3. Hukuk Dairesi 2020/2 E. , 2020/1915 K.
"İçtihat Metni"
Davacı ... ile davalı ... aralarındaki alacak davasına dair ...Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 05/12/2018 tarihli ve 2018/321 E.- 2018/1193 K. sayılı hükmün onanması hakkında dairece verilen 15/10/2019 tarihli ve 2019/1538 E.-2019/7954 K. sayılı ilama karşı davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; 2008 model ... marka cinsi traktörü, dava dışı şirketten, leasing yoluyla satın aldığını, taksitleri ödemede güçlük çekeceğini düşünerek taksitlerin ödenmesi şartı ile kira yoluyla traktörü davalıya teslim ettiğini, asıl amacının kira gelirleri ile taksitleri karşılamak olduğunu ancak taksitler bittiğinde traktörü davalıya devredebileceğini de davalıya bildirdiğini ancak bu hususta yazılı bir sözleşme yapılmadığını, davalının traktörü 03/12/2008 tarihinde teslim alıp tam 510 gün kullandığını ancak kira ödemediği gibi traktörün taksit borçlarını da yatırmadığını, böylece sebepsiz olarak zenginleştiğini, bu sebeple davalının traktör kullanım bedelini hakların yarışmasına göre hem kira hem de sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca davalıdan talep etme haklarının bulunduğunu, ayrıca Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2010/14 D.İş sayılı tespit dosyası ile tazminat ve hasar miktarlarını tespit edildiğini ileri sürerek, traktör kullanım bedeli ve hasar bedeli olarak 43.550 TL bedelin kira ve nedensiz zenginleşme hükümlerine göre dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı; davaya konu traktörün leasing şirketinden alınış şekli ve fiyatına bir itirazlarının bulunmadığını, ancak davacının birinci taksidi de ödeyemediğini, bunun üzerine traktörü aldığı şirket ile irtibata geçerek müvekkili ile ilk iki taksidin davacı tarafından ödenmesi, geri kalan taksitlerin ise davalı tarafından ödenmesi, taksit sonunda ise aracın davalıda kalacağı ancak ilk iki taksit ödenmez ise traktörün davacıya iade olacağı ve bundan dolayı da herhangi bir kullanma tazminatı yada yıpranma tazminatı talebinde bulunulamayacağı hususlarında anlaşmaya varılarak 01/03/2009 tarihinde traktörün kendisine teslim edildiğini, ancak davacının birinci ve ikinci taksitleri ödememesi üzerine Kasım 2009 tarihinde traktörün depoya çekilip 11/05/2010 tarihine kadar hiçbir şekilde kullanılmadığını, akabinde iki tarafın bir araya gelerek taksitlerin ödenmesi hususunda anlaşmaya vardıklarını, buna göre ilk taksidin yarısı 3.000 Euro"luk senedin kendisinden alındığını, geri kalan 3.000 Euro"nun ise Haziran ayında ödenmek üzere davacıdan söz alındığını, bilahare ikinci taksidin davacı tarafından ödeneceğinin 30/04/2010 tarihinde kararlaştırıldığını, sonrasında traktörü tekrar kullanmaya devam ettiğini ancak davacının Sulh Hukuk Mahkemesi aracılığı ile tespit yaptırması üzerine 11/05/2010 tarihinde aracın davacıya teslim edildiğini, dolayısıyla anılan
traktörü 01/03/2009-Kasım 2009 tarihleri arasında köy halkının iş durumuna göre çalıştırıldığını, davacının satış şartlarına uygun davranmadığı için davalının cayma hakkı bulunup bu sebeple bedel ödemesinin de gerekmediğini, Kasım 2009 tarihinden sonra ise traktör depoda bekletildiği için herhangi bir ücret talep edilemeyeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesi dilemiştir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, davacı tarafın temyizi üzerine hüküm; Dairemizin 01/03/2018 tarih 2017/9060 Esas-2018/1867 Karar sayılı ilamı ile ""...traktörün davalının kullanımında olduğu 01.03.2009 - 11.05.2010 tarihleri arası ile sınırlı olmak üzere uygun bir kullanım bedeline hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın tamamen reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir..."" gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece, bozma ilamına uyulduktan sonra bilirkişiden rapor alınmış bu rapor esas alınmak suretiyle; davanın kısmen kabulü ile 4.375 TL"nin tahsiline karar verilmiş, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 15.10.2019 günlü ve 2019/1538 -2019/7954 Esas-Karar sayılı ilâmı ile onanmış, bu kez davacı karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
1- Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına göre davacının sair karar düzeltme taleplerinin reddi gerekir.
2- Davaya konu traktörün davalının uhdesinde bulunduğu dönemde 1.050 saat kullanıldığı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık yoktur. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda; 1.050 saat kullanım süresinin 24"e bölünerek günlük 100 TL üzerinden hesap yapılmış ise de; bilirkişi raporunda ortalama günlük kullanım saatinin ne kadar olacağı ve traktörün 24 saat hiç durmaksızın kullanılmasının hayatın olağan akışına aykırı olup olmayacağı üzerinde durulmadığı görülmektedir. Hükme esas alınan bilirkişi raporu davaya konu talepler yönünden Yargıtay denetimine uygun ve elverişli değildir. O halde, mahkemece; yeniden oluşturulacak bilirkişi heyetinden alınacak rapor ile, traktörün günlük ortalama kullanım süresi dikkate alınarak kullanım bedelinin hesaplanması ile sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik araştırma ve inceleme ile yetersiz bilirkişi raporuna dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Ne var ki; mahkeme kararının açıklanan bu gerekçeler ile bozulması gerekirken zuhulen onandığı yeniden yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından, davacı vekilinin karar düzeltme isteği kabul edilerek, Dairemizin önceki onama kararı kaldırılmış, mahkeme kararı açıklanan bu gerekçeyle bozulmuştur.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair karar düzeltme isteminin reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacının karar düzeltme isteminin kabulü ile; Dairemizin 15.10.2019 günlü ve 2019/1538 -2019/7954 Esas-Karar sayılı ilamının kaldırılmasına ve hükmün yukarıda açıklanan gerekçe ile BOZULMASINA, peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde düzeltme isteyene iadesine, 03/03/2020 gününde oy birliği ile karar verildi.