22. Hukuk Dairesi 2016/5964 E. , 2019/4251 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 15.09.2014 tarihli ve 1 yıllık tam zamanlı öğretim elemanı iş sözleşmesinin imzalandığını, 18.11.2014 tarihinde akdedilen sözleşmede kararlaştırılmayan ve sözleşmede esaslı bir değişiklik niteliğinde olan ... ... Meslek Yüksekokulu"nun kurulması ve ilgili işlemleri takip etmek amacıyla davacının ... ilinde görevlendirildiğini, görevlendirmenin kabul edilmemesi üzerine müvekkilinin iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin 3. maddesinde kararlaştırılan tazminat ile sözleşmenin haksız ve süresinden önce feshi nedeniyle bakiye süre ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalının Cevap Özeti:
Davalı vekili, iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere dayanılarak, davalı tarafından verilen görevin yapılmamış olması nedeniyle iş akdinin feshedildiği, feshin haklı nedene dayanmadığı, bu nedenle taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 3. maddesi gereğince davacının en son brüt 3 aylık ücreti tutarında tazminata hak kazandığı kabul edilmiş; ancak, vakıf üniversitesinde okutman olarak görev yapan davacının sözleşmesinin belirli süreli sözleşme niteliğinde yapılmasını gerektirir objektif ve yasal koşullar bulunmadığından, taraflar arasındaki iş sözleşmesi belirsiz süreli kabul olduğu değerlendirilerek bakiye ücret alacağı talebinin reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, iş sözleşmesinin 3. maddesinde düzenlenen cezai şart hükmünün geçerli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
İş sözleşmesinin anılan maddesinde, “...Sözleşmeli, iş sözleşmesinde belirtilen bütün görev ve sorumluluklarını yerine getirdiği halde 3 aylık yasal bildirim şartı yerine getirilmeksizin iş bu iş akdi feshedilirse bu durumda kurum tarafından sözleşmelinin yasal hakları saklı kalmak kaydıyla kıdem tazminatına ilaveten almakta olduğu en son brüt aylık ücretin 3 aylık tazminat olarak ödenir” ifadesi yer almaktadır. Ancak 4857 sayılı İş Kanunu"nda ve vakıf üniversitelerinde istihdam edilen okutmanlara ilişkin özel mevzuatta belirli süreli iş sözleşmeleri için herhangi bir bildirim süresi öngörülmüş değildir. Bu nedenle, somut olayda bildirim süresine uyulmamasına bağlanmış olan cezai şartın geçerli olduğu kabul edilemez. Cezai şart talebinin reddi gerekirken yazılı şekilde hatalı gerekçe ile kabulü yoluna gidilmesi bozmayı gerektirmiştir.
3-Taraflar arasında imzalanan iş sözleşmesinin feshi sebebi ile ödenmesi gereken kalan süreye ait ücret ve yapılan indirim konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 438/1. maddesinde, "İşveren, haklı sebep olmaksızın hizmet sözleşmesini derhâl feshederse işçi, belirsiz süreli sözleşmelerde, fesih bildirim süresine; belirli süreli sözleşmelerde ise, sözleşme süresine uyulmaması durumunda, bu sürelere uyulmuş olsaydı kazanabileceği miktarı, tazminat olarak isteyebilir."6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 438/2. maddesine göre; "Belirli süreli hizmet sözleşmesinde işçinin hizmet sözleşmesinin sona ermesi yüzünden tasarruf ettiği miktar ile başka bir işten elde ettiği veya bilerek elde etmekten kaçındığı gelir, tazminattan indirilir." şeklinde düzenlenmeye yer verilmiştir.
Somut olayda, taraflar arasında 15.09.2014 tarihli ve bir yıllık “tam zamanlı öğretim elemanı iş sözleşmesi” akdedilmiş olup bu sözleşmenin belirli süreli olduğu kararlaştırılmıştır. İş sözleşmesinin 19.11.2014 tarihinde haklı bir sebep bulunmadan feshedildiği gerekçesi ile davacının bakiye süre ücret tutarı tazminatının belirlenerek hüküm altına alınması isabetlidir. Ancak bakiye süre ücret tutarı tazminattan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 438/2 maddesi uyarınca hangi hallerde indirim yapılacağı belirtilmiş olup indirim yapılmasına neden olabilecek olgular somut olarak ispatlanmadan takdiri indirim yapılması doğru değildir. Davacının 25 günlük başka işten elde ettiği kazancın bulunduğu anlaşıldığına göre bu miktarın mahsubu ile yetinilmesi gerekirken takdiri indirim yapılması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililerden davacıya iadesine, 25.02.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.