Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2830
Karar No: 2020/3960
Karar Tarihi: 16.11.2020

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2019/2830 Esas 2020/3960 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2019/2830 E.  ,  2020/3960 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ: ...Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi


    Davacılar ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... Teknik ve Tıbbi Malzeme San. ve Tic. AŞ ve ... aleyhine 15/11/2016 gününde verilen dilekçe ile yaralamalı trafik kazası nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen 28/09/2018 günlü karara karşı taraf vekillerinin istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; davacılar vekili le davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen 09/04/2019 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    1-Davacılardan ..., ... ve ...’in temyiz isteminin incelenmesinde:6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-a maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 6763 sayılı Kanunun 44. maddesiyle HMK’ya eklenen Ek-Madde 1’de öngörülen yeniden değerleme oranı dikkate alındığında 2019 yılı için 58.800,00 TL’dir. HMK 362/1-a ve 362/2. maddeleri gereğince temyiz edenin sıfatına göre hükmedilen ya da mahkemece kabul edilmeyen bölümünün miktar veya değeri 58.800,00 TL’yi geçmeyen davalara ilişkin bölge adliye mahkeme kararlarının temyizi kabil değildir. Kesin olan kararların temyizinin istenilmesi halinde bölge adliye mahkemesi hukuk dairesi tarafından bu konuda temyiz dilekçesinin reddine karar verilebileceği gibi, verilmemiş olması halinde Yargıtayca da temyiz isteminin reddine karar verilebilecektir.Somut olayda, davacılardan ... için 30.000,00 TL, ... için 20.000,00 TL ve ... için ayrı ayrı 20.000,00 TL manevi tazminat isteminde bulunulmuş, ilk derece mahkemesince davacılardan ... için 5.000,00 TL, ... için 3.000,00 TL ve ... için 4.000,00 TL ayrı ayrı manevi tazminata hükmedilmiş; tarafların istinaf başvurusu üzerine bölge adliye mahkemesince karar kaldırılarak ... için 5.000,00 TL, ... için 3.000,00 TL ve ... için 4.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiş; bu karara karşı davacılar temyiz yoluna başvurmuştur. İhtiyari dava arkadaşı olan bu davacılar yönünden temyiz sınırı her bir dava arkadaşının davası için ayrı ayrı belirlenecektir. Aralarında ihtiyarî dava arkadaşlığı bulunan davacılar bakımından temyize konu edilen miktarlar, yukarıda belirtilen temyiz kesinlik sınırının altında kalmaktadır. O halde, adı geçen davacılar yönünden bölge adliye mahkemesi kararının temyiz kabiliyeti olmayıp temyiz itirazlarının HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Davacılardan ...’in temyiz itirazlarına gelince:Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.Davacı; eşi ...’in sevk ve idaresindeki araçla seyir halinde iken davalı ...’in sürücüsü bulunduğu araç ile çarpıştığını, kazaya; kavşaklara yaklaşırken hızını azaltmak zorunda olan davalı ...’in, dikkatsizlik ve tedbirsizliğinin sebep olduğunu, meydana gelen olayda yaralandığını belirterek oluşan manevi zararın giderilmesini istenmiştir.Davalı ...; olayın, araç lastiğinin patlaması nedeniyle meydana geldiğini, aracın kontrolden çıkıp yan yola geçerek davacının da içinde bulunduğu araca çarptığını, davacıların sağlık durumlarını yakından takip ettiğini ve masraflarının giderilmesi noktasında yardımcı olmaya çalıştığını, kusurlu olmadığını, talep edilen tazminatın fahiş olduğunu belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hükme karşı taraflarca istinaf talebinde bulunulmuştur. Bölge adliye mahkemesince, tarafların istinaf başvurularının kısmen kabulüne karar verilmiş ve ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak, düzeltilmek suretiyle yeniden esas hakkında karar verilmiştir. Kararı davacılar vekili temyiz etmiştir.
    Türk Borçlar Kanunu 56. maddesi hükmüne göre hâkimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hâkim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.Somut olaya gelince; olayın oluş şekli, gelişim biçimi, kusur durumu, maluliyet oranı, davacının yüzünde sabit eser meydana gelmesi, tarafların sosyal ve ekonomik durumu ile yukarıdaki ilkeler nazara alındığında hükmedilen tazminat miktarı az olup, davacı ... yararına daha yüksek miktarda manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte gösterilen nedenle davacılardan ..., ... ve ...’in temyiz dilekçelerinin HMK 362/1-a maddesi gereğince REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle Bölge Adliye Mahkemesi kararının davacılardan ... yararına HMK 373/2 ve 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 16/11/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi