16. Hukuk Dairesi 2020/8477 E. , 2020/5093 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
... İli ... İlçesi, ... Mahallesinde bulunan çekişmeli 7310 ada 4 parsel sayılı 375,00 metrekare 7311 ada 3 parsel sayılı 971,00 metrekare ve 7311 ada 4 parsel sayılı 706,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar arsa niteliği ile Osman (ölü) mirasçıları adına tapuda kayıtlı olup, tapu kaydında 07.02.1995 tarihli "6831 sayılı Yasa"nın değişik 2. maddesine istinaden Hazine adına orman sınırları dışına çıkartılan alanda kalmaktadır," 07.02.1995 tarihli "orman alanı olarak belirlenen alan içerisinde kalmaktadır," 05.10.2004 tarihli Devlet Ormanı olarak belirlenen saha içerisinde kalmaktadır" şerhleri ile 7311 ada 3 nolu parsel kaydında taşınmazın 16,27 metrekarelik kısmı; 7311 ada 4 nolu parsel kaydında taşınmazın 685,37 metrekarelik kısmı 6831 sayılı Yasa uyarınca Hazine orman sınırı dışına çıkarılan sahada kalmıştır şerhleri ve yine her üç taşınmaz için "Antalya Belediyesine imar borcu bulunduğuna" dair kayıtlar bulunmaktadır. Davacı ... İdaresi vekili, dava konusu taşınmazların kesinleşmiş orman sınırları içinde kaldığını ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ve orman vasfı ile Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne, dava konusu Kütükçü Mahallesi 7310 ada 4, 7311 ada 3, 7311 ada 4 sayılı parsellerin tapu kayıtlarının iptaline ve orman vasfı ile Hazine adına Tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılardan ... ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece taşınmazların tamamının orman sınırları içinde kaldığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Bilindiği üzere, orman kadastrosu yapılıp kesinleşen yerlerde, çekişmeli taşınmazın orman sınırı içine alınıp alınmadığı, diğer bir ifadeyle orman kadastrosunda taşınmaz hakkında işlem yapılıp yapılmadığı orman kadastrosuna dair çalışma tutanaklarının ve kesinleşen orman kadastro haritalarının yöntemine uygun şekilde incelenmesi ve uygulanması ile belirlenir. Dosyaya getirtilen orman kadastro haritasında taşınmazlardan 7310 ada 4 parsel sayılı taşınmaz ile 7311 ada 4 parsel sayılı taşınmazlar tamamen, 7311 ada 3 parsel sayılı taşınmaz ise kısmen P.I. numaralı 2. madde parseli kapsamında, kesinleşen orman sınırları dışında gösterildiği halde, orman bilirkişisi raporunda, çekişmeli taşınmazların tamamının yörede 1946 yılında 3116 sayılı Yasa"ya yapılan orman tahditinde orman tahditi içinde kalan yerlerden olduğu bildirilmiş olmakla taşınmazların kesinleşmiş orman tahditine göre konumlarının kesin olarak belirlendiğinden söz edilemez. Bu nedenle, yapılan araştırma ve inceleme hüküm veremeye yeterli bulunmamaktadır. Eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca; dava konusu taşınmazların bulunduğu yörede yapılan tüm orman tahdit ve orman kadastro çalışmalarına (2/B madde uygulaması, aplikasyon, düzeltme çalışmaları dahil olmak üzere) dair işe başlama, çalışma, işi bitirme, sonuçlandırma, sonuçların askı ilanı ve orman kadastro haritaları, 2/B haritaları, aplikasyon haritalarının orijinal renkli örnekleri Orman İdaresinden getirtilmeli, tapulama paftası, imar uygulamasına dair pafta ve krokiler, 1983 yılına en yakın tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı da getirtilerek dosyasına eklenmeli; önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman yüksek mühendisi ve bir harita mühendisi marifetiyle yeniden yapılacak keşifte, 6831 sayılı Orman Kanununa göre orman kadastrosu ve aynı Kanunun 2/B maddesinin Uygulanması Hakkında Yönetmeliğe göre hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde belirtildiği şekilde “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılmalı, sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenip, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınmak suretiyle ve 15.07.2004 tarihli Resmî Gazete"de yayımlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı dokuzuncu bölümde yazılı esaslar göz önünde bulundurularak uygulama yapılmalı; orman sınır noktaları yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak belirlenmeye çalışılmalı; yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 5-10 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli; aplikasyon tutanak ve haritası da aynı esaslara uygulanmalı; bulunan ilk orman tahdit hattı ile aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile belirlenen orman sınır hatları sözü edilen haritaların ölçekleri eşitlenerek, çekişmeli taşınmazların ilk orman tahdit haritası, aplikasyon, düzeltme ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı; fen ve uzman orman bilirkişileri eliyle yerine uygulanacak kesinleşmiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazın konumunu, orman kadastro tutanaklarında belirlenen açı ve mesafeleri (açı ve mesafe hesap yöntemi gerekirse krokisinde işaretlenerek) içerecek biçimde orman sınır noktalarıyla birlikte gösteren ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı; ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı Yönetmelikler ile Teknik İzahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan ya da 1983 yılına en yakın tarihte düzenlenmiş hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara (tutanaktaki mevki ve yer isimleriyle, açı ve mesafelere göre belirlenen hatta) değer verileceği düşünülerek oluşacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
Mahkemece yukarıda belirtilen hususlar göz ardı edilerek eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz ve davalıların temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalılara iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.11.2020 gününde oybirliği ile karar verildi.