16. Hukuk Dairesi 2014/4864 E. , 2014/8418 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro Müdürlüğünce 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 41. maddesi uyarınca davalılar ... ve ... "ın talebi üzerine yapılan düzeltme işlemi sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan ve tapuda davacı ... adına kayıtlı olan 158 ada 4 parsel sayılı 1.229,37 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 1.190,90 metrekare yüzölçümlü olarak belirlenerek tapu kaydında düzeltme yapılmasına karar verilmiştir. Davacı ..., düzeltme işlemi sırasında kendisine ait taşınmazın sınırının yanlış belirlenerek taşınmazın yüzölçümünün eksildiği ve yanlışlığın davalılara ait 158 ada 5 parsel sayılı taşınmazdan kaynaklandığı iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Kadastro Müdürlüğünce, çekişmeli taşınmazların 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 22/2-a. maddesi gereğince uygulama kadastrosu yapılırken pafta ve sayısallaştırma sonucu elde edilen sınırın esas alındığı kabul edilmek suretiyle hatalı değerlendirilen sınırların zemin durumuna göre 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 41. maddesi uyarınca düzeltilmesine karar verilmiştir. Davacı bu düzeltme işlemine karşı dava açmıştır. Mahkemece, dava konusu taşınmazlar hakkındaki Kadastro Müdürlüğünün düzeltme kararının ve dayanağı teknik rapor ile eki evrakların, taşınmazlar hakkında yapılan 3402 sayılı Kanun"un 22/2-a maddesi gereği düzenlenen ada raporu, pafta ve eki evraklar ile tesis kadastro paftası ve ölçü krokisinin onaylı örnekleri getirtilmemiş, 41. maddeye göre çizilen ve dava konusu olan sınır krokisinde gösterilmeyen ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 41. madde uygulamasına ilişkin "Kadastro Sırasında veya Sonrasında Yapılan İşlemlerle Geometrik Durumları Kesinleşmiş Olan Taşınmazlarda Ölçü, Sınırlandırma, Tersimat ve Hesaplamalardan Doğan Hataların Düzeltilmesine İlişkin" Yönetmelik hükümlerine de uygun bulunmayan teknik bilirkişi raporu esas alınarak hüküm kurulmuştur. Bu tür eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece öncelikle keşifte uygulanması zorunlu bulunan denetime veri teşkil edecek, düzeltme kararının ve dayanağı teknik rapor ile eki evrakların, taşınmazlar hakkında yapılan 3402 sayılı Kanun"un 22/2-a
maddesi gereği düzenlenen ada raporu, pafta ve eki evraklar ile tesis kadastrosu haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, çekişmeli taşınmazlara ait ölçü krokisi, çizelgesi ve ada raporu ile uygulama kadastrosu tarihinden önceki ve sonraki tarihli hava fotoğrafları, ortofoto ve uydu fotoğrafları getirtilmelidir. Bundan sonra mahallinde, yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve harita ya da jeodezi ve fotogrametri mühendisinin katılımı ile keşif yapılmalı; keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan ilk tesis kadastrosu sırasında da zeminde sabit sınır ya da yapılar bulunup bulunmadığı sorularak varsa yerleri teknik bilirkişiye işaretlettirilmeli, fotoğrafları çekilmeli, teknik bilirkişiden düzeltme işlemine esas teşkil eden bilgi ve belgeler ile bilirkişi ve tanık anlatımlarından yararlanarak düzeltme işleminin denetlemesi istenmelidir. Teknik bilirkişi raporunda, ilk tesis kadastrosunun hangi yöntem ve tekniklerle yapıldığı, uygulanan yöntemlerin hata paylarının ne olduğu, üretilen haritaların zeminle uyumsuz bulunması halinde farklılığın nereden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı, taşınmazlar hakkında yapılan 3402 sayılı Kanun"un 22/2-a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosu sonucu tespit edilen yeni sınırların yönetmelik hükümlerine uygun olarak tespit edilip edilmediği, uygulama kadastrosunda hata yapılmış ise doğru sınır ve haritanın nasıl olması gerektiği gibi hususlar ve "ada raporu" ile "uygulama tutanağı ve haritasını" irdeler şekilde, yine düzeltme işlemi sonucu tespit edilen yeni sınırların yönetmelik hükümlerine uygun olarak tespit edilip edilmediği, düzeltme işleminde hata yapılmış ise doğru sınır ve haritanın nasıl olması gerektiği gibi hususlar ve "düzeltme işlemi ve haritasını" irdeler şekilde, teknik ve bilimsel verilere dayalı ayrıntılar yer almalı; ayrıca birincisi, ortofoto üzerinde ilk tesis ve uygulama kadastrosuna ait harita ile düzeltme haritasını ada bazında, ikincisi çekişmeli taşınmazlar ve komşularını kapsar bazda ve üçüncüsü ise ilk tesis ve uygulama kadastro haritası ile çekişmeli taşınmazların zeminini ve düzeltme sınırını çakıştırır bazda en az üç adet harita düzenlenmesi ve düzeltme haritasında yanlışlık varsa, doğru sınırları gösterir harita tanzim edilmesi istenmelidir. Açıklanan yönteme uygun inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Somut olayda; mahkemece, yukarıda açıklanan ilke ve esaslar çerçevesinde inceleme ve araştırma yapılmamış, eski ve yeni paftalar denetime elverir şekilde komşu parselleri ile birlikte çakıştırılmamış, düzeltme işleminde değişen sınırların hangi teknik hataya istinaden yapıldığı bilimsel verilerle açıklanmamıştır. Uygulama kadastrosundaki orijinal ölçü krokisi ile tesis kadastro paftası denetlenmemiş, denetime imkan vermeyen soyut içerikli yetersiz fen bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulmuştur. Yetersiz inceleme ve araştırmaya dayanılarak hüküm kurulması isabetsizdir. Temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 16.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.