Esas No: 2018/3097
Karar No: 2021/1452
Karar Tarihi: 27.09.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2018/3097 Esas 2021/1452 Karar Sayılı İlamı
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
... ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİ)
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : ... (...)
ÜYE : ... (...)
ÜYE : .... ... (...)
KATİP : ... (...)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/05/2018
ESAS NO ...
DAVANIN KONUSU : Alacak|Menfi Tespit
KARAR TARİHİ : 27/09/2021
YAZILDIĞI TARİH : 27/10/2021
Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, davalı tarafından ciro edilerek müvekkiline verilen, keşidecisinin ... olduğu, 16/04/2002 tanzim 17/06/2002 vade tarihli 35.000,00 TL bedelli senedin müvekkili tarafından beyaz ciro ile ...'a verildiğini, dava dışı ...'ın anılan senedi Ankara 3. İcra Müdürlüğü'nün .... sayılı dosyasında takibe koyduğunu, davalının 09/01/2004 tarihinde sözü edilen icra dosyasına, senetteki isim ve cironun kendisine ait olduğunu kabul ederek borcun 9.000,00 TL'sini kabul ettiğini, 4.000,00 TL'yi ödeyerek 5.000,00 TL'sinin de 7. ve 9. aylarda ödeyeceğini bildirerek taahhütte bulunduğunu, buna rağmen daha sonra davalının keşideci ...'den 35.000,00 TL'lik senet aldığını, senet bedelinin ödenerek iade edildiğini, sonradan üç sıfır eklenerek senedin takibe konu edildiğini ileri sürerek savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu, daha sonra da senette üç sıfır ilavesinin fennen belirlenebilir olması karşısında yeniden beyan değiştirerek böyle bir senedin olmadığını, senedin tamamının sahte olduğunu iddia ettiğini ileri sürerek senetteki ciro ve imzanın davalıya ait olup olmadığının tespiti ile davalının ikrar ettiği ve fakat davalı yanca sebepsiz tahsil edilen 9.000,00 TL'nin faiziyle tahsilini talep ve dava ettiğini, müvekkili hakkında açılan ceza davası nedeniyle, davalının 4.000,00 TL'nin iadesi için Ankara 1. İcra Müdürlüğü’nün ...... sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine icra takibi yapıldığını, müvekkili tarafından 6.790,00 TL ödediğini belirterek Ankara 3. İcra Müdürlüğü’nün .... sayılı dosyasındaki senetteki imzanın davalıya ait olduğunun tespiti ile alacaklı olan müvekkilinin sebepsiz ödeme zorunda kaldığı 4.000,00 TL ile tahsil edilmeyen 5.000,00 TL olmak üzere toplam 9.000,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte sebepsiz zenginleşme kuralları çerçevesinde tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, İİK 72/7 maddesi uyarınca hak düşürücü sürenin geçtiği belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden-davacı vekili tarafından;
Müvekkilinin icra tehditi altında davaya konu edilen miktarı ödediğini ve davalının sebepsiz zenginleştiğini, davanın alacak davası olması nedeniyle 1 yıllık hak düşürücü süreye tabi olmadığını, müvekkili hakkında açılan ceza davasının beraat kararının kesinleşmesi tarihi itibariyle hak düşürücü sürenin başlaması gerektiği, eldeki davanın ise 2011 yılında yani süresi içerisinde açıldığı, her ne kadar müvekkilinin senet üzerinde isim ve imzası bulunmasa da ceza davası kapsamında beyaz ciro ile son hamil ...’a verildiği ve senedin asıl alacaklısının müvekkili olduğu hususunun kesinleştiği, ayrıca davalının hak düşürücü süreye yönelik bir itirazının bulunmadığı bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık somut olayda İİK 72/7 maddesi kapsamında hak düşürücü sürenin geçip geçmediği noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, haksız olarak tahsil olunduğu iddia olunan kısmi senet bedelinin istirdatı ile senet ile ilgili olarak taahhüt edilen bedelin tahsili istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Ankara 3. İcra Müdürlüğü'nün ....E. sayılı dosyasının incelenmesinden, dava dışı ... tarafından davalı ... ve dava dışı ... aleyhine 17/06/2002 vade tarihli 35.000,00 TL bedelli senede dayalı olarak ilamsız icra takibi yapıldığı, davalı ...’nin 09/01/2004 tarihli dilekçesi ile takip konusu senetteki ciro ve imzayı kabul ederek borcun 9.000,00 TL'sini kabul ettiği, 4.000,00 TL'yi ödediği kalan 5.000,00 TL'yi de 7. ve 9. aylarda ödemeyi taahhüt ettiğini bildirdiği anlaşılmıştır.
Dava konusu senet örneğinin incelenmesinden; keşidecisinin ..., lehdarının ... olduğu, senet arkasında sırasıyla ... ve ...'ın cirosunun bulunduğu anlaşılmıştır.
Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nin..... esas sayılı dava dosyasının incelenmesinden; ... tarafından, 16/04/2002 düzenlenme, 17/06/2002 vade tarihli 35.000,00 TL bedelli bononun ...'den olan alacağına karşılık alındığı, borcun ödenmesi üzerine senedin ...'ye iade edildiği, söz konusu bononun ... tarafından ...'den alınarak ...'nin adı ve soyadı yazılıp sahte imzası atılarak ve rakamla olan bölümüne üç sıfır atılıp 35.000,00 TL olarak ...'a ciro edildiği, ... tarafında da senedin icra takibine konu edildiği, icra takibi nedeniyle ...'in taşınmazlarına haciz konulduğu, bu suretle haksız menfaat temin edildiği iddiasıyla ..., ..., ... hakkında sahtecilik ve dolandırıcılık suçundan cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açıldığı, mahkemece yapılan yargılama sonucunda senette bulunan ... adına atılı bulunan imzanın ona ait olmadığı gerekçesiyle ...'ın sahtecilik suçundan cezalandırılmasına, diğer sanıkların beraatine karar verildiği, sanık ...'ın yargılanmanın yenilenmesi talebi üzerine yapılan yargılama sonucunda; sözü edilen senetteki imzanın ...ye ait olduğu gerekçesiyle daha önce ... hakkında verilen mahkumiyet kararının iptali ile beraatine karar verildiği, kararın Yargıtay 11. Ceza Dairesi tarafından onanarak 10.03.2016 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin..... esas sayılı dava dosyasının incelenmesinden; ... tarafından ... ve ... aleyhine Ankara 3. İcra Müdürlüğü'nün .... sayılı dosyasında borçlu olmadıklarının tespiti ile 4.000,00 TL'nin istirdatı istemli dava açıldığı, yapılan yargılama sonucunda ... aleyhine açılan davanın atiye terk edilmiş olması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, ... aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne karar verildiği görülmüştür.
Ankara 1. İcra Müdürlüğü'nün..... sayılı dosyasının incelenmesinden; ... tarafından yukarıda sözü edilen Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin kararına dayalı olarak 4.000,00 TL asıl alacak ve işlemiş faiz alacağının tahsili için ... ve ... aleyhine ilamsız icra takibi yapıldığı, ...'ın icra dosyasına 01.05.2006 tarihinde 6.790,00 TL ödediği anlaşılmıştır.
Her ne kadar dava konusu senet metninde davacıya ait isim ve imzanın bulunmadığı anlaşılmakla birlikte davalı tarafından davacı aleyhine açılan Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ..... sayılı dosyası ile Ankara 1. İcra Müdürlüğü'nün ...... sayılı dosyası ve ceza dosyasının kapsamı bir bütün halinde değerlendirildiğinde davacının senet kapsamında beyaz cirosunun bulunduğu hususu tarafların kabulündedir.
Davacı yanca Ankara 1. İcra Müdürlüğü'nün.....E. sayılı dosyası kapsamında 01.05.2006 tarihinde 6.790,00 TL ödendiği, istirdat davası açılabilmesi için İİK 72/7 maddesi uyarınca 1 yıllık hak düşürücü sürenin bulunduğu, ancak somut olayda davacı hakkında sahtecilik iddiasına dayalı ceza davası sonucunda verilen beraat kararının 10.03.2016 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davacı borçlunun takipten önce veya takip sırasında menfi tespit davası açmadığı, bu durumda, borçlu olmadığı halde takip konusu parayı cebri icra tehdidi altında ödemek zorunda kalan borçlu, ödeme tarihinden itibaren 1 yıl içinde mahkemede alacaklıya karşı istirdat davası açıp ödenen parayı geri isteyebileceği, bu bir yıllık sürenin hak düşürücü süre olup, sürenin geçirilip geçirilmediği mahkemece re'sen dikkate alınacağı, somut olayda, cebri icra yoluyla ödemenin yapıldığı tarihten itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içinde istirdat davasının açılmadığı, bu nedenle iş bu 4.000,00 TL’ye yönelik istirdat talebi ile ilgili davanın İİK.'nun 72/7 maddesi uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığından mahkemece hak düşürücü süre yönünden red kararı yerindedir (Yargıtay 19. HD. nin 23.01.2014 tarih 2013/15515 E. 2014/1848 K. sayılı kararı da aynı yöndedir).
Ancak mahkemece davacının Ankara 3. İcra Müdürlüğü'nün... sayılı dosyasındaki davalının ödeme taahhüdü ile ilgili olarak açmış olduğu 5.000,00 TL’lik alacağa yönelik davanın istirdat davası olarak nitelendirilerek İİK 72/son gereğince hak düşürücü süre yönünden davanın reddine karar verilmesi yerinde değildir.
Her ne kadar dava konusu senet metninde davacıya ait isim ve imzanın bulunmadığı anlaşılmakla birlikte davalı tarafından davacı aleyhine açılan Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin .... sayılı dosyası ile Ankara 1. İcra Müdürlüğü'nün...E. sayılı dosyası ve ceza dosyasının kapsamı bir bütün halinde değerlendirildiğinde davacının senet kapsamında beyaz cirosunun bulunduğu hususu tarafların kabulündedir. Davalı yanca Ankara 3. İcra Müdürlüğü'nün..... sayılı dosyası kapsamında senet altındaki isim ve imzasını kabul ederek borcun 9.000,00 TL'sini kabul ettiği, 4.000,00 TL'yi ödediği kalan 5.000,00 TL'yi de 7. ve 9. aylarda ödemeyi taahhüt ettiğini bildirdiği anlaşılmış olup, mahkemece 5.000,00 TL yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde red kararı verilmesi yerinde değildir.
Açıklanan bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf isteminin kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK'nin 353/1.b.2.maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile,
2-Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 28/05/2018 tarihli ... Karar sayılı kararın HMK 353/1-b-2.maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
3-a)Davanın KISMEN KABULÜ ile,
5.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
b)Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 341,55TL harçtan peşin alınan 133,65TL harcın mahsubu ile bakiye 207,90TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
c)Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 4.080,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
d)Davacı tarafından yapılan tebligat müzekkere posta gideri olmak üzere toplam 133,20TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesap edilen 74,00TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
e)Davacı tarafça yargılama boyunca yapılan başvurma harcı, peşin harç, vekalet harcı toplamı 154,95TL yargılama harcının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
f)Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 4.000,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
g)HMK'nun 333. maddesi gereğince varsa artan gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
İstinaf aşamasında yapılan harç masraf yönünden
4-İstinaf kanun yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde yatıran davacıya iadesine,
5-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-HMK'nin 333.maddesi gereğince gider avansından kalanının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
7-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK'nin 362/1.a maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kesin olmak üzere, 27/09/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
"5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur."
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.