MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararların nitelik, cezaların türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1- Katılanın olay günü renk ve modeli ile plakasının son rakam grubunu gördüğü aracı eve geldiği zaman içerisinde bir erkek ve bir kadın olmak üzere bina önünde park halinde gördüğü ve binaya girip evinden hırsızlık yapıldığını fark ederek dışarı çıktığında da bu aracın olay yerinden ayrıldığını belirttiği, olaydan yaklaşık dört ay sonra başka bir hırsızlık olayı sonrası sanık ..."ün aynı davada hakkında mahkûmiyet hükümleri kurulan diğer sanık ... ile kaçarken kullandıkları araç katılana gösterildiğinde de aynı araç olduğunu belirttiği ve bu aracın önceki plakasına ait son rakam grubunun da katılanın gördüğü rakam grubu ile aynı olduğu anlaşılmış ise de; katılanın olay günü araç içerisinde bulunan kişilerin yüzlerini görmediğini söylemesi, olay yerinde parmak izi veya başka delil elde edilememiş olması, diğer sanık ..."ın, sanık ..."ün eyleme iştirak ettiğine dair beyanının bulunmaması ve sanığın da inkâra yönelik savunmaları karşısında, olaydan dört ay kadar sonra başka bir hırsızlık eylemi sonrası sanık ... ile davaya konu olayda kullanılan araç içerisinde yakalanmış olması dışında, eylemi sabit görülen diğer sanık ... ile birlikte olay günü katılanın evine girerek hırsızlık yaptığı, bu araç içerisinde katılanın gördüğü kadın şahsın sanık olduğu ve bu suretle atılı suçları işlediği hususunda, mahkûmiyetine yeterli, şüpheden uzak, somut ve kesin deliller elde edilememiş olan sanık hakkında beraat yerine mahkûmiyet hükümleri kurulması,
Kabule göre de;
2- Anayasa Mahkemesi"nin hüküm tarihinden sonra 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı TCK"nin 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin istem gibi BOZULMASINA, 14/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.