Esas No: 2021/9017
Karar No: 2022/1415
Karar Tarihi: 25.01.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/9017 Esas 2022/1415 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararda, suçu sabit görülen bir sanık hakkında asıl dosyada beraat, birleşen dosyada hükümlülük kararı verildiği belirtilmiştir. Temyiz talebinde bulunan Gümrük İdaresi vekilinin hükmü temyize yetkisi bulunmadığına karar verilerek reddedilmiştir. Sanık müdafiinin ise hükümle ilgili olarak tekerrür hükümlerinin uygulanmaması yönündeki talepleri kabul edilmemiştir. Kararda ayrıca suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın ilgili maddelerinin dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir. Kararın sonunda ise kanun maddeleri olan 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrasının gözetilmesi gerektiği belirtilerek hüküm 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca bozulmuştur.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Sanık ... hakkında asıl dosyada beraat, birleşen dosyada hükümlülük, sanık ... hakkında hükümlülük (birleşen dosya); müsadere
Yerel mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I.Müşteki Gümrük İdaresi vekilinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Usulüne uygun davetiye ile duruşmadan haberdar olduğu halde katılma talebinde bulunmayan Gümrük İdaresi vekilinin hükmü temyize yetkisi bulunmadığından vaki temyiz inceleme isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 317. maddesi gereğince REDDİNE,
II.Sanık ... müdafiinin temyiz talebinin incelenmesinde;
Mahkeme’nin 17.02.2015 tarihli tutanağına konu dosya 2015/49 Esas sırasına kayıt edilerek, Mahkeme’nin 17.02.2015 tarih 2015/49 Esas 2015/152 Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiş ve anılan karar 24.03.2015 tarihinde temyiz edilmeden kesinleşmiş olduğundan tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
Tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık hakkında TCK’nun 58. maddesi uyarınca tekerrür hükümlerinin uygulanmaması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
1-Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10. madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu gözetildiğinde;
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5 madde ve fıkrası uyarınca temel cezanın belirlenmesinden sonra, 3/10.madde ve fıkrası gereğince uygulama yapılması ve yine aynı Yasanın 3/22 ve 5/2. maddelerinin de uygulama şartlarının oluşup oluşmadığının somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2-Usulüne uygun davetiye ile duruşmadan haberdar olduğu halde katılma talebinde bulunmayan Gümrük İdaresi lehine vekalet ücretine hükmolunması,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25.01.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.