
Esas No: 2013/3994
Karar No: 2013/8956
Karar Tarihi: 08.10.2013
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/3994 Esas 2013/8956 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine ve ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ... Köyü Köşkünt mevkiinde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre davacı adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kabulü ile 15/1/2008 tarihli raporda (A) işaretli 31.229 m2 yüzölçümündeki taşınmazın davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, davalı Hazine tarafından temyiz edilmekle hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 21.03.2012 gün ve 2011/3160 - 4298 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "mahkemece yeniden yapılacak keşifte, öncelikle Alıcık Köyü davaya dahil edilmeli, daha sonra 1957 tarihli memleket haritasının yapımına esas alınan hava fotoğrafları ile dava tarihinden 15 - 20 yıl önce çekilmiş hava fotoğrafları ve orijinal renkli memleket haritaları stereskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazın niteliğinin ne olduğu belirlenmeli, yapraklı ağaç rumuzunun hangi ağaçlara ait olduğu açıklattırılmalı, komşu parsellerin tutanakları getirtilmeli, 123 ada 1 parsele tutanak düzenlendiyse tutanağı, davalı ise dava dosyası getirtilmeli, tutunak düzenlenmiş ve davalıysa kadastro mahkemesinin görevli olacağı ve bu davanın 3402 sayılı Kanunun 26/D maddesine göre kadastro mahkemesindeki davaya katılma niteliğinde olduğu, 123 ada 1 parsel tapuya tescilli ise, tapulu yerde zilyetliğe dayalı dava açılamayacağı düşünülmeli, bu durumda 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesindeki 10 yıllık sürenin geçip geçmediği değerlendirilmeli, 123 ada 1 parselin çap sınırı dışında kalan kesimler varsa ve bu kesimler orman değilse, taşınmazda zilyetliğin ne zaman başlayıp nasıl sürdürüldüğü, kimden kime geçtiği ve ekonomik amacına uygun olup olmadığı, maddi olaylara dayalı ve ayrıntılı olarak sorulup saptanmalı, ziraat uzmanından zilyedlikle kazanılacak yerlerden olup olmadığı konusunda bilimsel verilere dayalı doyurucu rapor alınmalı, bundan sonra toplanacak deliller çerçevesinde karar verilmesi” gereğine değinilerek bozulmuştur.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulü ile 05/12/2012 tarihli fen bilirkişisi raporunda (A) harfi ile gösterilen 31229,29 m² miktarındaki taşınmazın davacı adına tapuda tesbit ve tesciline karar verilmiş, hüküm, davalılardan Hazine ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce arazi ve orman kadastrosu yapılmamıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davalı ... Kişiliğine yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 08/10/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.