MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine ve Alıcık Köy Tüzel Kişiliği tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ... Mevkiinde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre davacı adına tescilini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 15/01/2008 tarihli raporda (A) işaretli 13775 m² yüzölçümündeki taşınmazın davacı adına tapuya tesciline, (B) harfli yerin ham toprak olduğu anlaşıldığından bu bölümle ilgili davanın reddine karar verilmiş; davalı Hazine tarafından hükmün temyizi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 21/03/2012 tarihli ve 2012/3113 E. - 4297 K. sayılı kararıyla bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Hükme esas alınan bilirkişi raporlarında, çekişmeli taşınmazın 1956 tarihli memleket haritasında açık alanda kaldığı açıklanmışsa da, memleket haritasındaki yapraklı ağaç işaretlerinin hangi ağaçlardan kaynaklandığının açıklanmadığı, hava fotoğrafları ve 1980"li yıllara ait memleket haritasının incelenmediği, taşınmazın bulunduğu yerin Alıcık Köyünde kadastrosu yapılmayan sahada kaldığı açıklandığı halde, dairenin geri çevirme kararı üzerine hazırlattırılan krokide 123 ada 1 parselin çapı içinde kaldığının görüldüğü ve bu parselin niteliğinin ne olduğu, kadastro tutanağı düzenlenip düzenlenmediğinin araştırılmadığı, ayrıca, Alıcık Köyünün davada taraf olarak yer almadığı açıklandıktan sonra Alıcık Köyünün davaya dahil edilmesi, 1957 tarihli memleket haritasının yapımına esas alınan hava fotoğrafları ile dava tarihinden 15-20 yıl önce çekilmiş hava fotoğrafları ve orijinal renkli memleket haritalarının yöntemince uygulanması, taşınmazın niteliğinin ne olduğu belirlenerek yapraklı ağaç rumuzunun hangi ağaçlara ait olduğunun açıklattırılması, komşu parsellerin tutanakları ile 123 ada 1 parsele ait tutanakların getirtilmesi, zilyetlik koşullarının da araştırılarak sonucuna göre bir hüküm kurulması” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucunda Alıcık Köyü sınırları içinde kalan ve sınırları bilirkişi krokisinde gösterilmiş bulunan (A) harfli 17225.34 m² yüzölçümündeki taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmiş, hüküm Hazine ve Alıcık Köy Tüzel Kişiliği tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır.
Mahkemece çekişmeli 17225.34 m²’lik taşınmazın zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olduğu ve davacı yararına kazanma koşullarının oluştuğu kabul edilerek hüküm kurulmuşsa da delillerin değerlendirilmesinde hataya düşülmüştür. Şöyle ki; mahkemece, evvelce çekişmeli taşınmazın (A) harfli 13775.63 m²’lik bölümünün davacı adına tescili, (B) harfli 3449.71 m²’lik
bölümünün ise, ham toprak olduğu anlaşıldığından, bu bölüme yönelik davanın reddine karar verilmiş; hüküm, yalnızca davalı Hazine tarafından (A) harfli 13775.63 m²’lik bölüme yönelik olarak temyiz edilmiş; davacı (B) harfli bölüm yönünden temyize gelmemiştir. Karar, Dairece (A) harfli bölüm yönünden incelenerek 21/03/2012 tarih ve 2012/3113 E.- 4297 K. sayılı karar oluşturulmuştur. Bu durum karşısında (B) harfli bölümle ilgili karar kesinleşmiş olup, Hazine lehine kazanılmış hak oluşmuştur. Temyize konu kararda bu yön gözetilmeden, (A) ve (B) harfli bölümlerin tamamı olan 17225.34 m²’lik yer hakkında kabul kararı verilmiş olması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Hazine ve Alıcık Köy Tüzel Kişiliğinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 10/10/2013 günü oy birliği ile karar verildi.