20. Hukuk Dairesi 2014/5589 E. , 2014/7813 K.
"İçtihat Metni"...
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi ...Kişiliği tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... vekili, dava dilekçesine ekli krokide (A) ile gösterilen ve ... bulunan taşınmazın bir bölümünün tapuda kayıtlı olmadığını, bir bölümünün de, 442 sayılı Kanunun Ek 12. maddesi uyarınca köy yerleşim alanı olarak 130 ada 1, 132 ada 1, 16, 17, 18 ve 19, 133 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9 ve 10, 134 ada 1 ve 2, 135 ada 1 ve 2 parsel sayılarıyla Köy Tüzel Kişiliği adına tapuya kayıt edilen taşınmazları tamamen veya kısmen kapsadığını belirterek, dava dilekçesine ekli krokide (A) ile gösterilen taşınmazın kadimden beri müvekkilinin zilyetliğinde olduğu ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının müvekkili yararına oluştuğunu iddia ederek, dava dilekçesine ekli krokide (A) ile gösterilen ve 442 sayılı Kanunun Ek 12. maddesi uyarınca köy yerleşim alanı olarak 130 ada 1, 132 ada 1, 16, 17, 18 ve 19, 133 ada 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9 ve 10, 134 ada 1 ve 2, 135 ada 1 ve 2 parsel sayılarıyla Köy Tüzel Kişiliği adına kayıt edilen taşınmazların müvekkilinin zilyetliğinde olan bölümlerinin tapularının iptali ve müvekkili adına tescili, tapusuz olan bölümün ise, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre müvekkili adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davacı gerçek kişi yararına TMK."nun 713/1. maddesi uyarınca kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının 3367 sayılı Kanun uyarınca 15.04.2003 tarihinde yapılan köy yerleşim yeri uygulaması tarihinden önce oluştuğunu, ancak köy yerleşim alanı ile birlikte davacının tescil hakkını kaybettiğini, böyle bir durumda davacı lehine tescil kararı verilemez ise de, mülkiyet hakkının tesbitine karar verilebileceği gerekçeleriyle davanın kabulüne ve 01.11.2010 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (C) ile gösterilen 22043,60 m² yüzölçümündeki taşınmaz üzerinde davacı gerçek kişinin mülkiyet hakkı olduğunun tesbitine karar verilmiş, hükmün davalı Köy Tüzel Kişiliği ve davacı gerçek kişi ile davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairece bozulmuştur.
Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 26/11/2012 tarih ve 2012/5347 E. -13299 K. sayılı bozma kararında özetle; “Mahkemece, davacı gerçek kişi yararına TMK."nun 713/1. maddesi uyarınca kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının 3367 sayılı Kanun uyarınca 15.04.2003 tarihinde yapılan köy yerleşim yeri uygulaması tarihinden önce oluştuğu gerekçesiyle davacının mülkiyet hakkının tespitine karar verilmiş ise de, mahkemece yapılan inceleme ve araştırma, yazılı biçimde hüküm kurulmasına yeterli ve elverişli değildir. Şöyle ki; çekişmeli taşınmazlar yörede 1967 yılında yapılan arazi kadastrosunda çalılık ve taşlık olarak tapulama dışı bırakıldığı halde mahkemece orman araştırması yapılmadığı gibi, yapılan zilyetlik araştırması da yetersizdir. Bu nedenle mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve ... Bakanlığı ve bağlı
...
birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir fen elemanı yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; bu şekilde yapılacak araştırma sonucunda taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde yöntemince zilyetlik araştırması yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulüne ve 01.11.2010 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (C) ile gösterilen 22043,60 m² yüzölçümündeki taşınmaz üzerinde davacının mülkiyet hakkı olduğunun tespitine karar verilmiş, hüküm Hazine ve Ulukapı Köyü tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescili ile tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 05.07.1971 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ile daha sonra 12.05.1992 tarihinde ilan edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması vardır. Genel arazi kadastrosu işlemi ise, 1963 yılında yapılıp sonuçları 03.03.1967 - 01.04.1967 tarihleri arasında ilân edilip kesinleşmiştir. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak çekişmeli taşınmazın usûlünce yapılan araştırmada orman sayılan yerlerden olmadığı ve köy yerleşim alanı olarak ayrılma tarihine kadar da geriye doğru zilyetlikle kazanma koşullarının davacı yararına oluştuğu belirlenerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Köy Tüzel Kişiliğine yükletilmesine, ... harç alınmasına yer olmadığına 18/09/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.
...