Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2916
Karar No: 2020/1852
Karar Tarihi: 02.03.2020

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2019/2916 Esas 2020/1852 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davalı tarafın reddi istemi üzerine alınan kararda, davacı tarafın kardeşi olan muris'in Almanya'nın bir şehrinde noterde düzenlediği vasiyetnameden bahsedildiği ve bu vasiyetnamenin açılmasına dair kararın tanınmasının talep edildiği belirtilmiştir. Ancak, ilk derece mahkemesi tarafından sunulan belgelerde kesinleşme şerhi ve yeterli tercüme bulunmadığı gerekçesiyle davacı tarafın isteği reddedilmiştir. Bu karar, yapılan inceleme sonucunda usul ve yasaya uygun olmadığı gerekçesiyle bozulmuştur. Tenfiz ve tanıma davalarında dava dilekçesine yabancı mahkeme ilamının o ülke makamlarınca usulen onanmış aslının ya da ilamı veren yargı organı tarafından onanmış örneğinin ve onanmış tercümesinin, ilamın kesinleştiğini gösteren ve o ülke makamlarınca usulen onanmış yazı veya belge ile onanmış tercümesinin eklenmesi gerektiği belirtilmiştir. Kanunun 50 ilâ 57.maddeleri “tenfiz” e, 58 ile 59.maddeleri ise “tanıma”ya ilişkindir.
3. Hukuk Dairesi         2019/2916 E.  ,  2020/1852 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ...BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 17. HUKUK DAİRESİ


    Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen yabancı mahkeme kararının tanınması davasının reddine dair verilen hüküm hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, kardeşi olan muris ..."in 25/04/2012 tarihinde Almanya ... şehrinde noterde vasiyetname düzenlediğini, murisin 29/04/2012 tarihinde vefat ettiğini, vasiyetnamenin 09/08/2012 tarihinde ... şehrinde okunduğunu ileri sürerek vasiyetnamenin açılmasına dair kararın tanınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılar, davanın reddini istemiştir.
    İlk derece mahkemesi tarafından, kesinleşme şerhli kararın sunulmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, davacı istinaf yasa yoluna başvurmuş, Bölge Adliye Mahkemesi de istemin esastan reddine karar vermiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Tenfiz ve tanıma davalarında; dava dilekçesine yabancı mahkeme ilamının o ülke makamlarınca usulen onanmış aslının veya ilamı veren yargı organı tarafından onanmış örneğinin ve onanmış tercümesinin, ilamın kesinleştiğini gösteren ve o ülke makamlarınca usulen onanmış yazı veya belge ile onanmış tercümesinin eklenmesi gerekmektedir. 5718 sayılı Yasanın 53.maddesinde yer alan düzenleme bu şekildedir.
    Davaya konu istem, yabancı mahkeme kararının tanınmasına ilişkin bulunmakla öncelikle, buna ilişkin yasal düzenlemeler ile kavram ve kurumların irdelenmesinde yarar vardır:
    Yabancı Mahkeme Kararlarının Tanınması ve Tenfizi, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun (MÖHUK)’un İkinci Kısmının İkinci Bölümünde düzenlenmiştir. Kanunun 50 ilâ 57.maddeleri “tenfiz” e, 58 ile 59.maddeleri ise “tanıma”ya ilişkindir.

    5718 sayılı Kanunun; “Tenfiz Kararı” başlıklı 50.maddesinin 1.fıkrasında:
    “Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye"de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır.”
    “Tenfiz İstemi” başlıklı 52.maddesinin 1.fıkrasının 1.cümlesinde:
    “Kararın tenfiz edilmesinde hukukî yararı bulunan herkes tenfiz isteminde bulunabilir..”
    “Tenfiz Şartları” başlıklı 54.maddesinde:
    “(1) Yetkili mahkeme tenfiz kararını aşağıdaki şartlar dâhilinde verir:
    a) Türkiye Cumhuriyeti ile ilâmın verildiği devlet arasında karşılıklılık esasına dayanan bir anlaşma yahut o devlette Türk mahkemelerinden verilmiş ilâmların tenfizini mümkün kılan bir kanun hükmünün veya fiilî uygulamanın bulunması.
    b) İlâmın, Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine girmeyen bir konuda verilmiş olması veya davalının itiraz etmesi şartıyla ilâmın, dava konusu veya taraflarla gerçek bir ilişkisi bulunmadığı hâlde kendisine yetki tanıyan bir devlet mahkemesince verilmiş olmaması.
    c) Hükmün kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması.
    ç) O yer kanunları uyarınca, kendisine karşı tenfiz istenen kişinin hükmü veren mahkemeye usulüne uygun bir şekilde çağrılmamış veya o mahkemede temsil edilmemiş yahut bu kanunlara aykırı bir şekilde gıyabında veya yokluğunda hüküm verilmiş ve bu kişinin yukarıdaki hususlardan birine dayanarak tenfiz istemine karşı Türk mahkemesine itiraz etmemiş olması.” yasal ifadesini içermektedir.
    “Tanıma” başlıklı 58.maddesinde:
    “(1) Yabancı mahkeme ilâmının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilâmın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır. Tanımada 54 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi uygulanmaz.
    (2) İhtilâfsız kaza kararlarının tanınması da aynı hükme tâbidir.
    (3) Yabancı mahkeme ilâmına dayanılarak Türkiye"de idarî bir işlemin yapılmasında da aynı usul uygulanır.”
    “Kesin Hüküm ve Kesin Delil Etkisi” başlıklı 59.maddesinde:
    “Yabancı ilâmın kesin hüküm veya kesin delil etkisi yabancı mahkeme kararının kesinleştiği andan itibaren hüküm ifade eder.” Hükümleri yer almaktadır.
    Maddi anlamda kesin hükmün, taşıdığı niteliğin gereği olarak, iki sonucu bulunmaktadır: kararın kesin delil teşkil etmesi ve aynı konuda, aynı taraflar arasında, aynı sebeple dava açılması halinde karşı tarafın kesin hüküm itirazında bulunabilmesidir.
    İşte yabancı mahkeme kararının tanınmasının hukuki gerekçesini, kararın kesin hüküm kuvveti oluşturmaktadır.
    Tenfiz ve tanıma davalarında; dava dilekçesine yabancı mahkeme ilamının o ülke makamlarınca usulen onanmış aslının veya ilamı veren yargı organı tarafından onanmış örneğinin ve onanmış tercümesinin, ilamın kesinleştiğini gösteren ve o ülke makamlarınca usulen onanmış yazı veya belge ile onanmış tercümesinin eklenmesi gerekmektedir. 5718 sayılı Yasanın 53.maddesinde yer alan düzenleme bu şekildedir.
    05.10.1961 tarihli Lahey Sözleşmesinin 3. ve 4.maddelerinde tanımlanan şekilde ilamın aslına uygun olduğunun teyidi için onay şerhinin belgenin verildiği devletin yetkili

    makamlarınca karara işletilmesi, bundan sonra tercümenin orada bulunan Türk yetkili makamlarınca tasdikinin sağlanması gerekmektedir.
    Somut olayda... Yerel Mahkemesi tarafından verilen kararın kesinleşme şerhi ile noterler yetkili tercümanı tarafından yapılan tercümenin yetkili Türk makamları tarafından onandığına dair tasdik şerhine rastlanılmamıştır.
    Mahkemece, 03/12/2015 tarihinde yabancı mahkemeye kesinleşme şerhi konusunda yazılan talimata yabancı mahkeme tarafından 29/02/2016 tarihinde çevirinin yetersiz olduğu, içeriğin anlaşılamadığı şeklinde cevap verilmiştir . Mahkemece, 09/05/2016 tarihinde yabancı mahkemeye kesinleşme şerhi konusunda yeniden yazılan talimata yabancı mahkeme tarafından 01 /07/2016 tarihinde Lahey delil sağlanması sözleşmesine göre karar çıktısının (aslının) gönderilmesi talebinizin yerine getirilmesi mümkün değildir şeklinde cevap verilmiştir. Diğer bir anlatım ile İlk derece mahkemesi tarafından neyin talep edildiği Yabancı mahkeme tarafından algılanamamış ,doğru iletişim kurulamamıştır.
    Mahkemece, ... Yerel Mahkemesi tarafından verilen kararın kesinleşme şerhi ile noterler yetkili tercümanı tarafından yapılan tercümenin yetkili Türk makamları tarafından onandığına dair tasdik şerhinin dosyaya kazandırılması gerekirken, belirtilen eksiklikler giderilmeden eksik inceleme ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, doğru görülmemiştir.
    İlk derece mahkemesi kararının, yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmiş olduğundan, HMK"nın 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca, bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK"nun 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, aynı Kanunun 371 inci maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 02/03/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi