8. Hukuk Dairesi 2011/1494 E. , 2011/6244 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... ile Hazine ve Karayurt Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair ...Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 20.10.2010 gün ve 71/147 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı, miras yoluyla intikal, taksim ve eklemeli kazanmayı sağlayan zilyetlik nedenlerine dayanarak Hazine adına kayıtlı 146 ada 2 ve 102 ada 197 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptaliyle adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiş, 05.10.2010 tarihli keşifte 146 ada 2 parsele yönelik davadan feragat ettiğini bildirmiştir.
Mahkemece, yargılama sırasında, davaya konu taşınmazın bir bölümünün paftasında yol olarak bırakılan yer içerisinde kaldığı gerekçesiyle; Karayurt Köyü Tüzel Kişiliği, davaya davalı olarak dahil edilmiştir.
Davalı ..., yöntemine uygun bir biçimde dava dilekçesi tebliğ edilmesine karşın yargılama oturumlarına katılmamış ve cevap vermemiştir.
Dahili davalı köy temsilcisi 20.10.2010 tarihli oturumda, teknik bilirkişi raporunda A ve B harfleriyle gösterilen yerlerin davacıya ait olduğunu açıklamıştır.
Mahkemece, 102 ada 197 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kalan ve teknik bilirkişi raporunda A ve B harfleriyle gösterilen 1036.47 m2 yüzölçümlü yer bakımından davanın kabulüne ve bu yerin tapu kaydının iptaliyle davacı ... tapuya tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, 102 ada 197 parsel içerisinde kalan ve teknik bilirkişi raporunda A harfiyle gösterilen 831.68 m2 yüzölçümlü yer bakımından davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, buna ilişkin yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile 102 ada 197 parselin A harfiyle gösterilen hüküm bölümünün ONANMASINA,
Davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; davaya konu olan ve teknik bilirkişinin krokisinde B harfiyle gösterilen 205,78 m2 yüzölçümlü yer kadastro paftasında “yol" olarak bırakılmıştır. Bu yere bitişik olan 102 ada 197 sayılı parselin kadastro tespiti 06.12.2006 tarihinde yapılmıştır. Davacı tarafından eldeki dava 30.06.2010 tarihinde açılmıştır. Davada, tespit dışı bırakılma işleminin yapıldığı tarihten önceki kazanmayı sağlayan zilyetliğe dayanılması halinde; davanın, taşınmazın tespit dışı bırakılma tarihinden itibaren makul süre içerisinde açılması gerekmektedir. Kural olarak, kadastro tespitinin ya da işleminin yapıldığı tarihten itibaren kadastrodan önceki zilyetlik kesintiye uğrar ve tespitten sonraki zilyetliğe ekleme olanağı bulunmamaktadır. Kadastro işleminin yapıldığı tarihten itibaren 20 yıllık kazanma süresi yeniden işlemeye başlar. 102 ada 197 sayılı parselin 06.12.2006 tarihinde tespit edildiğine göre, bitişikte bulunan ve krokide B harfiyle gösterilen 205.78 m2"lik yerin aynı tarihte paftasında yol olarak bırakıldığının kabulü gerekir. Dairenin ve Hukuk Genel Kurulu’nun yerleşmiş içtihatlarına göre, dava konusu taşınmazın paftasında yol olarak gösterildiği 06.12.2006 tarihinden itibaren 3 yıl 6 ay 24 gün geçtikten sonra açılan bu davanın makul süre içinde açıldığı kabul edilemez. Mahkemece, bu yön gözetilmeksizin krokide B harfi ile gösterilen 205.78 m2"lik yerin 102 ada 197 parsel içerisinde kaldığı kabul edilerek bu yer bakımından davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
Bundan ayrı; davacı, 05.10.2010 tarihli keşifte 146 ada 2 parsele yönelik davadan feragat ettiğini bildirdiği halde, bu parsel bakımından davanın sonuçlandırılarak olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekmektedir. Mahkemece, bu parsel bakımından hüküm fıkrasında karar verilmemiş olması doğru olmadığı gibi bu aykırılığın gerekçeli kararda dahi giderilmesi mümkün değildir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden, usul ve yasaya aykırı bulunan hükmün B harfi ile ilgili bölümünün 6100 sayılı HMK’nın Geçici 3. maddesi uyarınca uygulanan 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.