20. Hukuk Dairesi 2013/4577 E. , 2013/9138 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, davaya konu ... Köyü, 111 ada 1 parsel sayılı taşınmaz, 1932,12 m2 yüzölçümüyle tarla ve ev niteliğinde ... adına tesbit edilmiştir.
Davacı ... Yönetimi, çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunu ileri sürerek orman niteliği ile Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davanın reddine; dava konusu taşınmazın tesbit gibi davalı adına tesciline karar verilmiş; hüküm Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 15/02/2011 gün ve 2010/14613 - 2011/1141 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "" Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; hükme esas alınan uzman orman bilirkişi raporunda, çekişmeli taşınmazın eğiminin % 40 - 50 olduğu belirtilmiş, ancak, keşifte uygulandığı belirtilen 1960 tarihli memleket haritasında yeşil renkli maki rumuzlu alanda işaretlemesine rağmen, memleket haritasındaki konumu açıklanmaksızın orman sayılmayan yerlerden olduğu belirtilmiştir. Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 26. maddesinin (h) bendinde “herhangi bir nedenle orman sınırları dışında kalmış ormanların", (J) bendinde ise, orman ve toprak muhafaza karakteri taşıyan funda ve makilik alanların Devlet ormanı olarak sınırlandırılacağı hükme bağlanmış olup, bu durumla ilgili açıklama içermeyen bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulamaz.
Bu nedenle, çekişmeli taşınmaza komşu 111 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tesbit dayanağı 13/03/1944 tarih 684 sayılı tapu kaydının çekişmeli taşınmazın bulunduğu yönü fundalık ve hendek okuduğu gözetilerek, çekişmeli taşınmazın öncesinin orman niteliğinin ve hukukî durumunun belirlenmesi ve eğiminin doğru olarak hesaplanması için, memleket haritası, hava fotoğrafı, amenajman planı, münhanili harita ve topografya haritası çekişmeli taşınmaza ve çevresine uygulanarak haritalardaki konumu saptanıp, taşınmazın eğimi duraksamaya yer vermeyecek biçimde hesaplatılmalı, anılan belgeler, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03/03/2005 gün ve 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; yukarıda değinilen belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine
çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, hukuken ve bilimsel olarak ve 15.07.2004 günlü Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastro Yönetmeliğinin 23/p bendinde belirtildiği ve Hukuk Genel Kurulunun 15.11.2000 gün ve 2000/20-1663 E. -1694 K.sayılı kararında açıklandığı gibi, eğimi % 12"nin üzerinde olan funda ve makilik alanlar orman ve toprak muhafaza karakteri taşıması nedeniyle orman sayılan yer olup, 6831 sayılı Kanunun 1/j bendi kapsamı dışında orman sayılan yer olduğu gözetilmeli, tüm deliller birlikte değerlendirip, oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olduğu""na değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine, 111 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tesbit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli parselin bulunduğu yerde orman kadastrosu, 3402 sayılı Kanunun 4. maddesine göre yapılmış, çekişmeli parsel bu işlemde orman sınırları dışında bırakılmıştır.
İncelenen dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu, komşu 2 nolu parselin de memleket haritasında aynı konumda olduğu ve özel mülk olarak kişi adına tescilli olduğu gözönünde bulundurularak yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davacı ... Yönetimine yükletilmesine 10/10/2013 günü oy birliği ile karar verildi