Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/9903
Karar No: 2013/12952
Karar Tarihi: ...09.2013

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/9903 Esas 2013/12952 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2013/9903 E.  ,  2013/12952 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE ... MAHKEMESİ


    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
    Davacılar vekili dilekçesinde; davalı ..."na ait dava konusu 277 parselin 1100m2"lik kısmını davacıların murisi babalarının yıllarca kullandığını, daha sonra davalının ....01.1974 tarihinde Satış Senedi adı altındaki belge ile davacıların murisine ....200 Lira bedelle sattığını, muris tarafından bedelin ödendiğini, sözleşme konusu yerin davacıların babasına teslim edildiğini, sözleşmenin yapıldığı tarihten itibaren bu yeri muris ve davacılar tarafından kullanıldığını, ancak geçen zaman içerisinde tapunun davalılar tarafından devredilmediğini belirterek dava konusu taşınmazın 1100 m2"lik tapusunun iptali ile davacılar üzerine tescilini, bu talepleri yerinde görülmez ise davacıların murisinin davalılara 1974 tarihinde ödemiş olduğu ....200 Liranın denkleştirici adalet ilkesi uyarınca yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili talep ve dava edilmiştir.
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın tapulu bir taşınmaz olduğunu, taraflar arasında yapılan sözleşmenin yasanın öngördüğü koşullarda yapılmadığını, bu nedenle davacının tapu iptal ve tescil talebinin yerinde olmadığını, davacıların murisinin bedeli ödemediğini, ... yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini belirterek davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, sözleşme tarihinde tapulu olan taşınmazın resmi şekil şartlarına uyulmaksızın yapılan satışının geçersiz olduğu, sözleşme gereği ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri istenebileceği, dava tarihi itibari ile bilirkişi raporuna göre taşınmazın değerinin ....431,55TL olduğu belirtilerek, tapu iptal ve tescil isteminin reddine, ....431,55TL"nin davalılardan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.

    Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davalıya ait taşınmazın davacıların murisine haricen satmasına ilişkin sözleşmeden kaynaklandığı sabittir. Yasanın aradığı şekil şartlarına uyularak resmi merciler önünde yapılmış bir satış sözleşmesi olmadığından yapılan taşınmaz satış işlemi TMK. nun 706, BK.nun 213, Tapu Kanununn 26. maddesi hükmüne göre geçersizdir. Bu durumda taraflar sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre karşılıklı olarak verdiklerini iade ile yükümlüdürler.
    Hukuken geçersiz sözleşmeler, sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca tasfiye edilirken, denkleştirici adalet kuralı hiçbir zaman gözardı edilmemelidir. Bu husus hakkaniyetin ve adaletin bir gereğidir. Bu bakımdan iadeye karar verilirken, satış bedeli olarak verilen paranın alım gücünün ilk ödeme tarihindeki alım gücüne ulaştırılması ve bu şekilde iadeye, karar verilmesi uygun olacaktır. Aksi takdirde kısmi iade durumu oluşacak, iade dışındaki zenginleşme iade borçlusu yedinde haksız zenginleşme olarak kalacak, iade borçlularının iadede direnmelerine neden olacaktır. Ancak burada denkleştirme yapılırken, bu hususa daha dikkat edilmelidir. İade alacaklısının geçersiz sözleşmenin ifa edilmeyeceğini öğrendiği tarihte iade kapsamını tespitte önemli olduğu unutulmamalıdır. Zira, geçersiz sözleşmenin artık ifa edilmeyeceğini bile bile haksız zenginleşmenin iadesini istemeyen alacaklı, zararının artmasına kendisi sebep olacağından bu artan zararını iade borçlusundan istememelidir.
    Davaya konu olayda; davacı dava dilekçesi ile satış bedeli olarak ödenen bedelin denkleştirici adalet ilkesine göre değerini talep etmiştir. Bu bakımdan iadeye karar verilirken, satış bedeli olarak verilen paranın alım gücünün ilk ödeme tarihindeki alım gücüne ulaştırılması ve bu şekilde iadeye, karar verilmesi uygun olacaktır. Aksi takdirde kısmi iade durumu oluşacak, iade dışındaki zenginleşme iade borçlusu yedinde haksız zenginleşme olarak kalacak, iade borçlularının iadede direnmelerine neden olacaktır.
    Hal böyle olunca mahkemece; davacı tarafça ödenen satış bedelinin ifanın imkânsız olduğu tarih tespit edilerek bu tarih itibariyle enflasyon, üretici ve tüketici fiyatları endeksleri, altın ve döviz kurlarındaki artışlar, memur maaş ve işçi ücretlerindeki artışlar gibi çeşitli ekonomik etkenlerin ortalamaları alınmak suretiyle ulaşacağı alım gücünün yukarıda açıklanan ilke ve esaslar altında uzman bilirkişi veya kurulundan nedenlerini açıklayıcı, taraf, hâkim ve ... denetimine elverişli rapor alınarak belirlemesi ve bu miktara hükmedilmesi gerekirken, taşınmazın değerine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
    Bundan ayrı olarak, davacılar vekili dava dilekçesinde taşınmazın şu an davacılardan ... tarafından kullanıldığını beyan etmiştir. Zilyetlik devam ettiği sürece faize hükmedilemeyeceği hususu gözardı edilerek dava ve ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, ....09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi