Abaküs Yazılım
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2969
Karar No: 2021/1450
Karar Tarihi: 27.09.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2018/2969 Esas 2021/1450 Karar Sayılı İlamı

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

....

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ... (...)
ÜYE : ... (...)
ÜYE : .... ... (...)
KATİP : ... (...)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/10/2018
ESAS-KARAR NO ...
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 27/09/2021
YAZILDIĞI TARİH : 18/10/2021

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili, taraflar arasında satış sözleşmesi yapıldığını, müvekkili tarafından davalı tarafa 4.200,00 TL mali yardım/katkı sağladığını, ancak davalının sözleşmeye uymadığını ve müvekkilinden ürün almadığını, bu nedenle aldığı mali yardımı iade etmesi gerektiği gibi sözleşme uyarınca cezai şart da ödemesi gerektiğini ileri sürerek 13.000,00 TL cezai şartın tahsili amacıyla Ankara 9.İcra Müdürlüğü’nün... sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, müvekkili lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı, cezai şart bedelinin geçersiz olduğunu, işyerinin Belediye tarafından kapatıldığını ve kendi kusurunun olmadığını, katkı bedelinin de kusuru bulunmadığından yerinde bulunmadığını, cezai şart bedelinin fahiş olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, fesih edilmiş sözleşmeye istinaden tarafların karşılıklı olarak birbirlerine verdiklerini sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca iade ile yükümlü oldukları, ancak davacı yanca talep edilen cezai şart isteminin yerinde olmadığı, zira cezai şartın asıl borca bağlı olduğu, asıl borcu doğuran ilişkinin ortadan kalkması ile cezai şart talep edilebilmesinin mümkün olmadığı, alacağın likit olmadığı belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden-davacı vekili tarafından;
Mahkemece cezai şart isteminin reddi ile icra inkar tazminatı talebinin reddine dair kararların yerinde olmadığı bildirilerek başvurulmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davacının cezai şart talep edip edemeyeceği ve kapsamı ile icra inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, açık satış noktası sözleşmesi kapsamında yapılan mali yardım / katkı bedelinin ve cezai şartın haklı fesih nedeni ile tahsili talebi ile başlatılan takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Taraflar arasında 01.05.2014 tarihinden geçerli olmak üzere, "Açık Satış Noktası Sözleşmesi" tanzim edildiği, anılan sözleşme uyarınca, davalının davacı şirketin ürettiği ürünleri distribütör vasıtasıyla tüketici taleplerine uygun, düzenli olarak satın almayı, barındırmayı ve satmayı, yıllık 17.000 Litre satış taahhüdünün bulunduğu, sözleşme süresinin 17.0000 litre alım ile sınırlı olduğu, davalının sözleşmenin 10/b maddesi uyarınca faaliyetlerini kısmamayı taahhüt ettiği, sözleşmenin 21. maddesi uyarınca sözleşme süresi içerisinde işletmeyi kısmen veya tamamen çalıştırmaması halinde sözleşmenin fesih edileceğinin ve bu kapsamda 13.000,00 TL cezai şart ödeneceğinin taahhüt edildiği, sözleşme kapsamında davacı tarafından davalıya 4.200,00 TL katkı sağlandığı, davalının 14.02.2015 tarihi itibariyle ticari faaliyetini sonlandırdığı, ... (...) Belediyesi 01/06/2018 havale tarihli yazılarında.... adresinde faaliyet gösteren iş yerinin ruhsatının ...'un isteği ile iptal edildiğini bildirildiği dosya kapsamı ile sabittir.
Dava 31.05.2017 tarihinde açılmıştır.
Uyuşmazlığın çözümünde davalının tacir olup olmamasına göre, davaya bakma konusunda mahkemenin görevli olup olmadığının belirlenmesi gerekmektedir. Zira tarafların tacir olup olmamasına göre görevli mahkeme ile birlikte uygulanacak hükümler farklılık göstermektedir. Somut uyuşmazlıkta mahkemece kök ve ek bilirkişi raporu alınmış ise de anılan raporlarda davalı yanın gerçek kişi olmasına rağmen, ... sınırını aşan faaliyette bulunup, tacir olup olmadığı konusunda herhangi bir araştırma yapılmadığı görülmüştür.
Ticaret Mahkemelerinin görevi TTK'nın 5.maddesinde düzenlenmiş ve maddenin 1.bendinde; "Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir." denilmiştir.
Bir davanın ticari dava olup olmadığı ise TTK'nın 4. maddesinde gösterilen ilkelere göre belirlenmekte olup, öğretide benimsenen görüşe göre de ticari davalar kendi aralarında mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Mutlak ticari davalar için tarafların sıfatlarına ve dava konusunun ticari işletme ile ilgili olup olmadığına bakılmazken, nispi ticari davalarda dava konusunun ticari işletme ile ilgili olup olmadığı kriter olarak kabul edilmiştir.
