Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1014
Karar No: 2020/1880
Karar Tarihi: 02.03.2020

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/1014 Esas 2020/1880 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2020/1014 E.  ,  2020/1880 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki itirazın iptali ve tahliye davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, dava dilekçesinde özetle; davalının 07.05.2014 başlangıç tarihli bir yıl süreli kira sözleşmesine göre taşınmazında kiracı olduğunu, 2014 yılı Eylül ayından itibaren kira bedellerini ödememesi sebebiyle davalı aleyhine 2014 yılı Eylül ayı ile 2016 yılı Ocak ayı arasındaki döneme ait kira bedellerinin tahsili amacıyla icra takibi başlattığını, davalının icra takibine haksız olarak itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu belirterek davalının itirazının iptali ile taşınmazdan tahliyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, savunmasında özetle; davacının evini satın almak gayesiyle hareket ettiğini ancak dava dışı emlakçı ... tarafından dolandırıldığını, ...’ün kendisinde vekaletname olduğunu ve evi satma yetkisi olduğunu beyan ettiğini, evi satın almak üzere bir adet dükkan tapusu verdiğini, üzerine 20.000 Tl de ödeme yaptığını, evi satın aldığı kanaatiyle evde oturmaya başladığını, bu durumdan davacının da bilgisi olduğunu, emlakçının kendisini kandırıp sözleşmeyi imzalattığını, kira borcunun bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, davacının sözleşmede taraf olmadığı gerekçesiyle davanın husumet nedeniyle reddine dair verilen karar, davacı tarafın temyizi üzerine, dairemizin 2017/7200 E 2017/15308 K sayılı ilamıyla “Her ne kadar 07/05/2014 başlangıç tarihli bir yıl süreli kira sözleşmesi davalı ile dava dışı ... arasında imzalanmış ise de kiraya veren durumunda olmayan malikin de iş bu davayı açabileceği hususu gözetilerek işin esasının incelenmesi gerekirken aktif dava ehliyeti olmadığından davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda bu kez malikin dava açma hakkı bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen karar, davalı tarafın temyizi üzerine dairemizin 01.11.2018 tarihli 2018/6452 E 2018/10886 K sayılı ilamıyla “...Davacıya ait banka hesaplarının incelenmesinden; kira bedellerinin davacıya dava dışı emlakçı ... tarafından aylık
    525 TL den ödendiği ve 07.07.2014 tarihli dekontta emlakçının "iki aylık kira bedeli 1.050 TL kiracıdan tahsil edildi, diğer kira bedelleri her ayın yedisinde ödenecektir" şeklinde not yazıldığı görülmüştür.Davacı tarafından ibraz edilen Konya 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/347 Esas sayılı dava dosyasının karar örneğinden, davacı ve dava dışı ... hakkında dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçundan kamu davası açıldığı, mahkemece 01.03.2018 tarihinde davacının üzerine atılı suçlardan beraatine, dava dışı ..." ün dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçundan cezalandırılmasına karar verildiği belirlenmiştir. Bu durumda dava konusu kiralananla ilgili kira bedellerinin davalıdan tahsil edilip davacı malike dava dışı emlakçı tarafından ödendiği hususu, dosyadaki 07.07.2014 tarihli dekontta emlakçı tarafından davalıdan kira bedelinin tahsil edilip ödendiği notunun düşülmüş olmasından ve bu bedellerin davacı tarafından tahsil edilmesinden anlaşılmaktadır. Ayrıca...Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/675 Esas sayılı davasında verilen hüküm ile ceza davasında yapılan yargılama sonucu dava dışı emlakçının davalı aleyhine dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçunu işlediği gerekçesiyle mahkumiyetine karar verilmiş olması hususları da birlikte değerlendirildiğinde davalının kira bedellerini dava dışı emlakçıya ödediğinin kabulü gerekir. Mahkemece davalının emlakçıya yaptığı bu ödemelerin talep edilen kira alacağından mahsubu ile sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle bozulmuş, bozma kararına karşı davacı tarafça karar düzeltme talebinde bulunulması neticesinde dairemizin 14/03/2019 tarihli 2019/566 E 2019/2071 K sayılı ilamıyla davacının karar düzeltme talebinin kabulüne karar verilerek “Davalı tarafından sunulan ödeme dekontlarından 28.04.2014 tarihinde 525 TL, 25.05.2014 tarihinde 525 TL,07.07.2014 tarihinde 970 TL ödeme yapıldığı, 07.07.2014 tarihli dekonta yer alan ek açıklamada "" Havva Taşçı adına 525 TL’den toplamda 1.050 TL 2 aylık kira bedelidir. 80 TL DASK sigortası kesilmiş olup 970 TL ...’ın hesabına geçilmiş olup kiracımız her ayın 7’sinde otomatik olarak ev sahibi hesabına geçilmiştir."" ibaresinin bulunduğu görülmüştür. Her ne kadar Dairemiz bozma ilamında, dava konusu kiralananla ilgili kira bedellerinin davalıdan tahsil edilip davacı malike, dava dışı emlakçı tarafından ödendiği hususunun dosyadaki 07.07.2014 tarihli dekontta emlakçı tarafından davalıdan kira bedelinin tahsil edilip ödendiği notunun düşülmüş olmasından ve bu bedellerin davacı tarafından tahsil edilmesinden anlaşılmakta olduğu, ayrıca Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/675 Esas sayılı davasında verilen hüküm, ceza davasında yapılan yargılama sonucu dava dışı emlakçının davalı aleyhine dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçunu işlediği gerekçesiyle mahkumiyetine karar verilmiş olması hususları da birlikte değerlendirildiğinde, davalının kira bedellerini dava dışı emlakçıya ödediğinin kabulü gerektiği belirtilerek , mahkemece davalının emlakçıya yaptığı bu ödemelerin talep edilen kira alacağından mahsubu ile sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilmiş ise de, takibe konu ay kira bedelleri ile davalı tarafından sunulan dekontlarda yer alan ödeme tarihleri nazara alındığında bu ödemelerin takibe konu ay kira bedellerine değil önceki aylara ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; Mahkemece, dava dışı emlakçı tarafından davacıya yapılan farklı ödemeler bulunup bulunmadığının araştırılarak, varsa tespiti ile bunların dava/takip konusu aylara ait kira bedellerine ilişkin olup olmadığının değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekmekte olup, hükmün bu yönden bozulması gerekmektedir.” gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; dava dışı emlakçı tarafından davacıya yapılan farklı ödemeler olup olmadığının araştırıldığı, ..."ün mecurla ilgili 07/05/2014 başlangıç tarihli kira sözleşmesine istinaden dava ve takip konusu dönemde kendisi tarafından davacıya yapılan farklı ödemeler olup olmadığını bildirmesi, varsa bu ödemelere ait belgeleri sonraki celseye kadar verilen kesin sürede mahkemeye göndermesi bakımından hükümlü olarak bulunduğu ceza infaz kurumuna yazı yazıldığı, ..."ün kurumun 24/07/2019 tarihli cevabi yazısı ekinde gönderilen dilekçesinde dava konusu alacak dönemi ile ilgili beyanı olmadığının anlaşıldığı belirtilerek uyulan Yargıtay Bozma ilamı çerçevesinde davanın kısmen subut bulduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne; ... İcra Müdürlüğü’nün 2016/626 E sayılı takipte davalının itirazının kısmen iptali ile; 7.875 TL asıl ve 498,09 TL yasal faiz üzerinden takibin devamına karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir.
    Somut uyuşmazlık; davalının icra takibine konu edilen 2014 yılı Eylül ayı ile 2016 yılı Ocak ayı arasındaki dönemde işleyen 17 aylık kira bedelini davacıya ödeyip ödemediği noktasındadır. İcra takibi, 07.05.2014 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesine dayanmaktadır. Dairemizin 14/03/2019 tarihli 2019/566 E 2019/2071 K sayılı bozma ilamında açıkça davalı tarafça sunulan 28.04.2014 , 25.05.2014, 07.07.2014 ve 07.07.2014 tarihli ödemelerin takip konusu döneme ilişkin olmadığı belirtilerek, dava dışı emlakçı tarafından davacıya yapılan farklı ödemeler bulunduğu takdirde bunların dava/takip konusu aylara ait kira bedellerine ilişkin olup olmadığı değerlendirilerek karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Mahkemece dava dışı ...’ün hükümlü bulunduğu ceza evine yazı yazılarak ...’e söz konusu kiralanana dair davacıya yapılan farklı ödemeler olup olmadığını bildirmesi, farklı ödeme var ise bu ödemelere ait belgeleri mahkemeye göndermesi ihtar edilmiş, ... 25.07.2019 tarihli beyan dilekçesinde özetle davalının kira bedellerini ödemediğini belirtmiş ve mahkemeye başkaca ödeme belgesi sunulmamıştır. Hal böyle olunca mahkemece; bozmaya uyularak yapılan yargılamada uyuşmazlık konusu döneme dair kira borcunun ödendiği noktasında ödeme belgesi sunulmadığı dikkate alınarak dava konusu kira dönemine ait kira borcu bakımından davacıya kira ödemesi yapıldığı ispatlanamadığına göre davanın tam kabulüne karar verilmesi gerekirken dava konusu kira dönemine ait olmayan ödemeler düşülerek davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK"ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK"un 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK" un 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 02.03.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi