Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/4582
Karar No: 2020/1931
Karar Tarihi: 03.03.2020

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2019/4582 Esas 2020/1931 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2019/4582 E.  ,  2020/1931 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında birleştirilerek görülen istirdat davalarının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda; davaların kabulüne yönelik olarak verilen hüküm, davalı vekili tarafından duruşmalı, davacı vekili tarafından duruşmasız olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 03/03/2020 tarihinde davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... geldi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekillerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü kontrolörleri tarafından yapılan denetim ve incelemelerde, davalı şirketin elektrik abonesi olan ... İl Sağlık Müdürlüğüne bağlı resmi sağlık kurum ve kuruluşlarına faturalandırma işlemlerini mevzuata uygun olarak yapmadığının tespit edildiğini, faturalarda ticarethane için belirlenen birim fiyatlarını esas alan ve ve belediye tüketim vergisini uygulayan davalının 295.308,33 TL fazla tahsilat yaptığını ileri sürerek; bu tutarın ödenme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 25/12/2013 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 295.773,36 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı; alacağın zamanaşımına uğradığını, esas yönünden ise elektrik abonelerinden fazladan tahsilat yapmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; davanın kabulü ile 295.308,33 TL"nin dava tarihinden itibaren, 465,03 TL"nin ıslah tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline dair verilen karar, tarafların temyizi üzerine Dairemizin 25/03/2015 tarihli ve 2014/11895 E. 2015/4937 K. sayılı ilamıyla;
    (...Somut olayda; mahkemece, dava konusu elektrik bedelinin tespiti yönünden emekli Sayıştay Uzman Denetçisi ve hesap bilirkişisinden ayrı ayrı rapor alınmıştır. Hükme esas alınan raporları düzenleyen bilirkişiler dava konusu elektrik bedeli hesabı konusunda rapor hazırlamaya ehil ve yeterli olmadıklarından, söz konusu bilirkişi raporlarına dayanılarak hüküm tesisi mümkün değildir. Uzman bilirkişi tarafından, dava konusu bedelin denetime elverişli bir şekilde hesaplanması gerekir.
    Hal böyle olunca, mahkemece dava dosyasının, önceki bilirkişiler dışında, elektrik tüketim hesabı konusunda uzman olan elektrik mühendislerinden oluşan 3 kişilik bilirkişi heyetine verilerek, bilirkişilerden davacı kurumun davalı taraftan isteyebileceği bedel hakkında, tahakkuk tarihlerinde yürürlükte bulunan ilgili mevzuat hükümlerine göre tereddüte yer vermeyecek şekilde, ayrıntılı ve açıklayıcı, hüküm kurmaya elverişli ve Yargıtay denetimine uygun bir rapor aldırılarak, varılacak sonuç dairesinde bir hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme, soruşturma ve konusunda uzman olmayan bilirkişilerin düzenlediği rapor esas alınarak yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    Bozma nedenine göre, taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir...)
    Gerekçesiyle bozulmuştur.
    Bozma sonrasında açılan ve işbu dava ile birleştirilen davada davacı; asıl davada alınan bilirkişi raporu ile alacağının 491.870,05 TL olarak belirlendiğini ileri sürerek; bakiye kalan 196.096,69 TL’nin ödenme tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı; birleştirilen davaya konu edilen alacağın zamanaşımına uğradığını, asıl davanın tam dava olarak açılması nedenle aynı alacak hakkında ek dava açılamayacağını, esas yönünden ise yapılan abone grubu tespitine itiraz etmeyen davacının geriye yönelik olarak bir hak talep edemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; EPDK tarife uygulamalarına ilişkin 875 sayılı kurul kararında resmi sağlık kuruluşlarının ticarethane abone grubu kapsamında sayılmadığı, resmi sağlık kuruluşlarının diğer başlıklı bir abone grubu içerisinde yer aldığı, ancak davalı şirketin davacı bakanlığa bağlı hastanelere sağladığı elektriği EPDK tarifesine aykırı olarak ticarethane tarifesinden faturalandırdığı, davacı bakanlıktan fazladan tahsil edilen bedelin uzman bilirkişi heyeti tarafından 491.870,05 TL olarak belirlendiği, bilirkişi raporunun hükme dayanak almaya uygun olduğu gerekçesiyle, asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere ve özellikle davalı şirketin dava tarihinden önce temerrüde düşürülmemiş olması nedeniyle hüküm altına alınan alacaklara dava ve ıslah tarihlerinden itibaren faiz yürütülmüş olmasında bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacı tarafın bütün, davalı tarafın ise sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Asıl ve birleşen dava; davacı bakanlığa bağlı hastaneler hakkında tesis edilen elektrik aboneliklerine, davalı şirket tarafından resmi sağlık kuruluşlarına uygulanması gereken tarife yerine ticarethane tarifesi uygulanması nedeniyle fazladan tahsil edilen bedelin istirdadına ilişkindir.
    Mahkemece, bozma ilamı sonrasında alınan bilirkişi raporunda; davaya konu aboneliklerin resmi sağlık kurum ve kuruluşlarına ait olması nedeniyle elektrik tarife bedeli olarak TEDAŞ Elektrik Ayrıştırılmış Tarifeleri Ticarethane Diğer-1 hanesinde belirtilen fiyatlar üzerinden hesaplama yapılması gerektiği belirtilmiş, ayrıca kayıp-kaçak, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve dağıtım bedellerinin elektrik abonelerinden tahsil edilemeyeceği hususunun Yargıtay kararlarında belirtildiğinden bahisle; aktif tüketim ve reaktif tüketim bedelleri ile bu bedeller üzerinden alınması gereken KDV esas alınarak (kayıp-kaçak, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim, dağıtım bedelleri ile bu bedeller üzerinden alınan enerji fonu, trafo kaybı bedelleri ile TRT payı dahil edilmemesi) suretiyle
    tüketim bedelleri belirlendikten sonra, davacı bakanlık tarafından ödenen fatura bedellerinden belirlenen tüketim bedellerinin mahsubu ile davalı şirketin fazladan toplam 491.870,05 TL tahsil ettiği bildirilmiştir.
    Asıl davadaki talebin; yanlış tarife uygulanması nedeniyle fazladan tahsil edilen bedelin istirdadına ilişkin olmasına, diğer bir anlatımla; kayıp-kaçak, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim, dağıtım bedelleri ile bu bedeller üzerinden alınan enerji fonu, trafo kaybı bedelleri ile TRT payı yönünden bir talebi bulunmamasına (ve buna bağlı olarak mahkemece bu yönde bir inceleme yapılması talep edilmemiş olmasına) rağmen, bu bedelleri hesaplamaya esas almayarak davalı şirketin fazladan tahsil ettiği bedel içerisine dahil eden bilirkişi raporunun hüküm vermeye yeterli olmadığı ortadadır.
    Bundan ayrı; 17/06/2016 tarihli ve 29745 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren geçmişe de etkili 6719 sayılı kanunun 21 inci maddesi ile 6446 Sayılı kanunun 17 nci maddesinin birinci, üçüncü ve dördüncü fıkraları ile altıncı fıkrasının (a), (ç), (d) ve (f) bentleri değiştirilmiş olup, kayıp-kaçak, sayaç okuma, perakende satış hizmet, iletim ve dağıtım bedellerinin alınmasında esas olan ilgili tarifelerin düzenlenmesinde EPDK"nın Kanundaki yetkileri genişletilerek yukarıda sözü edilen bedeller maliyet unsuru kapsamına dahil edilmiştir.
    Hal böyle olunca, mahkemece; alınan bilirkişi raporunun hüküm vermeye yeterli olmadığı gözetilerek, davacı bakanlığın davalı şirketten isteyebileceği bedel hakkında, tahakkuk tarihlerinde yürürlükte bulunan ilgili mevzuat hükümlerine göre inceleme yapılması hususunda yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulundan taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli bir rapor aldırılması ve ulaşılacak sonuca göre uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve hesaplamalar içeren bilirkişi raporunun esas alınması suretiyle, yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle davacı tarafın bütün, davalı tarafın ise sair temyiz itirazlarının reddi ne, ikinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nın 428 inci maddesi gereğince davalı taraf yararına BOZULMASINA, 2.540’ar TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin yekdiğerinden alınıp yekdiğerine verilmesine, 6100 sayılı HMK"nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/03/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi