8. Hukuk Dairesi 2011/2564 E. , 2011/6368 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil
... ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair ...Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 27.01.2011 gün ve 43/10 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı ... dava dilekçesinde; 240 ada 104 sayılı parselin kadastro çalışmaları sırasında adına tespitinin yapıldığını, aynı ada 103 sayılı parselin ise, davalı adına tespit ve tescil edildiğini, iki taşınmaz arasındaki sınırın fiili olarak sabit olduğunu, sınırda kendisine ait ceviz ağacının yer aldığını, taşınmazın bir kısmının davalının parseli içerisinde tespit edildiğini açıklayarak davalıya ait 240 ada 103 sayılı parselin tapu kaydının kısmen iptaliyle iptal edilen bölümün kendisine ait 240 ada 104 sayılı parsele eklenmek suretiyle adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, taşınmazların 100 yıl önce bölündüğünü, o günden bugüne kadar aynı biçimde kullandığını, davalının talep ettiği kısıma 1976 yılında dut ağacı diktiğini, bu yerin kendisine ait olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davalıya ait 240 ada 103 sayılı parsel içerisinde belirlenen ve krokide A harfiyle gösterilen 11.15 m2 yüzölçümlü taşınmaz bakımından davanın kabulüne, davalıya ait 240 ada 103 parselden tefrikiyle davacı ... adına kayıtlı bulunan 240 ada 104 sayılı parsele ilavesi suretiyle tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuki sebebine dayalı olarak TMK. nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.
Davacıya ait 240 ada 104 ve davalıya ait aynı ada 103 sayılı parsellerin kadastro tespitleri 9.5.2008 tarihinde belgesizden tarla nitelikleriyle adlarına tespit ve tescil edilmişlerdir. Yerinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarıyla dosya kapsamında bulunan tüm bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde yerel bilirkişi ve tanıkların ortak sınırı gösterip tarif etmeleri üzerine, davacıya ait kısmın belirlendiği krokide açıklanan ve A harfiyle işaretlenen 11.15 m2 olduğu saptanmıştır. Açıklanan miktarda davalıya ait 240 ada 103 sayılı parselin tapu kaydının iptaliyle davacıya ait aynı ada 104 sayılı parsele ilavesi suretiyle tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi gerekmektedir. Davalının işin esasına yönelik temyiz itirazları yerinde bulunmamaktadır.
Ne var ki, yerel mahkeme krokide A harfiyle gösterilen kısmın 240 ada 103 parselden tefriki ile ...adına tescil edilen 240 ada 104 parsele ilavesi suretiyle tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Kural olarak teknik bilirkişi krokisinde A harfiyle gösterdiği 11.15 m2 yüzölçümlü taşınmaz bakımından davalı adına tapuda kayıtlı bulunan 240 ada 103 parselin tapu kaydının kısmen iptaliyle iptal edilen 11.15 m2"lik yerin davacı adına tapuda kayıtlı bulunan aynı ada 104 sayılı parsele ilavesi suretiyle tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi gerekmektedir. İptale karar verilmeden tescile karar verilmesi kanuna aykırıdır. Sicil oluşturma kamu düzeniyle ilgili olup, mahkemece kendiliğinden göz önünde tutulur. Aksi halde infazda duraksama yaratır.
Açıklanan nedenlerle “teknik bilirkişi Cihan Öcal’ın 11.11.2010 havale tarihli raporunda A harfiyle işaretlenen 11.15 m2"lik kısmın davaya konu 240 ada 103 parselden tefriki ile …” cümlesinde yer alan tefriki ibaresinin hüküm fıkrasından çıkartılmasına bunun yerine “240 ada 103 parselin tapu kaydının 11.15 m2 yönünden iptali ile..” ibaresinin yazılmasına hükmün düzeltilmiş bu haliyle HUMK. nun 438/7 (HMK. m.370/2) maddesi gereğince ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 18,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubuna 28.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.