Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2483
Karar No: 2019/3819

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2019/2483 Esas 2019/3819 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacılar, ortak gider ve avans ödemelerini yapmayan, ortak alanları işgal eden, çevre kirliliğine sebep olan davalıların eylemlerinin sonlandırılması istemiyle dava açtılar. Mahkeme, davanın reddine karar verdi. Ancak Yargıtay, davanın görev hususu açıklığa kavuşturulmadan esası hakkında karar verildiğini belirterek kararı bozdu. Tapu kaydında yapılan incelemede söz konusu sitede henüz toplu yapı yönetimine geçilmediği anlaşıldı. Bu durumda genel hükümlerin uygulanması gerektiği ve görev hususu açıklığa kavuşturulmadan esası hakkında karar verilemeyeceği belirtildi. Kanun maddeleri olarak ise, 5711 sayılı Kanunu'nın 22. maddesi ile Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 66 ve devamı maddelerinde düzenlenen Toplu Yapılara İlişkin Özel Hükümler'in uygulanması gerektiği ifade edildi.
20. Hukuk Dairesi         2019/2483 E.  ,  2019/3819 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava dilekçesinde; ortak gider ve avans ödemelerini yapmayan, ortak alanları işgal ederek görüntü ve çevre kirliliğine sebep olan, sağlığı tehdit eden, tehlikeli durum yaratan paslı demir ve cam parçalarını, tekne tabir ettiği atığını koymak suretiyle kat maliklerine zarar veren, site kat maliklerinin haksız ve dayanaksız şikayetler ile huzur ve sükununu bozan çekilmez hali ortaya çıkaran davalıların eylemlerinin sonlandırılması, atıkların kaldırılması istenilmiştir.
    Mahkemece; dava konusu taşınmaza ilişkin ... Belediyesi tarafından yapılan kat mülkiyeti tesisi ve imar uygulamasına ilişkin işlemin İzmir 2. İdare Mahkemesinin 2013/1611 esas 2014/781 karar sayılı ilamı ve İzmir 4. İdare Mahkemesinin 1995/803 E. - 1997/489 K. sayılı ile bozulduğu hal böyle iken site yönetiminden bahsedilemeyeceği ve yönetim adı altında aidat istenemeyeceği sarihtir. Bir an için komşuluk hukuku açısından genel hükümlerden yola çıkarak değerlendirme yapılsa dahi davacı tarafın iddiasına konu "sağlığı tehdit eden, tehlikeli durum yaratan paslı demir ve cam parçalarını, tekne tabir ettiği atığını koymak suretiyle kat maliklerine zarar veren" isnatlar açısından bu eylemlerin bizzat davacı tarafından yapıldığına dair dosyada hüküm kurmaya yeterli delil bulunmamaktadır. Yine her ne kadar bilirkişi raporunda ev önündeki ağacın budanmasından evin ortak kullanımındaki bodrumun kapatılmasına ilişkin beyanda bulunduğu görülmüş ise de dava dilekçesi ve talepten fazlaya hükmedilemeyeceğine ilişkin genel prensip dikkate alınarak tüm bu gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, hakimin müdahalesi istemine ilişkindir.
    Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; Dairenin geri çevirme kararı üzerine tapu müdürlüğünden gelen cevapta dava konusu sitenin 561 ada 8 sayılı parsel üzerinde kurulu olduğu ancak İmar Affı Kanununa göre yapılan parselasyon planı sonucu dava konusu sitenin tapuda 5989 ada 1 parsel, 5988 ada 1 parsel ve 5988 ada 2 parsel olarak kayıtlı olduğu , 5988 ada 1 ve 5989 da 1 sayılı parselde 2981/3290 sayılı Kanunun 10/C maddesine göre kat mülkiyeti tesis edildiğinden bu parsellere yönelik yönetim planı bulunmadığı tespit edilmiş olup tapu kaydında yapılan incelemede beyanlar hanesinde İzmir 4. İdare Mahkemesinin 11/06/1997 tarih 1995/803 E. - 1997/485 K. sayılı kesinleşmiş kararı ile imarın iptaline yönelik belirtme, İzmir 2. İdare mahkemesinin 2013/1611-2014/781 KSRSR sayılı imarın iptaline yönelik karar olduğu, ayrıca idare mahkemesinin kararları doğrultusunda işlemlerin durdurulması talebine yönelik ret kararı vardır şeklinde belirtmelerin olduğu anlaşılmıştır.
    Görev konusu kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden görülmesi gerekir. Dosyadaki bilgi ve belgelerle tapu kayıtlarının incelenmesinden; davaya konu sitenin birden fazla parsel üzerinde kurulu olduğu anlaşılmakla beraber yukarıda izah edildiği üzere imarın iptaline yönelik kararların da mevcut olduğu anlaşılmaktadır.
    Sitenin birden fazla parsel üzerine kurulu olması durumunda Kat Mülkiyeti Kanununda değişiklik yapılmasına ilişkin 5711 sayılı Kanunun 22. maddesi ile Kat Mülkiyeti Kanununun 66 ve devamı maddelerinde düzenlenen Toplu Yapılara İlişkin Özel Hükümler uyarınca, tapu da ilgili bağlantının sağlanıp sağlanmadığının araştırılması, Kat Mülkiyeti Kanunu bakımından sitede henüz toplu yapı yönetimine geçilmediğinin anlaşılması halinde; uyuşmazlıkta kat mülkiyeti hükümlerinin değil, genel hükümlerin uygulanması gerekeceğinden görev hususunda bir karar verilmesi gerekmektedir.
    Hukuki uyuşmazlıklarda asliye hukuk mahkemelerinin görevi asıl, sulh hukuk mahkemesinin görevi ise istisnadır. Özel bir kanun hükmü ile açıkça sulh hukuk mahkemesinde bakılacağı bildirilmeyen bütün dava ve işler asliye hukuk mahkemesinde görülür. Bu durumda mahkemece; yukarıda izah edilen tapu kaydı hakkında bilgiler dikkate alınarak öncelikle görev hususu açıklığa kavuşturulmadan yazılı şekilde davanın esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 10/06/2019 günü oy birliği ile karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi