8. Hukuk Dairesi 2011/2003 E. , 2011/6222 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil
... ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair... Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 21.01.2011 gün ve 332/17 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı ..., dava dilekçesinde 256 ada 70 parsel sayılı taşınmazın eşi ..."ın ölümü ile kendisine intikal etmişken, kadastro çalışmalarında Hazine adına tespit ve tescil edildiğini açıklayarak tapu kaydının iptaliyle adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davacı yararına kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, yerel bilirkişi ile tanık anlatımları ve ziraatçi bilirkişinin raporu dikkate alınarak davacı ve miras bırakan eşinin eklemeli 20 yılı aşkın süre ile zilyetliğinin kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır.
Şöyle ki; 969.772,03 m2 yüzölçüme sahip “ham toprak” niteliğindeki 256 ada 70 parselin bir bölümünü oluşturan dava konusu taşınmaz, tapu ve vergi kaydına rastlanılmadığı, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup, tarım alanına dönüştürülmesi mümkün yerlerden olduğu belirtilerek, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 18. maddesi gereğince kadastro yoluyla 21.12. 2004 tarihinde Hazine adına tespit edilmiş, itiraz üzerine yapılan yargılama sonunda, 22.03.2006 tarihinde hükmen Hazine adına tapu siciline tescil edilmiştir. Dosya arasında bulunan tapu kaydının beyanlar hanesinde "K.M.Paşa Vakfı" şerhi bulunmaktadır. Bu açıklamaya göre, mahkemece, taşınmazın vakıf malı olup olmadığı üzerinde durulmamış olması doğru olmamıştır.
Ayrıca yargılama tutanakları üzerinde yapılan incelemede; davacı yanın 26.02.2010 tarihli oturumda tanıklarını bildirmesine rağmen 25.11.2010 tarihli keşifte re’sen dinlenen yerel bilirkişi Ali Coşkun beyanlarına dayanılarak hüküm kurulduğu saptanmıştır. Zilyetlik maddi olaylardan olup 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14/1. fıkrası uyarınca yerel bilirkişi ve tanık dahil her türlü delille kanıtlanması mümkündür. Bu bakımdan yerel bilirkişi beyanı ile yetinilerek hüküm verilmiş olması doğru olmamıştır.
Öte yandan bir arazinin kullanım süresi ve niteliğinin en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarıdır. Bu hava fotoğraflarının kadastrodan önceki geçmiş yıllara ait en az iki ayrı zamana ilişkin olması gerekir. Bu konuda sağlıklı bir yargıya ulaşmak için kadastro tarihi olan 2004"ten geriye doğru en az 20 yıl öncesine ait (1975-1984 yılları arası) iki ayrı zamanda çekilmiş stereoskopik hava fotoğraflarının dosyada yer almış olması ve bu fotoğrafların stereoskopla incelenmesi gerekir. Ayrıca stereoskopik çift hava fotoğrafı, bir stereoskop altında incelendiğinde arazinin üç boyutlu görüleceği, taşınmazın sınırlarının belirleneceği ve bu amaçla ekilemeyen bakir alanların net bir biçimde tespitinin yapılabilmesi mümkündür. Mahkemece uyuşmazlığın net bir biçimde çözüme kavuşturulabilmesi için gerekli bulunan hava fotoğraflarından yararlanılmamıştır.
Keşifte dinlenen Ziraat Mühendisi bilirkişi 12.12.2010 tarihli raporunda davalı taşınmazın bulunduğu alan; yamaç, eğimli ve çevresinde işlenir alanın bulunmadığı, motorlu araçların ulaşımının mümkün olmadığı ve bu nedenle makinalı tarım işlemlerinin yapılmasına uygun olmayıp, ancak klasik metodlarla tarımsal faaliyetlerin sürdürülebileceği bir yer olarak görülmektedir. Davalı parsel dönemsel olarak, dağdan inen sel yatağının kenarında kalmış, işlenerek ve üzerinde tarımsal faaliyetler yapılarak zamanla çevresindeki alanlara göre daha verimli toprak yapısına kavuşmuş bulunmaktadır. Parsel içerisinde ceviz, elma armut gibi bitkiler yer almakta ve sınırında tabii olarak yetişen kuşburnu ve alıç bitkilerine de rastlanmaktadır denilmektedir. Bu halde taşınmaza ait topoğrafik haritanın getirtilip, taşınmazın topoğrafik haritada eğim durumu (münhanilerine göre) dikkate alınarak sel yatağının içinde kalıp kalmadığı belirlenmemiştir.
O halde; mahkemece yapılacak iş; TMK.nun 713/1 maddesi uyarınca husumetin Vakıflar Genel Müdürlüğü"ne yöneltilmesi hususunda davacı tarafa süre ve imkan verilmesi, böylece taraf teşkilinin sağlanması, Vakıflar Genel Müdürlüğü"nün delil sunması halinde tüm delillerin eksiksiz olarak toplanması, taşınmazın vakıf malı olduğunun anlaşılması durumunda; uzman bilirkişi ya da bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılarak, vakfın türünün belirlenmesi, mahallinde yapılacak keşifte hazır bulunacak, jeodezi ve fotogrametri mühendisinden yararlanarak iki ayrı zamanda çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafından istifade ile stereoskop aletiyle yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda inceleme yaptırılması, taşınmaza ait topoğrafik haritanın getirtilip, taşınmazın topoğrafik haritada eğim durumu (münhanilerine göre) dikkate alınarak sel yatağının içinde veya taşkın alanı kapsamında kalıp kalmadığının uzman bilirkişi jeoloji mühendisi vasıtası ile belirlenmesi, yerel bilirkişi listesinde yer alan kişiler ile taraf tanıklarının ...nun 240,243 ve 259. maddeleri uyarınca davetiye ile keşif yerine çağrılarak, keşifte dinlenilmesi, beyanları arasında aykırılık bulunduğu taktirde aynı Kanunun 261. maddesi uyarınca aykırılığın giderilmesi ve taşınmazın niteliğinin, kullanım süresinin ne zaman kullanılmaya başladığının belirlenmesine çalışılması gerekir. Tanık ve bilirkişi sözleri ilmi esaslara göre hazırlanan bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, taşınmaz üzerinde tarımsal amaçlı zilyetlik başlangıç tarihi sınırlarıyla belirlendikten sonra iddia ve savunma çerçevesinde değerlendirilme yapılarak karar verilmelidir. Eksik incelemeyle karar verilemez.
Davalı ... vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulüyle yerel mahkeme hükmünün açıklanan nedenlerle 6100 sayılı ...nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesine uyarınca BOZULMASINA 24.11.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi.