MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Beraat

Hizmet nedeni ile güveni kötüye kullanma suçundan sanık hakkında verilen mahkumiyet hükmü katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Sanığın, sahibi ... olan katılan şirketlerin her ikisinde sorumlu muhasebeci olarak çalıştığı, 23.01.2006 tarihinde,katılan ..."in ... Kurumu ...Merkez Şube"den ödeme yapmak üzere ödeme talimatı hazırlaması için sanığı görevlendirdiği, sanığın bu talimatı hazırlarken kendi adına olan... Bankası...Şubesindeki... nolu hesabına 41.000,00 TL ödeme yapılması talimatını da diğer talimatlarla birlikte katılana imzalattığı ve hesabına 41.000 TL nin aktarılmasını sağladığı, ayrıca katılanın şirkette bulunmadığı zamanlarda gerekli işlemleri yapmak üzere sanığa şirketin interaktif bankacılık şifresini verdiği, sanığın katılan şirket hesabından 03.03.2006 tarihinde 5.000 TL ve 30.03.2006 tarihinde 5.000 TL yi kensine ait hesaba havale ettiği,bu şekilde sanığın hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmak suretiyle 51.000 TL yi mal edindiği iddia olunan olayda; 12/05/2011 tarihli celsenin ara kararında bilirkişiye ilgili şirketlerin defter ve kayıtlarının temin edilerek sanığın yapılan havalelerde kendi şahsına mal edindiği para olup olmadığının tespiti ve o tarihte bu IP adresinin kullanıcısının bulunması amacıyla ... bankacılığını gerçekleştiren IP numarasının tespitinin istenmesine rağmen bu hususun açıklığa kavuşturulmamış olması ve olayla ilgili sanığın eski eşi..."in dinlenmemiş olması karşısında gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, muhasebe alanında uzman bilirkişi tayin edilerek sanığın hesap dökümleri ile sanığın sorumlu olduğu şirketlerin defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak sanığa yapılan havaleler dikkate alınarak şahsına para geçirip geçirmediği ile bilgisayar alanında uzman bilirkişi tayin edilip söz konusu internet bankacılığı işlemini gerçekleştiren IP numarası ve sonrasında bu IP"nin kullanıcısının tespit edilmesi, ..."in davet edilerek konu ile ilgili beyanının alınmasının ardından sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile yazıl şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, katılanlar vekilinin bilirkişi incelemesinin yetersiz olduğuna dair temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26/10/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.