Ticari işletme, TTK'nın 11/1.maddesindeki tanıma göre; ... işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir. ... işletmesi ile ticari işletme arasındaki sınırın ise ... Kurulu tarafından çıkarılacak kararname ile belirleneceği hükme bağlanmıştır. Görüleceği üzere ticari işletmenin unsurları; ... işletmesi için öngörülen sınırın üzerinde bir gelir sağlamayı hedef tutan faaliyet, devamlılık ve bağımsızlık olarak düzenlenmiştir. Buradaki faaliyet iktisadi faaliyet olup, amacı gelir elde etmektir. Kanunda ticari işletme için herhangi bir miktarda gelir değil, ... işletmesi için öngörülen sınırı aşar düzeyde gelir sağlama amacı aranmıştır.
Ticari işletme ile ... işletmesi arasındaki sınır, ... Kurulunca çıkarılacak kararnamede gösterilir. Yine TTK’nın 15. maddesinde de; "İster gezici olsun ister bir dükkânda veya bir sokağın belirli yerlerinde sabit bulunsun, ekonomik faaliyeti sermayesinden fazla bedenî çalışmasına dayanan ve geliri 11. maddenin ikinci fıkrası uyarınca çıkarılacak kararnamede gösterilen sınırı aşmayan ve sanat veya ticaretle uğraşan kişi esnaftır." düzenlemesi bulunmaktadır. Yargıtayın yerleşik uygulamalarına göre, bir kimsenin vergi mükellefi olması, TTK yönünden de tacir kabul edilmesini gerektirmez. .... siciline ya da odaya kayıtlı olmamak da tacir olmamanın kesin bir kanıtı olmadığı gibi, vergi mükellefi olup olmamak da tacir ve ... ayrımında kesin bir ölçüt olarak kabul edilemez.
Mülga 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 1463. maddesine göre, ... Kurulu’nca 18.06.2007 tarihinde kararlaştırılıp, 21.07.2007 tarih ve .... sayılı ... Kurulu Kararında ...-tacir ayırımının nasıl yapılacağı belirlenmiştir.
6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 10. maddesinde ticari işletmeler hakkında 6102 sayılı TTK'nın 11/2 madde ve fıkrasında öngörülen ... Kurulu kararı çıkarılıncaya kadar yürürlükte bulunan düzenlemelerin uygulanacağı belirtildiğinden ... Kurulu kararının uygulanmasına devam edilerek ... ve tacir ayrımının anılan kararda belirtilen kıstasların değerlendirilmesi suretiyle yapılması gerekecektir.
Bu itibarla, mahkemece yukarıda yapılan açıklamalar nazara alınmak suretiyle davalının faaliyetinin ... faaliyeti olup olmadığı, işin hacmi itibariyle ticari muhasebeyi gerektirip gerektirmediği, ticari faaliyet boyutuna erişip erişmediği değerlendirilip, gerekirse bu hususta bilirkişi incelemesi yapılarak davalının tacir-... olduğunun kesin bir şekilde belirlenmesinden sonra taraflar arasındaki sözleşme süresinin 17.000 litre ürün satın alınması ile sınırlı olduğu gözetilerek sözleşme süresinin devam edip etmediği, fesih koşullarının bulunup bulunmadığı, cezai şart alacağına davacı yanın hak kazanıp kazanmadığı, cezai şart tenkis şartlarının bulunup bulunmadığı üzerinde durularak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi de yerinde değildir.
Mahkemece hükme doğrudan etki edecek şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulamayacağından, mahkemece değinilen hususlarla ilgili inceleme ve değerlendirme yapılıp, gerekirse davalının tacir - ... olup olmadığı yönünde rapor alınması, davada tamamen farklı bir sonuca ulaşılabilecek ise delillerin ve taleplerin buna göre değerlendirilerek hüküm kurulması gerekmektedir.
Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, istinaf nedeni olarak dayanılmasa dahi HMK'nın 355.maddesi gereğince re'sen istinaf incelemesi yapılması gereken bir husus olduğundan, istinaf başvurusunun bu gerekçelerle kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, mahkemenin görevli olup olmadığı hususunda gerekli araştırmayı yaparak bir karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
Kararın kaldırılma nedenine göre tarafların sair istinaf itirazları bu aşamada incelenmemiştir.

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun resen gözetilen nedenlerle KABULÜ ile; Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi,....Karar sayılı ve 16/10/2018 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.'nin 353/1-a-3.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde davacıya İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran vekiline vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK'nin 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu 27/09/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Başkan...
e-imzalıdır



Üye...
e-imzalıdır



Üye...
e-imzalıdır



Katip...
e-imzalıdır










Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi