Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/136
Karar No: 2020/1901
Karar Tarihi: 02.03.2020

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/136 Esas 2020/1901 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı bir işçi, çalıştığı yerde elektrik akımına kapılarak yaralanmış ve maddi-manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Mahkeme, ATK raporu ile yapılan inceleme sonucunda davacının meslekte kazanma gücünün %5,1 oranında kaybolduğunu belirlemiştir. Ancak, ATK raporu ile diğer raporlar arasında farklılık olduğu için Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu'ndan ayrıntılı ve gerekçeli bir rapor alınarak, maluliyet oranının belirlenmesi gerektiği vurgulanmıştır. Davacının %25 oranında kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve maddi tazminatın 17/04/2008 tarihinden, ıslah tarihi olan 28/04/2011 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte ödenmesi kararlaştırılmıştır. Manevi tazminatın ise olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte ödenmesine hükmedilmiştir. İlgili kanun maddeleri 2659 sayılı Adli Tıp Kurumu Kanunu'nun 15/a maddesi ve HUMK'nın 428. ve 440. maddeleridir.
3. Hukuk Dairesi         2020/136 E.  ,  2020/1901 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz, davacı vekili tarafından katılma yoluyla temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; 17/04/2008 olay günü çalışmakta iken, davalı şirketin bakım ve sorumluluğunda bulunan elektrik direğindeki akıma kapılarak ağır şekilde yaralandığını, olayla ilgili soruşturma başlatıldığını, vücut fonksiyonlarını % 51 oranında kaybettiğini, olay nedeniyle elem, ızdırap ve üzüntü yaşadığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 2.000,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; 28/04/2011 havale tarihli dilekçesi ile maddi tazminat talebini 111.144,92 TL"ye yükseltilmiştir.
    Davalı; davalı şirkete husumet yöneltilemeyeceğini; 17/04/2008 olay tarihinde, olayın meydana geldiği binanın üst kat dış cephesinin davacı tarafından boyanması sırasında, davacının elinde bulunan 2 metre uzunluğundaki demir boru ekli fırçanın orta gerilime temas etmesi sonucu, davacının elektrik akımına kapıldığını, olaya konu OG hattının Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği"nde belirtilen güvenlik mesafesine uygun tesis edildiğini, enerji nakil hatlarının bakım ve onarımlarının periyodik olarak yapıldığını, bu nedenle meydana gelen olayda davalı şirketin herhangi bir ihmal veya kusurunun bulunmadığını; davacı boyacı olup işçi olarak istihdam edildiğini, işveren olarak boyama işini yaptıran şahsın gerekli tedbirleri almakla yükümlü olduğunu ,olayın meydana gelmesinde işverenin ve dikkatsiz çalışan davacının kusurlu olduğunu, yapı ruhsatı olmayan ve yapı kullanma izni bulunmayan binalara hizmet götüren ilgili belediyenin de ayrıca kusurlu olduğunu savunarak; davanın reddini istemiştir.

    Mahkemece; yargılama sırasında alınan 22/10/2010 tarihli kusur raporu doğrultusunda, davanın kabulüne, 111.144,92 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; Dairemizin, 07.09.2015 tarihli ve 2015/1992 E. - 2015/13616 K. sayılı ilamı ile; "...Olaydan dolayı davacının meslekte kazanma gücü kaybı konusunda Adli Tıp Kurumundan rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekmektedir. Anılan Sağlık Kurulu Raporu hüküm vermeye yeterli olmadığından, bu raporda belirlenen meslekte kazanma gücü kayıp oranına göre karar verilmesi gerekmektedir. Anılan Sağlık Kurulu Raporu hüküm vermeye yeterli olmadığından, hüküm oluşturulması isabetli bulunmamıştır. Mahkemece yapılacak iş, meslekte kazanma gücü kaybının Adli Tıp Kurumu raporu ile belirlenmesinin sağlanmasından ve varılacak uygun sonuca göre karar vermekten ibarettir. Eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir..." gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde ve alınan ATK raporu ile; 03/12/2018 tarihli aktüerya raporu doğrultusunda; davacının olay günü çalışmakta iken , elektrik direklerinden sarkan tellerdeki akıma kapılarak ağır şekilde yaralandığı, % 5,1 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş sayılacağı, gerçekleşen olayda davacının da % 25 oranında kusurlu olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, 2.000,00 TL maddi tazminatın 17/04/2008 olay tarihinden itibaren, 27.687,27 TL maddi tazminatın ise ıslah tarihi olan 28/04/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte; 20.000,00 TL manevi tazminatın ise 17/04/2008 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz, davacı vekili tarafından katılma yoluyla temyiz edilmiştir.
    Dava; elektrik çarpması nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    1-) Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    edilmiştir. Yine dosya içerisinde bulunan ... Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Baştabipliği"nin 08/06/2010 tarihli raporunda ise sürekli maluliyet oranı % 41 olarak belirlenmiştir. Mahkemece hükme esas alınan ATK raporu ile diğer bahse konu raporlar arasında önemli oranda farklılık mevcut olup, ATK 3. İhtisas Kurulu"nun 23/08/2017 tarihli raporu, davacının maluliyet durumunu belirlemek açısından hüküm kurmaya elverişli değildir.
    Hal böyle olunca, mahkemece; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular çerçevesinde, 2659 sayılı Adli Tıp Kurumu Kanunu"nun 15/a maddesinde verilen görev gereği, Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu"ndan, olay tarihinde yürürlükte bulunan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü dikkate alınarak, geçici iş göremezlik süresi ve maluliyet oranının belirlenmesi gereği, raporlar arasındaki çelişkiyi giderecek şekilde, ayrıntılı, gerekçeli, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken; eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    3-) Kabule göre de;
    Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak haksız fiil tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir.
    Somut olayda; uyuşmazlık, haksız eylemden kaynaklanmaktadır. Davacı, dava dilekçesinde hükmedilecek tazminata haksız eylem tarihinden itibaren faiz yürütülmesi isteminde bulunmuştur. Mahkemece, ıslaha konu edilen kısma ilişkin hükmedilecek tazminata da haksız fiil tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerekirken, ıslah tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci ve üçüncü bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nın 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/03/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi