Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/7150
Karar No: 2015/8566
Karar Tarihi: 04.05.2015

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/7150 Esas 2015/8566 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2015/7150 E.  ,  2015/8566 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : İş Mahkemesi


    Dava, Kurumca tahakkuk ettirilen fark işçilik ve prim borcunun iptali ile Kuruma ödenen tutarın istirdadı istemine ilişkindir.
    Mahkemece, bozma sonrası yapılan yargılamada ilâmında belirtildiği şekilde, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Davanın yasal dayanağı olan 506 sayılı Kanunun “Prim Belgeleri” başlığını taşıyan 79’uncu maddesinin 12’nci fıkrasında;....gerçek veya tüzel kişilerce yapılan inşaatlardan dolayı yeterli işçilik bildirilmiş olup olmadığının Kurumca araştırılacağı, usul ve esasları yönetmelikle belirlenecek bu araştırma sonucunda yeterli işçiliğin bildirilmemiş olduğunun anlaşılması durumunda, bildirilmemiş olan işçilik tutarı üzerinden hesaplanan prim tutarının, gecikme zammı ile birlikte sigorta müfettişince inceleme yapılması istenilmeksizin işveren tarafından ödendiği takdirde, işyeri hakkında sigorta müfettişine inceleme yaptırılmayabileceği belirtilmiş; 16’ncı fıkrasında; Kuruma, yeterli işçilik bildirilmiş olup olmadığının araştırılmasına ilişkin yöntem, işin yürütümü için gerekli olan asgari işçilik tutarının tespitinde ve Kuruma yeterli işçilik bildirmiş olup olmadığının araştırılmasında dikkate alınacak asgari işçilik oranlarının saptanması ve asgari işçilik oranlarına yönelik itirazların incelenerek karara bağlanması amacıyla Kurum bünyesinde Asgari İşçilik Tespit Komisyonu kurulduğu açıklanmıştır.
    Amacı; 506 sayılı Kanuna tabi işyeri, işveren ve sigortalılar ile ilgili işlemleri düzenlemek olan, 506 sayılı Kanuna dayanılarak hazırlanan ve 01.05.2004 günü yürürlüğe giren Sosyal Sigortalar Kurumu Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin, “Araştırma ve Resen Yapılacak İşlemler” başlıklı 38’inci addesinin (b) bendinde de; Gerçek veya Tüzel kişiler tarafından yapılan özel bina inşaatı iş yerleri hakkında Ünitece yapılacak araştırma, bina maliyetine Kurumca yayımlanan tebliğ ile belirlenen asgari işçilik oranının %25 eksik uygulanmak suretiyle yapılır. Bina maliyeti, inşaatın ruhsatnamesinde yazılı bulunan (ruhsatnamesi yoksa Ünitece tespit
    ./...
    edilecek) yüzölçümü ile birim maliyet bedelinin çarpımı suretiyle hesaplanacağına ilişkin hükümlere yer verilmiştir.
    12.05.2010 tarihinde yürürlüğe giren ve 5510 sayılı Yasaya dayalı olarak çıkartılmış yeni Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde de benzer hükümler öngörülmüş olup, 111.vd maddelerinde de parelel hükümler bulunmakta olup, asgari işçilik işlemlerinden sonra itiraz prosedürü açıklanmış ve 5510 sayılı Yasanın konu ile ilgili benzer düzenlemeyi öngören 85. maddesinde de ; “Bu maddenin birinci ve ikinci fıkrasında belirtilen usûllerle Kuruma bildirilmediği tespit edilen asgarî işçilik tutarı üzerinden Kurumca re"sen tahakkuk ettirilen sigorta primleri, 88 inci ve 89 uncu maddeler dikkate alınarak işverene tebliğ edilir. İşveren, tebliğ edilen prim borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde Kuruma itiraz edebilir. İtiraz takibi durdurur. Kurumca itirazın reddi halinde işveren, kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde yetkili iş mahkemesine başvurabilir. Mahkemeye başvurulması, prim borcunun takip ve tahsilini durdurmaz.” hükmü yer almaktadır.
    5510 sayılı Yasanın 85’inci ve 506 sayılı Yasanın 79/13 maddesinde öngörülmüş olan bir aylık süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup, Kurum işleminin tebliğinden itibaren bir aylık süre içinde itiraz edilmemesi halinde, Kurumun işleminin ve dolayısıyla borcun kesinleştiğinin kabulü gerekir.
    Diğer taraftan; ayrıntıları Hukuk Genel Kurulu"nun 27.02.2008 tarihli ve 2008/21-139 E. Ve 2008/204 K sayılı ilamında belirtildiği üzere, idari yargı kararını takiben adli yargıda (hukuk mahkemesinde) yeni bir dava açabilmenin koşulları şu şekilde belirlenmelidir:
    a-Davanın görevsiz yargı yerinde açılmış olması;
    b-Görevsiz yargı yerinde açılan davanın, adli yargı düzeni içinde öngörülen hak düşürücü süre içerisinde açılmış olması;
    c-İdari yargı yerince verilen görevsizlik kararının temyiz edilmeyerek ya da temyiz edildiği takdirde onanmak suretiyle kesinleşmiş olması, kesinleşen kararı takiben 10 günlük süre içerisinde görevli adli yargı yerinde yeni bir davanın açılmış olması;
    d-İdari yargıda açılan dava ile adli yargıda açılan davanın aynı nitelikte olması.
    Belirtilen bu koşulların varlığı halinde, adli yargıda açılmış dava, hatalı yargı yolunda açılmış davanın devamı niteliğinde bulunacak, hak düşürücü süre de korunmuş olacaktır.
    Davaya konu somut olayda, davalı Kurumca idari para cezaları ile birlikte yapılan tahakkuk sonrasında davacı adına prim ve gecikme zammı da tahakkuk ettirildiği, davacının 2 ayrı dava ile bu tahakkuka ilişkin davalar açtığı, bu davalarda İdare mahkemesince dava dilkeçesinin reddine ve işin incelenmeksizin reddine dair kararlar verildiği anlaşılmakta olup,davaya konu olay bakımından bu dava dosyalarının onaylı birer örneği getirtilerek dava açılış ve mahkeme kararlarının davacıya tebliğ tarihlerinin araştırılması ve eldeki davanın hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığının belirlenmesi gerekecektir.
    Diğer taraftan, davacı hakkında davalı Kurumca yapılan tahakkuk nedeniyle 2013/18541 sayılı bir ödeme emrinin tanzim edildiği anlaşılmakta olup 6183 sayılı Yasa’nın 58/1.maddesinde de kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın ödeme


    emrine karşı tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde itiraz edebileceği hususu da dikkate alınarak davacıya bu ödeme emrinin tebliğ edilip edilmediği ve davacının yine süresinde itirazı veya davasının bulunup bulunmadığı hususu araştırılmalı ve sonucuna göre bir karar verilmelidir.
    İşin esası bakımından ise; tahakkuka konu inşaatın Afetevler Küme evleri içerisinde bulunmasına göre Afet Evleri yönetiminin bulunup bulunmadığı ve bu durumun devlet tüzelkişiliği ile ilgisinin olup olmadığı Valiliklerden araştırılmalı, şayet var ise inşaatın başlangıç ve bitiş tarihleri bakımından yazılı belgeler dikkate alınmak suretiyle, ayrıca davacının iddiası bakımından inşaatta çalıştığını belirttiği kişilerin nitelikleri, dışarıdan kişi olmadan inşaatın yapılıp yapılamayacağı ve dinlenen tanık beyanlarına göre davalı kurumda tespit edilen sigortalılık veya şahsi dosyalarının bulunup bulunmadığı,mesleklerinin neler olduğu hususularında ayrıntılı bir araştırma ve irdeleme yapılmak suretiyle davaya konu inşaat işinin 5510 sayılı Yasanın 6"ncı maddesi kapsamında üçüncü dereceye kadar olan hısımların dışarıdan başka kimse katılmadan yapılabilecek nitelikte bir iş olup olmadığı hususu da irdelenmeli, dinlenen tanıkların inşaatta ne şekilde ve nasıl çalıştığı hususu araştırılmalı, bu hususta davacının malzemeli faturalarının bulunup bulunmadığı ve inşaat içerisinde yapılan çeşitli işçilikler ve özellikle inşaatın telefon, elektrik tesisatı, su tesisiatı, kanalizasyon tesisat ve yapımı dikkate alınmalı, iddiaların bu çerçevede irdelenmesi ile tahakkuka konu inşaatın en az kaç kişi ile birlikte yapılabileceği hususunda aralarında yeminli mali müşavir ve sosyal güvenlik uzmanının yer aldığı bilirkişi kurulundan somut verilere dayalı olarak ve kurum müfettişince yapılan hesaplamalardan ayrılma yönleri de denetime elverişli şekilde gerekçelendirilmek suretiyle bir hesap raporu aldırılarak davalı Kurum alacağının olup olmadığı belirlenmelidir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik araştırma ve hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 04.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi