Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/18057
Karar No: 2015/8574
Karar Tarihi: 04.05.2015

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/18057 Esas 2015/8574 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2014/18057 E.  ,  2015/8574 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : İş Mahkemesi

    Dava, aylıkların geç ödenmesi nedeniyle işleyen yasal faizinin tahsili istemine ilişkindir.
    Mahkemece, yazılı biçimde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davacı ve davalı Kurum avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1-Davalı kurum avukatının temyizinin incelemesinde;
    Hüküm İş Mahkemesinden verilmiştir. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 8. maddesi hükmüne göre, iş mahkemelerinden verilmiş bulunan nihai kararların 8 gün içinde temyiz olunması gerekir.
    Davada da, gıyabi hüküm 05.06.2014 tarihinde temyiz eden davalı Kurum avukatına tebliğ edilmiş ve temyiz ise 24.06.2014 tarihinde vuku bulmuştur. Şu duruma göre davada 8 günlük temyiz süresi geçtiğinden 01.06.1990 gün ve 1989/3 E. 1990/4 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararı da gözönünde tutularak davalı Kurum avukatının temyiz dilekçesinin süre aşımı yönünden REDDİNE,
    2-Davacı avukatının temyiz istemi bakımından ise;
    Eldeki Davada; davacı,ıslah dilkeçesi ile düzelttiği talebinde kesinleşmiş mahkeme hükmüne dayalı olarak, 01.12.2008-01.07.2011 tarihleri arasına ilişkin yaşlılık aylığı alacağının, süresinde ödenmemesi nedeniyle zarara uğradığını belirterek, işleyen yasal faizlerin tahsilini istemiş; mahkemece, yargılama esnasında bilirkişiden alınan rapora istinaden, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 01.03.2006 tarihli ve 2005/10-755 Esas, 2006/32 Karar sayılı ilamında ayrıntıları açıklandığı üzere; bir borç ilişkisi, asıl hakla birlikte bazı fer’i hakları da içerir. Borç ilişkisinin içerdiği asıl hak, alacak hakkı; fer’i haklar ise, cezai şart, faiz, kefalet, rehin, hapis hakkı gibi haklardır.
    Fer’i haklar, borç ilişkisinin içerdiği alacak hakkının bir kısmı, bir parçası değildir. Asıl borca bağlı, asıl borç mevcut ve geçerli olduğu sürece geçerli olup, asıl alacak ile birlikte doğar, varlığını sürdürür, onunla birlikte sona ererler.

    Borcu sona erdiren en önemli neden, tarafların kendilerine yüklenen edimleri ifa etmeleridir. Genel olarak ifa, borçlanılmış edimin yerine getirilmesi suretiyle alacaklının tatmin edilerek borcun sona erdirilmesidir. Kural, asıl borç sona erdiğinde, bu borca bağlı fer’i borçların da sona ereceğidir. Bu sonuç, ek bir işleme gerek olmaksızın kendiliğinden gerçekleşir.
    Ne var ki; asıl borcun sona erişinde yan borçların da sona ereceğine ilişkin kural, her zaman ve her hukuksal ilişki için geçerli değildir. Bununla ilgili ayrık durumlar Borçlar Kanunu’nun 131. maddesinde gösterilmiş, kıymetli evrak, taşınmaz rehni ve konkordato, bu kuralın dışında tutulmuştur.
    Ayrıca, evvelce işleyen faizleri talep hakkının saklı tutulması (ihtirazi kayıt) veya saklı tutulduğunun hal ve koşullardan çıkartılması kaydıyla, ödenmemiş faizlerin istenebilme hakkı ortadan kalkmamakta, asıl borç ifa veya sair bir suretle son bulmuş olsa bile, borcun fer’isi olan faiz varlığını sürdürmekte ve alacaklı bunları talep edebilme hakkını yitirmemektedir.
    İhtirazi kayıt; “muayyen haklarını kullanmak hususunda serbestisini muhafaza etmek isteyen tarafın bu husustaki vaki beyanı” olarak tanımlanabilir. İhtirazi kayıt ileri sürme hakkı, yenilik doğurucu nitelikte olup, bir hukuksal durumu ortaya çıkarmak, var olan hukuksal durumu değiştirmek veya ortadan kaldırmak için kullanılır. Bu haklar, nitelikleri gereği, sonuçlarını kendiliğinden meydana getirirler. İhtirazi kayıt ileri sürmeye yönelik hak, başka bir hakkı koruyucu nitelikte olup, koruduğu hak, asıl alacağa bağlı olan ve henüz ifa edilmeyen yan edimlere ilişkin haklardır.
    İhtirazi kayıt ileri sürme hakkının kullanılmaması ile, alacaklının korunan bu haklarını talep etmesi engellenmiş olur. Bu engellenme, itiraz niteliğinde bulunmaktadır. Alacaklının, bu hakkını kullanmakla korumak istediği hakları korunmuş olmakta, bu irade kullanılmaz ise, korunmak istenen (fer’i nitelikte) hak düşmektedir.
    Borçlar Kanunu 131. maddede ayrıca; “...ya da durum ve koşullardan saklı tutulduğu anlaşılmaktaysa, bu faizler ve ceza koşulu istenebilir.” ifadesi yer almaktadır. Buna göre, alacaklı açıkça ihtirazi kayıt hakkını ileri sürmese bile, yaptığı eylem ve işlemlerden bu hakkını kullanmak istediği sonucu çıkarılabiliyorsa, bu hakkın kullanıldığının kabulü gerekecektir. “durum ve koşullar” kavramı değerlendirilirken kuşkusuz, somut olayın özellik ve gerekleri dikkate alınmalıdır.
    Yargılama hukukunun genel bir kuralı olarak, belli bir hukuk kuralına dayanarak hak elde etmek isteyen taraf, bu kuralın uygulanabilmesi için gerekli koşulların varlığını ispat etmekle yükümlüdür. Davacı (alacaklı), ihtirazi kayıt ileri sürdüğünü, ya da, durumun gereğinden bu hakkını kullandığının anlaşılması gerektiğini ispat etmekle yükümlüdür.
    Somut olayda; kesinleştiği anlaşılan ilk kararda davacının 01.08.2008 tarihi itibari ile aylığa hakkı olduğu kabul edilmiş ve Kurumdan aylıklarının ne olacağına dair yazı cevabına göre,01.08.2008-26.12.2008 tarihleri arasında birikmiş aylıkları toplamınıın 4199,91 TL olduğunun belirtilmesi karşısında, mahkemece, öncelikle ilk kararın kesinleşmesinden sonra davacının Kuruma başvurusunun bulunup

    bulunmadığı, başvurusu var ise tarihi, kurumca kesinleşen karar gereğince resen aylığın bağlanıp bağlanmadığı, bağlanmış ise aylığın başlangıcının 01.07.2011 değil 01.08.2008 tarihi olup olmadığı, her iki aylıkta hangi sürelerin gözetildiği, Kurumca kesinleşen karar nedeniyle birikmiş aylıklar için ödeme yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise toplu ödeme tarihi, ödemelerin hangi dönem aylıklarına ait olduğu ve bu ödemelerde faizin dikkate alınıp alınmadığı,alınmış ise miktarı, davacıya sonradan yapılan ödemelerin tarihi, niteliği ve faiz işletilip işletilmediği hususu araştırıldıktan sonra, davacı avukatının ıslah talebi de dikkate alınarak ve davacı bakımından, sebepsiz zenginleşmeyi önelyen ve mükerrer tahsile neden olmayacak şekilde 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesi de gözetilerek infaza elverişli şekilde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 04.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi