Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/30157
Karar No: 2022/386
Karar Tarihi: 12.01.2022

Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/30157 Esas 2022/386 Karar Sayılı İlamı

7. Ceza Dairesi         2021/30157 E.  ,  2022/386 K.

    "İçtihat Metni"

    4733 sayılı Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'a muhalefet suçundan sanık ...'in, anılan Kanun’un 8/4, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis ve 100,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına, katılan kurumlar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1.500,00 Türk lirası vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılanlara verilmesine dair ... Asliye Ceza Mahkemesinin 09/06/2014 tarihli ve 2012/832 esas, 2014/711 sayılı kararının temyiz edilmeksizin kesinleşmesini müteakip, ... Cumhuriyet Başsavcılığınca, 15/04/2020 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Ceza Ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile 5607 sayılı Kanun'da yapılan değişiklik gereğince uyarlama yapılmasına yönelik talepte bulunulması üzerine, talebin kabulü ile yapılan uyarlama yargılaması sonucunda sanığın, 5607 sayılı Kanun’un 3/5, 3/10, 3/22 ve 5237 sayılı Kanun’un 62/1 ve 52/2. maddeleri uyarınca 10 ay hapis ve 80,00 Türk lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına, katılan kurumlar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden 1.500,00 Türk lirası maktu vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılanlara verilmesine ilişkin ... Asliye Ceza Mahkemesinin 18/01/2021 tarihli ve 2020/1118 esas, 2021/86 sayılı kararına karşı vekalet ücreti yönünden yapılan itirazın kabulü ile suçtan doğrudan doğruya zarar görmeyen ve davaya katılma hakkı bulunmayan Gümrük İdaresi lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 4.080,00 Türk lirası vekalet ücretinden daha önce hükmedilen kısmın mahsup edilerek 2.580,00 Türk lirası vekalet ücretinin sanıktan alınarak İl Tarım ve Orman Müdürlüğüne verilmesine dair mercii ... Ağır Ceza Mahkemesinin 10/03/2021 tarihli ve 2021/167 değişik iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 04.10.2021 tarihli kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 05/11/2021 tarihli ve KYB. 2021/126910 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
    Mezkür ihbarnamede;
    Dosya kapsamına göre,
    1-Yargıtay ... Ceza Dairesinin 12/09/2006 tarihli ve 2006/359 esas, 2006/7944 karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, infaz aşamasında verilen uyarlama kararlarının kazanılmış hak oluşturmayacağı nazara alınarak yapılan incelemede,
    5237 sayılı Kanun'un 7/2. maddesinde “Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur.” ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 9/3. maddesinde "Lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir." şeklinde yer alan düzenlemeler karşısında,
    4733 sayılı Kanun'un 8/4. maddesinin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Gümrük Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına dair Kanun'un 31. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış, anılan Kanun'un 54. maddesi ile 5607 sayılı Kanun'un 3. maddesinde yapılan değişiklik üzerine atılı suç 5607 sayılı Kanun'un 3/18. maddesinde düzenlenmiş olduğu nazara alındığında,
    Mahkemece 09/06/2014 tarihli ilk kararında suçun, 4733 sayılı Kanun'un 8/4. maddesi kapsamında olduğu değerlendirilmek suretiyle suç tarihi olan 11/02/2012 itibariyle sanığın lehine olan 4733 sayılı Kanun'un 8/4. maddesinin uygulanmış olması karşısında, 15/04/2020 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun'un 61. maddesinde "21/3/2007 tarihli ve 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun 3 üncü maddesinin yirmiikinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir. Eşyanın değerinin hafif olması hâlinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması hâlinde ise üçte birine kadar indirilir.” şeklinde yer alan düzenlemenin sanık lehine hükümler içerebileceğinden bahisle Cumhuriyet savcılığınca uyarlama yargılaması yapılması yönündeki talep üzerine, sanık hakkında 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun 3/18. maddesi ile 4744 sayılı Kanun'un 8/4. maddelerinin karşılaştırmalı olarak değerlendirilerek, 5237 sayılı Kanun'un 7/2. maddesi ve 5252 sayılı Kanun'un 9/3. maddesi uyarınca lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenmesi gerekirken 5607 sayılı Kanunu’nun 3/5. maddesi uygulanmak suretiyle hüküm kurulduğu gözetilmeden, anılan gerekçe ile de itirazın kabulüne karar verilmemesinde,
    2- Benzer bir olayla ilgili Yargıtay ... Ceza Dairesinin 25/06/2019 tarihli ve 2019/1832 esas 2019/3352 karar sayılı ilamında yer alan, " İnfaza esas alınacak olan uyarlama kararı ile uyarlamaya konu kesinleşmiş hüküm tüm sonuçları ile ortadan kalkacağından, uyarlama sonucu verilen kararda vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin de karara bağlanması gerektiğinin düşünülmemesi," şeklindeki açıklama dikkate alındığında, uyarlama kararı ile birlikte önceki hükmün geçerliliğini kaybedeceği nazara alınarak, uyarlama kararında ilk kararda hükmedilen miktarı geçmemek ve tahsilde tekerrür olmamak üzere yeniden vekâlet ücretine hükmedilmesinin gerekmesi karşısında mercii tarafından önceden hükmedilen vekalet ücreti mahsup edilmek suretiyle ilk kararda hükmedilen miktardan daha fazla vekalet ücretine hükmedilerek yazılı şekilde karar verilmesinde, isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    I) Kanun yararına bozma ihbarnamesinin (1) numaralı maddesi yönünden;
    Mahkemece yapılan uyarlama yargılamasında , sanık hakkında 5607 sayılı Yasanın 3/18- son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5. maddesi uyarınca temel ceza belirlendikten ve aynı Yasanın 3/10. madde ve fıkrası gereğince uygulama yapıldıktan sonra ,3/22.maddesi de uygulanmak suretiyle belirlenen cezanın sanık lehine olduğu anlaşılmakla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görülmediğinden,
    II) Kanun yararına bozma ihbarnamesinin (2) numaralı maddesi yönünden ise;
    Ceza Muhakemesi Kanununun 309-310. maddelerinde düzenlenen “Kanun Yararına Bozma” olağanüstü kanun yollarındandır.
    Kanun yararına bozma yasa yolu; istinaf ve temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşmiş hüküm ve kararlara karşı gidilmesi sebebiyle dar kapsamlı olup her türlü hukuka aykırılığın öne sürülüp incelenmesine elverişli bir denetim yolu değildir.
    Bu olağanüstü kanun yolunun amacı, ülke sathında uygulama birliğini sağlamak ve farklı uygulamalar sebebiyle oluşabilecek kayıpların önlenmesi açısından kabul edilmiş bir olağanüstü kanun yolu olup, ikinci bir temyiz yolu değildir.
    Eylemin subutuna yönelik delillerin değerlendirilmesi ve takdire yönelik konular ile şahsi hakka ilişkin konularda Kanun Yararına Bozma olağanüstü kanun yoluna başvurulamayacağı gerek Ceza Genel Kurulu gerekse daire kararlarıyla kabul edilmiş olup,vekalet ücretinin de bu kapsamda şahsi bir hak olması nedeniyle,
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görülmediğinden, CMK'nun 309. maddesi uyarınca kanun yararına kararın bozulmasına dair talebinin REDDİNE, 12/01/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi