20. Hukuk Dairesi 2013/3315 E. , 2013/8917 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar Ali Karakuş ve arkadaşları tarafından 08.12.1998 havale tarihli dilekçeleriyle, tapuda adlarına kayıtlı ... Köyü ... Mevkii, 549 ve 550 sayılı parsellerin tamamının yörede 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu sınırları dışında olduğu halde, 12.05.1992 tarihinde ilân edilen aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 2/B uygulaması sırasında, 550 sayılı parselin orman sınırları içinde; 549 sayılı parselin ise 6831 sayılı Kanunun 2/B madde sahasında bırakıldığı, kanuna aykırı olarak yapılan bu işlemlerin iptali istemiyle açılan davanın kabulüne, 30 nolu Orman Kadastro Komisyonunca yapılan işlemin iptaline ve taşınmazların kültür arazisi olarak tesbitine karar verilmiş; Hazine ve Orman Yönetiminin temyizi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 09.04.2001 gün ve 2001/2353 - 2866 sayılı kararı ile hüküm bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Çekişmeli parsellerin ifraz edildiği 147 parselle ilgili Gezici Arazi Kadastro Mahkemesinin 1954/1655 E. - 1955/135 K. sayılı, 148 sayılı parselle ilgili de, aynı mahkemenin 1954/1656 E. - 1955/282 K. sayılı kararının bulunduğu, mahkemece bu karar ve ekli bilirkişi krokilerinin yöntemince uygulanıp kapsamının belirlenmediği, bu nedenle yeniden yapılacak keşifte kesin hüküm krokileri ile çekişmeli taşınmazın bulunduğu yere ilişkin orman kadastro tutanak ve haritaları ve arazi kadastro paftası uygulanması” gereğine değinilmiş ve dava, mahkemenin 2002/8 Esasına kayıt edilmiştir.
Hazine tarafından 12.05.1997 tarihli dilekçeyle, tapu maliki gerçek kişiler davalı gösterilerek, 549 sayılı parselin, yörede 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu sınırları içindeyken, yine yörede 1992 yılında yapılıp kesinleşen 6831 sayılı Kanunun 2/B uygulamasında Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, tapu kaydının iptali ve Hazine adına tapuya tescili, Orman Yönetimi tarafından, 22.10.1998 tarihli dilekçeyle, 550 sayılı parselin, yörede 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde bırakıldığı, yolsuz tescile dönüşen tapu kaydının iptali ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili, davalıların elatmalarının önlenmesi istemiyle dava açılmış, davalar 2002/8 Esas üzerinde birleştirilmiştir. Mahkemece... ve arkadaşlarının açtığı orman kadastrosuna itiraz davasının reddine, Hazine tarafından açılan ve birleşen 1997/102 sayılı tapu iptal ve tescil davasının kabulüne; çekişmeli ... Köyü, 549 sayılı parselin tapu kaydının iptaline ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline, birleşen 1998/170 sayılı dosyada Orman Yönetimi tarafından açılan tapu iptali, tescil ve elatmanın önlenmesi davasının reddine karar verilmiş, hüküm davanın tüm taraflarınca temyiz edilmekle, Dairenin 24.03.2011 gün ve 14905-3264 sayılı kararıyla ikinci kez bozulmuştur.
Bozma kararında özetle "... Köyü, 147 parsel sayılı 15600 m2 yüzölçümündeki tarla nitelikli taşınmaz Mayıs 1937 tarih ve 33 sıra numaralı tapu kaydı ile ... ve ... adına tesbit edilmiş; Orman Yönetiminin davasının, taşınmazın yörede yapılıp kesinleşen orman tahdidi dışında kaldığının belirlendiği gerekçesiyle reddine ilişkin ... Gezici Arazi Kadastro Mahkemesinin 20.06.1955 gün ve 1954/1655-135 sayılı kararının temyiz edilmeden 27.09.1955 tarihinde kesinleşmesiyle tarla niteliğiyle ... ve diğer tesbit maliklerinin mirasçıları adına tapuya tescil edilmiş, yörede 1992 yılında yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 2/B işleminde parselin kesinleşen 2/B uygulaması kapsamında kalan 6400,07 m2 bölümü Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün 15.06.1994 gün ve 1994/12 sayılı genelgesi gereğince ifraz edilerek 549; geri kalan 9199,93 m2 bölümü de 147 parsel sayısı ile ... ve arkadaşları adına tapuya kayıt edilmiştir.
....Köyü, 148 parsel sayılı 22666 m2 yüzölçümündeki tarla nitelikli taşınmaz da aynı şekilde Mayıs 1937 tarih ve 33 sıra numaralı tapu kaydı ile ... ve ... adına tesbit edilmiş, Orman Yönetiminin tahdide dayalı davasının reddine ilişkin ... Gezici Arazi Kadastro Mahkemesinin 12.09.1955 gün ve 1954/1656 - 282 sayılı kararının temyiz edilmeden 19.01.1956 tarihinde kesinleşmesiyle tarla niteliğiyle ... ve diğer tesbit maliklerinin mirasçıları olan ... ve arkadaşları adına tapuya tescil edilmiş, yörede 1992 yılında yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 2/B işleminde parselin kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan 1265,60 m2 bölümü ifraz edilerek 550; geri kalan 21400,40 m2 bölümü de 148 parsel sayısı ile Keziban Kor ve diğer paydaşları adına tapuya tescil edilmiştir.
Mahkemece kesinleşmiş orman kadastrosu ve 2/B tutanak ve haritalarının uygulanmasına dayalı araştırma, inceleme sonucu düzenlenen uzman bilirkişi raporuyla, çekişmeli 147 ve 148 sayılı parsellerin kısmen yörede 1943 yılında yapılıp kesinleşen orman sınırı içinde bırakıldığı, sözü edilen Gezici Arazi Kadastro Mahkemesinin kesinleşen kararları dikkate alınmadan yörede 1981 yılında yapılıp kesinleşen 6831 sayılı Kanunun 2/B uygulamasıyla, orman sınırları içinde kalan bu bölümlerin P.XLV nolu poligon olarak Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, ... İdare Mahkemesinin 1991/320 - 577 sayılı kararı ile 148 parselin Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan bölümüne ilişkin 2/B uygulamasının iptal edildiği ve tekrar devlet ormanına dahil edildiği, daha sonra kesinleşmiş orman kadastrosu ve 2/B uygulamasına göre yapılan ifrazda, 147 sayılı parselin 2/B uygulamasına konu edilen bölümünün 549 parsel sayısıyla, 148 sayılı parselin Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmışken, ... İdare Mahkemesi kararı ile ormana dahil edilen bölümü ise 550 parsel sayısı ile tapu malikleri adına tescil edildiği belirlenip, Gezici Arazi Kadastro Mahkemesinin 12.09.1955 gün ve 1954/1656-282 sayılı kararının 550 sayılı parselin orman sayılan yerlerden olduğuna ilişkin kesin hüküm oluşturduğu, taraf olmayan Hazine için kesin hüküm oluşturmadığı gerekçesiyle, Orman Yönetiminin davasının reddine, Hazinenin davasının kabulüne ve gerçek kişilerin orman kadastro işleminin iptali istemiyle açtıkları davanın reddine karar verilmişse de;
Orman Yönetiminin davasının reddiyle 147 sayılı parselin tesbit maliki Kezban Kor ve arkadaşları adına tesciline ilişkin, Gezici Arazi Kadastro Mahkemesinin 20.06.1955 gün ve 1954/1655 - 135 sayılı hükmünün, 147 sayılı parselin çap krokisi sınırları içinde kalan ve kesin hükümden sonra 147 sayılı parselden ifraz edilen çekişmeli 549 sayılı parselin; 148 sayılı parselin tesbit maliki Kezban Kor ve arkadaşları adına tesciline ilişkin, Köyceğiz Gezici Arazi Kadastro Mahkemesinin 12.09.1955 gün ve 1954/1656 - 282 sayılı hükmünün ise, 148 sayılı parselin çap krokisi sınırları içinde kalan ve kesin hükümden sonra 148 sayılı parselden ifraz edilen çekişmeli 550 sayılı parselin, orman sayılmayan yerlerden olduğuna ilişkin H.U.M.K."nun 237. maddesi anlamında kesin hüküm oluşturduğu, orman sayılmayan yerlerden olduğuna ilişkin kesin hüküm bulunan taşınmazların, yine orman sınırları içinde aplike edilmesinin kanunî dayanağının bulunmadığı, aplikasyonla orman sınırlarının değiştirilemeyeceği, üzerinden hak düşürücü süreler geçmiş olsa dahi kesin hükmü bertaraf edemeyeceği, Gezici Arazi Kadastro Mahkemesinin sözü edilen bu kararlarının, çekişmeli 549 parselin ifraz edildiği 147 sayılı parsel ve 550 sayılı parselin ifraz edildiği 148 sayılı parselin çap krokisi sınırları içinde kalan bölümlerinin, orman kadastrosu sınırları dışında kalan, orman sayılmayan yerlerden olduğuna ilişkin kesin hüküm oluşturacağı, ... İdare Mahkemesinin 18.06.1993 gün ve 1991/320-577 sayılı kararının, taraf olmayan tapu malikleri yönünden kesin hüküm oluşturmayacağı gözetilerek, Hazine ve Orman Yönetiminin davasının reddine, davacı ve karşı davalı gerçek kişilerin davalarının ise kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
Kabule göre; çekişmeli 549 sayılı parselin 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmasına ilişkin işlemin kesinleştiği, bu parsel üzerinde eylemli orman bulgularına rastlanmadığı, bu nedenle 4999 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 11/5. maddesi kapsamında kalmadığı gözetilmeden, orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi de doğru değildir." denilmiştir.
Bozma kararına uyulduktan sonra, asıl davanın kabulüne; 549 parselin Hazine adına orman sınırı dışına çıkarılması, 550 parselin orman sınırı içinde bırakılmasına ilişkin orman kadastro komisyonu işleminin iptali ile taşınmazın kültür arazisi olduğunun tespitine, tapuya bu şekilde tesciline, birleşen davanın reddine karar verilmiş, hüküm Hazine ve Orman Yönetimi tarafından kesinleşmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, on yıllık süre içinde açılan aplikasyon ve 2/B madde uygulamasına itiraz, kesinleşmiş orman sınırı içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptal, tescil ve el atmanın önlenmesi, 6831 sayılı Kanunun 2/B uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1943 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 1981 yılında yapılıp 1982 yılında kesinleşen aplikasyon ve 1744 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması, 1992 yılında yapılıp 12.05.1992 tarihinde ilân edilen ve kesinleşen aplikasyon ve 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması vardır. Genel arazi kadastrosu işlemi 1952 yılında yapılmış ve 07.10.1952 tarihinde kesinleşmiştir.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 08/10/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.