Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/6293
Karar No: 2011/6649

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/6293 Esas 2011/6649 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2011/6293 E.  ,  2011/6649 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : GEBZE 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 09/12/2010
    NUMARASI : 2009/515-2010/729

    Taraflar arasında görülen davada;   
    Davacı, kayden maliki olduğu 4836 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 2 nolu meskeni davalının haksız kullandığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesine ve 9.500,00.-TL ecrimisilin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, yargılamaya katılmadığı gibi davaya cevap da vermemiştir.
    Mahkemece, çekişme konusu taşınmazı davalının haksız kullandığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi  raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. 
    Dava, bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; çekişme konusu 2 nolu bağımsız bölümün kayden davacıya ait olduğu anlaşılmaktadır. Davacı, anılan taşınmazı davalının haksız kullandığını ileri sürerek, eldeki davayı açmış, davalı ise yargılamaya katılmamıştır. 
    Hemen belirtilmelidir ki, elatma olgusu haksız bir eylem olup, T.M.K."nun 683. maddesi hükmünden kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarının haksız fiil kimin tarafından gerçekleştirilmiş ise ona karşı açılacağı, başka bir ifade ile husumetin HUMK."nun 38. maddesi hükmü uyarınca eylemi yapan kişiye yöneltilmesi gerekeceği tartışmasızdır.
    Mahkemece yapılan keşifte, kendisine husumet yöneltilen İbrahim Hakkı’nın taşınmaza bir elatma olgusunun olmadığı, dava dışı Y.Ü.’ın anılan yeri 4 yıldır büro olarak kullandığı, yönetici N... Y... Beyanıyla tespit edildiği görülmektedir. Ayrıca; elektronik ortamda mernisten mahkemece temin edilen 08.12.2010 tarihli aile nüfus kayıtlarına göre, Y... Ü.. In davalı İ... H... Ü..."ın babası olduğu, nüfus adres kayıt sisteminde davalı yerleşim yeri adresinin "A...Sok. T... Mah. No:... içkapı  No:.. Ümraniye/İstanbul" olarak kayıtlı bulunduğu davalının da İstanbul"da ikamet edip, Kuveyt Türk Katılım Bankası A.Ş."de maaşlı olarak çalıştığını beyan etmektedir.
    Bilindiği üzere, davada husumet dava şartlarındandır. Davanın görülebilmesi için husumetin doğru hasıma yöneltilmesi icap eder.
    Hal böyle olunca; dosya kapsamı ile her ne kadar dava dilekçesinin dava konusu dairede davalının birlikte oturan babası Y... Ü...’a tebliği yapılmışsa da, yapılan uygulama ile davalının dava konusu taşınmaza bir elatması belirlenmediğine göre anılan davalı yönünden davanın pasif husumetten reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir.
    Davalının, bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün HUMK."nun  428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,   02.06.2011  tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

      KARŞI OY YAZISI

    Her nekadar, sayın çoğunluk tarafından her iki tarafça tanık olarak bildirilmediği halde yapılan keşifte re"sen dinlenen yönetici N...Y..."ın beyanları esas alınmak suretiyle pasif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiği yönünde hüküm bozmaya sevk edilmiş ise de sayın çoğunluğun görüşlerine katılmıyorum. Şöyle ki;
    UYAP üzerinden (MERNİS) nüfus kayıtları incelendiğinde  davalının babası Y... Ü..."ın K... Mah. H...B... Cad. No:.... Kocaeli/İzmit adresinde davalı ile birlikte ikamet ettiği, bu nedenle bu adreste  yapılan tebligatların aynı çatı altında yaşaması sebebi ile geçerli olduğu, buna karşı, Y... Ü..."ın işyeri adresinin (MERNİS) kayıtlarına göre Z..P... Mah. R... Sok. No:... Kadıköy/İstanbul olduğu, davaya konu bağımsız bölümün Y... Ü..."ın işyeri adresi olarak görünmediği, dava dışı Y... Ü..."ın kendi beyanı ile oluşturulan resmi kayıtlar karşısında  yöneticinin beyanına itibar edilemeyeceği, davalının temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü hususların  davayı uzatmaya yönelik iyiniyetten uzak iddialar olduğu, bu nedenle mahkeme tarafından verilen kararın doğru olduğu ve onanması gerektiği düşüncesi ile sayın çoğunluk görüşüne katılamıyorum.


         



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi