlerine ilişkin belgelerin ve diğer emekliliğine esas belgelerin sahte olmadığının tespitine emeklilik işlemlerinde bir usulsüzlüğünün olmadığına ve 2010 tarihinden itibaren emekliliğe hak kazandığına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Davacı, yurtdışında geçen hizmetlerine ilişkin belgelerin sahte olmadığının tespiti ile 2010 yılında yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacının Lübnan (Beyrut) ülkesinde çalıştığına dair yurt dışında geçen hizmetlerinden dolayı hizmet borçlanma belgelerinde herhangi bir usulsüzlüğün bulunmadığının tespitine, davacının emeklilik işlemlerinde herhangi bir usulsuzluğun olmadığının tespitine ve davacının geçmişe dönük olarak 2010 tarihinden itibaren emekliliğe hak kazandığının tespitine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının yeminli mütercim belgesi ile birlikte Beyrut Büyükelçiliği"nin 08/01/2010 tarihli imzası ile onaylı, davacının 03/01/1985-31/12/1991, 14/01/1992-01/07/1998, 30/06/1999-30/03/2008 tarihleri arasında yurt dışında çalıştığını gösterir hizmet belgesine istinaden yurt dışı borçlanma talebinde bulunup 15/02/2010 tarihinde yurtdışı borçlanmasını ödediği, 17/08/2010 tarihinde yaşlılık aylığı tahsis talebinde bulunduğu, Kurum"un 17/01/2012 tarih ve 120803120 sayılı teftiş raporu ile davalı kuruma sunulan bir kısım belgelerin Beyrut Büyükelçisi... tarafından imzalanmadığının tespit edilmesi nedeniyle yapılan araştırmada listede belirtilen sigortalıların yurt dışı borçlanma taleplerinin iptal edilmesi ile ödenmiş aylıkların ve yapılan tüm Kurum giderlerinin yasal faizi ile birlikte tahsili yoluna gidilmesi gerektiğinin belirtildiği, sahtelik iddiası ile ilgili olarak davacı hakkında suç duyurusunda bulunulduğu, davacının yurda giriş-çıkış kayıtlarına ilişkin bir kısım evrakların bulunduğu, davacı tanıklarının dinlendiği, Mahkemece 08/01/2010 tarihli belgenin doğruluğunun Lübnan Çalışma Bakanlığı"ndan sorulduğu, ancak cevap gelmeden aynı nitelikteki bir dosyada aynı gerekçelerle verilen kararın Dairemizin 2014/14030 E, 2015/16175 K sayılı kararı ile onandığı gerekçesi ile ara karardan dönülüp davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, Türk Büyükelçiliği tarafından onaylanan çalışma belgesine dayanak bilgilerin davacı tarafından sunulduğu dikkate alınmadan, yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.
Mahkemece yapılacak iş; Lübnan Çalışma Bakanlığı"nca düzenlenen belgenin doğrulanması için belge sureti de eklenilerek yeniden yazı yazmak, varsa davacının söz konusu belgede bildirilen çalışmasına ilişkin belgelerin onaylı bir suretini istemek, ceza soruşturma dosyasının akıbetini araştırmak, dosya kapsamındaki pasaport ve yurda giriş çıkış tarihlerine ilişkin diğer belgeler değerlendirilerek davacının Lübnan’a giriş çıkış yaptığı tarihlerin hizmet olarak borçlandığı sürelerle uyumlu olup olmadığını tespit etmekten ibarettir.
Kabule göre de, davacının hangi tarihten itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığı belirtilmeden infazda tereddüt yaratacak şekilde davacının geçmişe dönük olarak 2010 tarihinden itibaren emekliliğe hak kazandığının tespitine karar verilmesi hatalı olmuştur.
Mahkemenin, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki esaslar doğrultusunda yargılama yaparak, elde edilecek sonuca göre karar vermesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 23/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi