20. Hukuk Dairesi 2013/4685 E. , 2013/8886 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
06.06.1994 tarihinde yapılıp 02.08.1994 ilâ 03.08.1994 tarihleri arasında ilân edilen genel arazi kadastrosu sırasında Tüfekçikonak Köyü, 107 ada 121 parsel sayılı 72300,00 m² yüzölçümündeki taşınmaz, Mart 1972 tarih ve 5 sıra numaralı tapu kaydına dayanılarak tarla niteliğiyle Osman oğlu ... adına tespit edilmiş ve itirazsız kesinleşerek tapuya tescil edilmiştir.
Davacı ... vekili 24.09.2007 havale tarihli dilekçesiyle, dava konusu 107 ada 121 parsel sayılı taşınmazın kesinleşmiş orman kadastro sınırları dışında kaldığını, ancak taşınmazın memleket haritasında yeşil renkli ormanlık alanda kaldığını ve eylemli durumunun da orman niteliğinde olduğunu iddia ederek, dava konusu 107 ada 121 sayılı taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile taşınmazın orman vasfıyla ... adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davaya konu taşınmazın özel şahıs ormanı niteliğinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1981 yılında kesinleşen orman kadastrosu ile daha sonra 1994 yılında kesinleşen aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması vardır.
Mahkemece verilen karar usul ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; dava konusu 107 ada 121 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitine esas Mart 1972 tarih 5 sıra numaralı tapu kaydı, ...Asliye Hukuk Mahkemesinin 29.11.1971 tarih ve 1970/1226 - 1971/1014 sayılı tecil hükmü ile oluşturulmuştur. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20/A maddesinde tapu kayıtlarıyla diğer belgelerin kapsadığı yeri tayinde kayıt ve belgeler, harita, plan ve krokiye dayanmakta ve bunların yerlerine uygulanması mümkün bulunmakta ise, harita, plan ve krokideki sınırlara itibar olunacağı hükmü öngörülmüştür. Tapu kayıtlarının taşınmaza aidiyetlerinin ve kapsamlarının tayininde krokilerinin uygulanması zorunludur. Dosya arasında bulunan Harita Mühendisi.... ve fen bilirkişi ....tarafından hazırlanan 01.11.2011 tarihli rapor ve ekindeki krokide tescil krokisi yerine yöntemince uygulanmış ve dayanak tescil krokisinin dava konusu 107 ada 121 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünü kapsadığı anlaşılmıştır. Bu durumda, yörede 1994 yılında yapılan genel arazi kadastrosunda dayanak tapu kaydının sabit hudutlu olduğundan bahisle tescil krokisinin çapı kapsamı dışında kalan taşınmaz bölümünün davacı kişi adına tespit ve tescil işlemi yolsuzdur. Mahkemece bu yönün gözetilmemiş olması doğru değildir.
O halde, mahkemece yapılacak iş: harita mühendisi bilirkişi eşliğinde yerinde yeniden keşif yapılarak,... Asliye Hukuk Mahkemesinin 29.11.1971 tarih ve 1970/1226 - 1971/1014 sayılı tescil ilâmının krokisi, harita mühendisi aracılığı ile çevre parsellerin dayanakları ile denetlenerek 3402 sayılı Kanunun 20/A maddesi gereğince tapu kaydının dayanağı tescil ilâmı ile kroki çapı yöntemince zemine uygulatılarak kroki çapına itibar edilmeli, kroki çapı dışındaki kısmın eylemli orman olması nedeniyle zamanaşımı zilyetliği ile kazanılamayacağı ve özel mülkiyete konu olamayacağı da gözönünde bulundurularak, dava konusu 107 ada 121 parselin,... Asliye Hukuk Mahkemesinin 29.11.1971 tarih ve 1970/1226 - 1971/1014 sayılı tescil ilâmının krokisi çapı kapsamı içinde kalan bölümü yönünden davacı Hazinenin davasının reddine, tescil ilâmı kroki çapı dışında kalan bölüm yönünden ise kabulüne karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle; davacı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 07/10/2013 günü oy birliği ile karar verildi.