3. Hukuk Dairesi 2020/539 E. , 2020/1959 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde asıl davacı ... ve davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı ...; kendisine ait .... plakalı aracın ... Rent a Car isimli işletmeden, düzenlenen sahte evraklarla dava dışı... isimli şahıs tarafından kiralandığını, ..."nin gerçek adının... olduğunun daha sonra başlayan soruşturma ile anlaşıldığını, sahte evraklar ve sahte kimlikle kiralanan aracın, kendisi adına düzenlenen sahte ehliyet ve sahte imza ile...Noterliği’nde 02/02/2010 tarihli işlem ile dava dışı ... isimli şahsa satılarak teslim edildiğini, satış esnasında kullanılan ehliyetteki bilgiler ile kendisine ait gerçek ehliyet bilgilerinin birbirini tutmadığını, aracın kasko değerinin 22.200,00 TL olduğunu, aracın kaskosu için 3.400,00 TL ödediğini, araba kiralama şirketinde çalıştırılan aracın, satıldığı tarihteki günlük kirasının 90,00 TL olduğu, dava tarihine kadar 42 günden toplam 3.780,00 TL elde edemediği kira zararının bulunduğunu ve yargısal süreci takip etmek için pek çok masraf yapmak zorunda kaldığını ileri sürerek fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla 30.000,00 TL maddi tazminatın aracın satıldığı tarih olan 02/02/2010 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davacı ...; ... adına kayıtlı olan ve 5.Noterliğin 02/02/2010 tarih ve 923 yevmiye nolu araç satış sözleşmesine istinaden yeğeni olan dava dışı ... adına devredilen ... plakalı aracın, daha sonra da satış işlemlerine konu olduğunu ve son satış işlemi ile kendi adına tescil edildiğini, dava konusu aracın ... adına kayıtlı iken dava dışı olan... isimli şahsa sahte evraklar ile kiralandığını, sahte evraklar ve sahte kimlikle kiralanan araçın yine sahte ehliyet ve sahte imza ile dava dışı ..."a satışının yapıldığını, satış esnasında kullanılan ehliyetteki bilgiler ile aracın asıl kayıt maliki olan ..."nun gerçek bilgileri
birbirini tutmadığını, gerekli kimlik araştırmalarının da yapılmadığını, aracın ...’nun açtığı dava ile ..."na teslimine karar verildiğini, davaya konu edilen aracın kasko bedelinin 22.200,00TL olduğunu ileri sürerek fazlaya dair haklarının saklı kalması kaydıyla 22.200,00 TL maddi tazminatın aracın kendisi tarafından alındığı tarihten itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Noter ... ve Anadolu Sigorta A.Ş. ayrı ayrı verdikleri cevap dilekçeleri ile davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
Mahkemece; Ordu 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/111 E. sayılı dosyası ile araç malik olan ve dosyada da davacı olan ..."na aidiyetinin tespiti ile ile ona teslimine karar verilmiş olduğu ve kasko ile kiralama ile ilgili iddialarını da kanıtlayamadıkları gerekçesi ile asıl davacı ..."nun davasının reddine, davacı ... ise; noter tarafından hatalı işlemler neticesinde bu aracın sahibi olduğundan ve araç da elinden alındığından noterin ve sigorta şirketinin bundan sorumlu oldukları gerekçesi ile birleşen davacı ..."ın davasının kabulüne, 22.200,00 TL maddi tazminatın aracın birleşen davacı ... tarafından alındığı tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı ..."a verilmesine karar verilmiş, hüküm; asıl davacı ... ve davalılar ... ve ... Sigorta A.Ş. tarafından istinaf edilmiştir.
1- Asıl dava yönünden;
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,
2- Birleşen dava yönünden;
1512 sayılı Noterlik Kanunu"nun 162.maddesine göre; ""Noterler bir işin yapılmamasından veya hatalı yahut eksik yapılmasından dolayı zarar görmüş olanlara karşı sorumludurlar"".
Bu maddeye göre noterlerin sorumluluğu kusursuz sorumluluktur. Kusursuz sorumlulukta ise, zarar gören kişinin kusurun varlığını ispat etmek zorunluluğu yoktur, aksine kusursuz sorumlu olan davalının (noterin) olayla zarar arasında uygun illiyet bağının bulunmadığını kanıtlaması gerekir.
Sorumluluk Hukukunun önemli ögelerinden biri de zarar ile eylem arasında illiyet bağının bulunmasıdır. İlliyet bağının kesildiği durumlarda kusursuz sorumlu olan kişi sorumlu tutulmayacaktır. Teoride ve uygulamada; mücbir sebep, zarar görenin tam kusuru ve üçüncü kişinin ağır kusuru ile illiyet bağı kesilir ve kusursuz sorumlu olan kişi bu sorumluluktan kurtulur.
Somut olayda, dosya kapsamında yapılan inceleme ile; davaya konu 25 LE 316 plakalı aracın asıl davacı ... adına kayıtlı iken dava dışı kişilerce hazırlanmış sahte ehliyet kullanılarak davalı noter tarafından düzenlenen 02.02.2010 tarihli satış sözleşmesi ile dava dışı ... isimli şahsa satılıp adına tescil edildiğ, ...’ın birleşen davacı ...’ın yeğeni olduğu, araç ... adına kayıtlı iken 23.02.2010 tarihinde yine dava dışı ...’a satılarak tescil edildiği, bu aşamadan sonra aracın, ilk malikinden sahte evraklarla satışı yapıldığının soruşturma ile ortaya
çıkması üzerine, araç alım satımı işi ile uğraşan, birleşen davacı ... tarafından aracın, dava dışı...’dan satın alarak 23.03.2010’da adına tescil ettirdiği ancak aracın;... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/111 E. sayılı dosyası ile araç maliki olan ve o dosyada da davacı olan ..."na aidiyetinin tespiti ile ona teslimine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Buna göre; birleşen davacı ...’ın davaya konu olan 02.02.2010 tarihli satış sözleşmesinin tarafı olmadığı, bilakis aracın sahte evraklarla yeğeni olan ...’a satıldığını öğrendikten sonra, ikinci satış işleminin yapıldığı dava dışı İrfan Akın’dan satın aldığı, bu haliyle davalı noterin fiili ile birleşen davacının uğradığını iddia ettiği zarar arasındaki illiyet bağının kesildiği anlaşılmaktadır.
O halde mahkemece; zarar ile eylem arasında illiyet bağının kesildiği göz önünde bulundurularak, birleşen davanın da reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve yukarıdaki gerekçe ile davanın kabulü doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre de; davaya konu aracın birleşen davacı ... Turana satışına ilişkin sözleşme incelendiğinde; sözleşmede yazılı araç satış bedelinin 18.750 TL olduğu ve aksi ispt edilmediği halde, mahkemece; talep gibi 22.200 TL’nin davalılardan tahsiline karar verilmiş olması da doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Asıl davada; yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 29,20 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden asıl davacıya yükletilmesine, 6100 sayılı HMK"nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, Birleşen davada ise; yukarıda ikinci bentte açıklanan nedenlerle; hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince temyiz eden davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/03/2020 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Asıl Davacı ... , Davalılar ... Sigorta Anonim Şirketi ve ... aleyhine sahte evrakla araç devri nedeniyle; araç bedelinin, kasko bedelinin ve aracın kiralanamadığı süre nedeniyle mahrumiyet zararının tahsili için açtığı davada sair temyiz itirazlarının reddine;
Ancak aracın 2.2.2010 tarihinde sahte evrakla devrinden 26.03.2010 dava tarihine kadar geçen süre ile sınırlı olarak talep ettiği günlüğü 90 TL"den 42 gün karşılığı 3780 TL kar mahrumiyeti zararının incelenmesinde; ... plakalı davacıya ait aracın davacının sahibi olduğu...Rent a-car firmasınca kiralanarak kullanıldığı, davacının... Vergi Dairesinde 4860513933 numaralı vergi yükümlüsü olduğu, 2009 yılı tamamı ve 2010 yılı Ocak ila Mart ayları için gelir vergi beyannameleri verdiği, davacının iş yerinde olmadığı sırada işletme Sorumlusu olan ve tanık olarak dinlenilen ... tarafından 30.1.2010 tarihli, 400 TL bedelli kira sözleşmesi ile ... adına sahte sürücü belgesi veren asıl ismi ... olan ve nitelikli dolandırıcılık suçundan ... Ağır ceza mahkemesinin 2011/309-2014/265 sayılı kararıyla mahkum edilen kişiye aracın kiralandığı, bu hususun tanık ... beyanıyla da doğrulandığı, davalılar bakımından henüz illiyet bağı kesilmeden önce yukarıda sözü edilen deliller, hukuk ve ceza dosyası kapsamından sabit olmakla davacının 42 günlük talebi ile sınırlı olarak günlük araç kiralama bedeli için bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre karar verilmesi bakımından asıl davada verilen kararın da bozulması kanaati ile sayın çoğunluğun görüşüne iştirak edilmemiştir.