Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/13173
Karar No: 2013/13361
Karar Tarihi: 25.09.2013

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/13173 Esas 2013/13361 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2013/13173 E.  ,  2013/13361 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
    Davacı vekili dilekçesinde; davalının müvekkilin vefat eden kardeşinin kızı olduğunu, davalının müvekkili aleyhine iki adet tapu iptal ve tescil davası açtığını ve kararların kesinleştiğini, bu kararlar sonrasında davalının hakkı olmayan ve müvekkilinin kanunen yada ilam gereği ödemekle yükümlü olmadığı tapu harçları hakkında müvekkili aleyhine icra takibi yaptığını, müvekkilinin bu bedelleri ilam gereği ödemek zorunda olduğunu zannederek ve icra takibi baskısı altında takipler kesinleşmeden ödediğini, icra takiplerinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davalının bu şekilde sebepsiz zenginleştiğini belirterek, müvekkili tarafından ödenen 8.343,74 TL ile 9.686,48 TL nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizleri ile birlikte dava tarihinden işleyecek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili dilekçesinde; davacı aleyhine açılan tapu iptal tescil davaları sonucunda verilen ilamların tescili için .... Müdürlüğü"ne Harçlar Kanunu 4 sayılı tarifesinin 1/19 maddesine göre dava konusu bedellerin müvekkili tarafından ödendiğini, davacının davalıyı miras haklarından yoksun bırakmak amacı ile muvazaalı işlem yaparak söz konusu tapu iptal ve tescil davalarının açılmasına sebep olduğunu, Harçlar Kanununun tapu işlemleri tarifesinin muvazaalı işlemlerde tarifeleri yüksek belirlediğini, davacının muvazaalı işlem yapmasaydı davalının verası-et ve intikal vergisi istisnasından faydalanarak hiç vergi ödemeden mirasın müvekkiline intikal edeceğini,.... Müdürlüğündeki tescil işlemleri için yatırılan paralardan davacının sorumlu olması gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece;""...Davalının esasen muris ile davacının birlikte muvazaalı işlemi nedeniyle murisinden intikal eden taşınmaz hissesinin normal yollardan intikalinde harç ödemeyecekken harç ödemek zorunda kalması nedeniyle .... Müdürlüğüne ödemek zorunda kaldığı dava konusu 8.343,74 TL ile 9.686,48 TL"nin icra takibine konu edilerek; icra takibi kesinleşmeden davacının ihtiyariyle ödemesi, esasen borçlu olmadığı bir borcunu borçlu zannederek ödemek şartları (BK 52. Maddesi) bulunmadığından, ve esasen aksi durumda haksız fiil nedeniyle sorumlu olması gerekenin davacı olması nedeniyle..."" gerekçesi ile alınan bilirkişi raporu benimsenmek suretiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    HMK"nın 266 ve devamı maddeleri uyarınca hakim; çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Hakim, kendisinin sahip olmadığı özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişiye başvurur. Bu nedenle, bilirkişinin kendisinden sorulan husus hakkında, özel ve teknik bir bilgiye sahip olması, başka bir deyişle o konuda uzmanlaşmış olması gerekir.
    Somut olayda, hükme esas alınan rapor, avukat bilirkişi tarafından hazırlanmıştır. Ancak avukat bilirkişi bu konuda uzman ve ehil değildir.
    O halde, mahkemece, dava konusu uyuşmazlık hakkında, davacı vekilinin dosyada alınan bilirkişi raporuna karşı gerekçeli itirazlarını da karşılayacak şekilde, konusunda uzman, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulundan rapor alınarak, sonucu dairesinde hüküm tesis edilmesi gerekirken, konusunda uzman olmayan bilirkişi tarafından hazırlanan bilirkişi raporu esas alınarak eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 25.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi