21. Hukuk Dairesi 2016/11066 E. , 2018/588 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalıların aşağıdaki bendin dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmişse de eksik inceleme sonucunda varılan hüküm hatalı olmuştur.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı işveren tarafından davacı adına 15.10.1989 tarihli işe giriş bildirgesinin düzenlendiği ve 04.05.1991-10.01.1992 tarihleri arasında davalı işyerinde geçen çalışmalarının Kuruma bildirildiği, dönem bordrosunun alındığı ve tanık dinlenildiği, tanıkların çalışmayı doğruladığı ancak talep edilen dönemde davacının 11 yaşında, mahkemece kabul edilen sürede ise 15 yaşında olduğu, davacının yaş itibari ile öğrenim durumunun araştırılmadığı anlaşılmaktadır.
506 sayılı Yasanın 79/10. maddesinde bu tür hizmet tespit davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması salt bu nedene dayalı istemin reddine neden olmaz. Somut bilgilere dayanması koşuluyla, bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen veya bilmesi gereken komşu işyerleri kayıtlı çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen kimi diğer kanıtlarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Kamu düzenine dayalı bu tür davalarda hakim, görevi gereği doğrudan soruşturmayı genişleterek sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını belirlemelidir. Bu yön Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527,30.6.1999 gün 1999/21-549-555,5.2.2003 gün 2003/21-35-64,15.10.2003 gün 2003/21-634-572,3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 10.11.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
Öte yandan, 506 sayılı Yasa"nın Yasa"nın 60/G maddesine göre "Bu maddenin uygulanmasında; 18 yaşından önce Malullük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortalarına tabi olanların sigortalılık süresi, 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edilir. Ancak, bu tarihten önceki süreler için ödenen Malullük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortaları primleri, prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edilir." Yasanın geçici 54.maddesine göre " 01/04/1981 tarihinden önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tescil edilmiş olanlar hakkında 60 ıncı maddenin (G) fıkrası hükmü uygulanmaz."
Somut olayda; mahkemece açıklanan şekilde fiili çalışmanın varlığı yeterince araştırılmadan, davacının okula gidip gitmediği hususları araştırılmaksızın davanın kabulüne karar verilmiştir. Giderek 10.08.1974 doğumlu davacının nizalı dönemde 11 yaşında olduğu ve 506 sayılı Yasa"nın 60/G maddesi dikkate alınmaksızın hüküm kurulması isabetsiz olmuştur.
Yapılacak iş; talep edilen dönemdeki davacının yaşı dikkate alınarak öğrenim durumu araştırılarak 506 sayılı Yasa"nın 60/G maddesi de dikkate alınmak sureti ile sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin ve yukarıda belirtilen hususlara uygun araştırma yapılmaksızın hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ :Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalı... Örme San. Ve Tic. Ltd. Şti."ye iadesine
25.01.2018 gününde oy birliği ile karar verildi.