Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/180
Karar No: 2020/2410
Karar Tarihi: 09.06.2020

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2020/180 Esas 2020/2410 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2020/180 E.  ,  2020/2410 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESi
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-ALACAK-TAZMİNAT


    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde alacak istekli dava sonunda yerel mahkemece tapu iptali ve tescil isteğinin kabulüne ilişkin olarak verilen karar taraflarca yasal süre içerisinde (davalılar tarafından duruşma istekli) temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 07.11.2019 Perşembe günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... vekili Avukat ..., davalı ... vekili Avukat ... ile diğer temyiz eden davacı vekili Avukat ...geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

    -KARAR-

    Dava, şahsi hakka dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde alacak isteğine ilişkindir.
    Davacı, taşınmaz alımı konusunda davalı ...’i vekil tayin ettiğini, davalı ...’in 2005 yılında ...te çok kazançlı taşınmazların bulunduğunu ve para göndermesi halinde tapu toplayabileceğini söylemesi üzerine dönem dönem para göndermeyi kabul ettiğini, çekişme konusu taşınmazların alımı için 2005 yılında toplam 45.000 TL ödediğini ancak davalı ...’in taşınmazları eşi olarak bilinen ve birlikte hareket ettiği davalı ... üzerine tescil ettirdiğini, bilahare davalı ... ile aralarında 01.08.2012 tarihli protokol düzenlediklerini ileri sürerek çekişme konusu 385 ada 65 ve 68 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile adına tescilini, olmadığı taktirde tespit edilecek alacak ile maddi ve manevi zararın davalılardan tahsilini istemiştir.
    Davalı ..., 2001 yılında davalı ...’un babasından kalan Ürgüp’teki taşınmazların intikal ve tescil işlemlerini yaptırmak üzere davalı ... tarafından yetkili kılındığını, işlemler esnasında civardaki parsellerin uygun fiyatlı olduğunu görünce bu taşınmazları tanıdıklarına aldırmak istediğini, davacıdan da 2001 yılında bu işlemleri yaparken 45.000 TL aldığını, davacının bir ay kadar sonra 7.500 TL yi geri aldığını, sadece 37.500 TL’nin emlak satın almak için kaldığını, hastalığı ve ameliyat olması nedeniyle bu işlere zaman ayıramadığını, ilk iki yıl içinde bu paranın üzerine davacı ve kendisi tarafından eklemeler yapılarak her ikisi adına büyük metrajlı parseller alınıp kıymetlenince satılarak parasının bölüştürülmesi konusunda anlaştıklarını ancak davacının
    başka para vermeyip anlaşmayı bozduğunu, başka yatırımlara girdiğini, davacı ile aralarındaki anlaşmadan davalı ...’un bilgisi olmadığını, aradan 13 yıl geçmekle isteğin zamanaşımına uğradığını; davalı ..., davacıyla arasında herhangi bir hukuki ya da ticari ilişki bulunmadığını, kendisine miras yoluyla intikal eden ve ortaklığın giderilmesi davası ile satışa çıkarılan taşınmazların alımı konusunda vekil tayin ettiği davalı ...’in çekişme konusu taşınmazları vekaleten aldığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, iddianın kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulü ile iptal tescile karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden, eksiğin giderilmesi suretiyle getirilen kayıtlardan; davacı, çekişme konusu taşınmazların alımı konusunda davalı ...’i yetkili kıldığını, hatta bu hususta davalı ... ile aralarında 01.08.2012 tarihli protokol düzenlediklerini, ancak davalı ...’in taşınmazları kendisi adına değil de davalı ... adına tescil ettirdiğini ileri sürerek iptal tescil, olmadığı taktirde alacak istekli eldeki davayı açmış olup; dava dilekçesi ekinde sunulan ve davacı tarafça dayanılan 22.06.2006 tarih 15729 yevmiye no’lu vekaletnamenin incelenmesinde, dava dışı kişilerin ...de bulunan dava dışı 661 parsel sayılı taşınmazın davacıya satışı konusunda davalı ...’i vekil tayin ettikleri, bu vekaletnamenin çekişme konusu taşınmazlarla ya da davalı ... ile ilgisi bulunmadığı, yine davacı tarafça dayanılan 21.06.2004 tarih 10722 yevmiye no’lu vekaletnamenin incelenmesinde, davalı ...’un dava dışı başka taşınmazlarla birlikte çekişme konusu taşınmazların satış ihalesine katılmaya, almaya ve satmaya yetkili olmak üzere davalı ...’i vekil tayin ettiği, Ürgüp’te bulunan çekişme konusu 385 ada 65 ve 68 parsel sayılı taşınmazların davalı ...’un babası ...’e ait iken Ürgüp Sulh Hukuk Hakimliğinin 2005/4 Satış sayılı dosyasından yazılan tescil yazısına istinaden ve davalı ...’un ...1. Noterliğinin 24.05.2000 tarih 11296 yevmiye no’lu vekaletnamesi ile yetkili kıldığı davalı ...’in katılımıyla gerçekleştirilen hükmen tescil işlemiyle ½ payının davalı ... adına, ½ payının da davalı ...’un dava dışı kardeşi Nebahat Aflaz adına 20.03.2007 tarihinde tescil edildiği, dava dışı ...in çekişme konusu taşınmazlardaki ½’ şer payını 26.06.2007 tarihinde davalı ...’a satış yoluyla temlik etmesi üzerine anılan taşınmazların tamamının davalı ... adına tescil edildiği, davacının dayandığı 01.08.2012 tarihli adi yazılı protokolün davacı ile davalı ... arasında düzenlenmiş olup, davalı ...’a ait Ürgüp’te bulunan 6730 m2 ve 4603 m2’ lik iki parselden büyük parselin tapusunu davalı ...’in 02.08.2012 tarihinde davacının dava dışı oğlu ...’a tapuda devredeceğinin, aynı tarihte noterde yapılacak sözleşme ile 31.12.2012 tarihine kadar bahsi geçen 6730 m2 parselin satış hakkını dava dışı...’in davalı ...’e güncel rayiç bedelinin % 50 fazlası ile bedelinin ödenmesi kaydı ile vereceğinin yazılı olduğu, sözü edilen protokolde davalı ... taraf olmadığı gibi davalı ...’un aşamalarda, protokolün kendisi açısından bağlayıcı olmadığını beyan ettiği, mahkemece, davacı ile davalı ... arasında vekalet ilişkisi bulunduğu, davalı ...’in dava konusu taşınmazları davacı adına satın alıp davalı ... adına tescil ettirdiği, vekilin sadakat ve özen borcuna aykırı davrandığı gerekçeleriyle davanın iptal tescil isteği yönünden kabulü ile davalı ... adına kayıtlı çekişme konusu taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tesciline karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 705. maddesine göre, taşınmaz mülkiyetinin kazanılması tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebri icra, işgal, kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer hallerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hallerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır. Yine aynı kanunun 706/1. maddesine göre, taşınmaz mülkiyetinin devrini amaçlayan sözleşmelerin geçerli olması, resmi şekilde düzenlenmiş bulunmalarına bağlıdır.
    Öte yandan, taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu 237. maddesi ( Borçlar Kanununun 213. maddesi) ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir.
    Somut olaya gelince, dosya kapsamıyla çekişme konusu taşınmazların davacı adına alımı konusunda davacı tarafından davalı ...’e verilen bir vekaletname bulunmamaktadır. Davacının dayandığı 01.08.2012 tarihli protokol ise şahsi hak talebi vermekle taşınmazların aynının intikalini gerektirir belge niteliğinde değildir. Diğer yandan dava konusu taşınmazlar davalı ...’un babasından kalmış olup yarısı ortaklığın giderilmesi davası sonucu gerçekleşen cebri satış, diğer yarısı da dava dışı kardeşinden satış yoluyla elde edilmiştir. Bu nedenlerle davacının tapu iptal tescil isteğinin reddiyle alacak (tazminat) isteğinin değerlendirilerek davacının bir alacağı var ise miktarının tespitiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    Davalıların yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının yerinde görülmeyen temyiz itirazının reddine, 02.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden taraflardan gelen davalılar vekilleri için 2.037.00."şer TL. duruşma vekâlet ücretinin diğer temyiz eden davacıdan alınmasına, alınan peşin harcın temyiz eden davalılara geri verilmesine, 25.20.TL bakiye harcın temyiz eden davacıdan alınmasına, 09.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi