3. Hukuk Dairesi 2013/10701 E. , 2013/13500 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacılar vekili dava dilekçesinde küçük Yasemin"in 22/06/2010 günü evin damında oynarken evin yanından geçen orta gerilim hattına çarparak hayatı boyunca izlerini taşıyabileceği bir şekilde yaralandığını, davalı kurumun kusurlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalı kurumun, küçük Yasemin için 10.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi, anne Şerife için 5.000,00 TL manevi, baba İsmail için de 5.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 70.000,00 TL tazminatı olayın meydana geldiği tarih olan 22/06/2010 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, hükme dayanak alınan meslekte kazanma gücü kaybına ilişkin bilirkişi raporunun bir kişilik Adli Tıp uzmanı tarafından hazırlandığı anlaşılmaktadır.
2659 sayılı Adli Tıp Kurumu Kanununun 16/2 maddesi (c) bendi gereğince Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas kurulu "meslekte kazanma gücü kaybı" hususunda bilimsel ve teknik görüşlerini bildirmekle görevli kılınmıştır. Şu halde, davacının kazadan dolayı meslekte kazanma gücü kaybı konusunda Adli Tıp Kurumundan rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekecektir.
Mahkemece, hükme dayanak alınan diğer bilirkişi raporlarının incelenmesinde; kusur raporunun üç kişilik (iki makine mühendisi, bir elektrik mühendisi) kurul tarafından, maddi zarar raporunun bir kişilik avukat bilirkişi tarafından hazırlandığı anlaşılmaktadır.
Dosyaya sunulan bilirkişi raporlarına davalı vekili tarafından itiraz edilmiştir.
HMK. 281/2, 3.maddesinde; "mahkeme bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden yeni sorular düzenlemek suretiyle ek rapor alabileceği gibi tayin edeceği duruşmada sözlü olarak açıklamalarda bulunmasını da kendiliğinden isteyebilir. Mahkeme, gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse yani görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabilir", 282.maddesinde; "Hakim, bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbeştçe değerlendirir" düzenlemesi yeralmaktadır.
Mahkemece, HMK. 281.maddesine aykırı olacak şekilde bilirkişi raporlarının uğradığı itirazlar karşılanmadan karar verilmiş olması doğru bulunmamıştır.
Mahkemece benimsenen kusur raporunda davalı kurumun % 100 kusurlu olduğu belirtilmektedir. Somut olayda yaralanan çocuğun olay tarihinde 10 yaşında olduğu anlaşılmaktadır. Anne babanın genel anlamda çocuğunu yetiştirme, terbiye etme, bakıp gözetme görevi vardır. Davaya konu olay misafirliğe gidilen evde meydana gelmiş olup 10 yaşında olan Yasemin"in oynarken teras duvarına yakın geçen hatta temas etmesi çocuğun eğitim ve yetiştirilmesinde eksiklik olduğunu gösterdiği gibi anne babası da bakım ve nezaret yükümlülüğünü ihmal etmiştir. Bu durum bölüşük kusur oluşturur. Saptanan tazminat miktarlarından BK.m.43-44 hükümleri uyarınca hakkaniyet indirimi yapılmalıdır. Mahkemece, bu yönün gözardı edilmesi ve tartışılmaması, bozmayı gerektirmiştir.
Mahkemece yapılacak iş, meslekte kazanma gücü kaybının Adli Tıp Kurumu raporu ile belirlenmesinin sağlanması, bölüşük kusurun değerlendirilmesi, kusur raporu ve maddi zarar raporu yönünden de itirazların karşılanabilmesi için bilirkişilerden ek rapor alınması yeterli olmaz ise yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak varılacak uygun sonuca göre karar vermekten ibarettir.
Eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 30.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.