Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/10557
Karar No: 2011/9969

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2011/10557 Esas 2011/9969 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2011/10557 E.  ,  2011/9969 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : SAMANDAĞ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 11/06/2010
    NUMARASI : 2005/172-2010/417

    Taraflar arasında görülen davada; 
    Davacılar, davalıya ait 11 ada 594 parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde  yeralan bina ve eklentilerinin, kayden malik oldukları 11 ada 422 parsele  taşkın olduğunu ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve taşkın kısımların yıkımına karar  verilmesini istemişlerdir.
    Davalı, çekişme konusu taşınmazın 11 ada 84 parselden müfrez olduğunu,  taşınmazı, üzerindeki binalarla birlikte Samandağ İcra Müdürlüğünden açık artırma sonucu satın aldığını belirterek öncelikle davanın reddine, tecavüzün saptanması halinde iyiniyetli olması ve taşkın yapının değerinin arsa değerinden fazla olması sebebi ile TMK"nın 725/2. maddesi uyarınca uygun bir bedel karşılığında taşan kısım için irtifak hakkı kurulmasına veya  temliken tescile karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, davalıya ait taşınmazın davacılara ait taşınmaza haklı ve geçerli bir neden olmadan taşkın olduğu ve davalının iyiniyet iddiasında bulunamayacağı  gerekçesi ile davanın kabulüne, davalının istemlerinin reddine  karar verilmiştir.
    Karar, davalı vekili  tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi . ... raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.
    Dava,  çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kabulüne, davalının savunma yolu ile getirdiği isteklerinin reddine  karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; davacılar adına kayıtlı kat mülkiyeti kurulu 422 parsel sayılı taşınmaza,  komşu davalıya ait 594  parsel sayılı taşınmazda bulunan yapıların bir bölümünün taşkın olduğu ve çekişmeli parsellerin imar uygulaması sonucu oluştuğu anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere, Yasal ayrıcalıkların dışında ayrılmaz parçanın (mütemmim cüz"ün) mülkiyeti ve buna bağlı olarak tasarruf hakkı üzerinde bulunduğu arza bağlıdır. Bu husus M.K.nun 684. maddesinde açıkca vurgulanmıştır. Ne varki, yürürlükten kalkmış olan 6785 sayılı yasanın l605 sayılı yasa ile değişik 42/c ve halen yürürlükte bulunan 3l94 sayılı imar yasasının l8. maddelerinde özel hükümler getirilmek suretiyle ayrılmaz parça (mütemmim cüz) olan yapı ile arz arasındaki hukuki ilişki kesilmiş bazı durumlarda yapı,  üzerinde bulunduğu yerin malikinden başkasına bırakılarak imar parsellerinin oluşturulabileceği öngörülmüştür. Böylece yapıların bedelleri ilgili parsel sahiplerince yapı sahibine ödenmediği veya aralarında bu yönde bir anlaşma yapılmadığı yada ortaklığın giderilmesi davası açılmadığı sürece bu yapıların ömürlerini dolduruncaya kadar eski sahiplerine kullanma imkanı  sağlanmıştır. 
    Öte yandan, zeminin maliki olan kişinin taşınmazı bizzat kullanma yetkisi sınırlanmış, ayrılmaz parça (mütemmim cüz) durumunda olan yapı üzerinde tasarruf etme gücü özel yasa ile kısıtlanmıştır. 
    298l sayılı yasanın 3290 sayılı yasa ile değişik l0/c maddesi de aynı doğrultuda hüküm getirmiştir.
    Gerçekten, bir kimse kendisine veya yasanın himaye ettiği bir hakka dayanarak üçüncü bir şahsa ait bir taşınmaz üzerine ayrılmaz parça (mütemmim cüz) niteliğinde yapı inşaa etmiş imar uygulaması sonucu bu yer davacıya ait imar parseli içerisinde kalmış ise, kendi arzu ve iradesi dışında idari kararla oluşan bir durum söz konusu olduğundan kusurlu sayılamaz. İşte bu nedenle yukarıda değinildiği gibi yasa koyucu imar parseli malikine karşı yapı sahibini koruma zorunluluğunu duymuştur. 
    Somut olaya gelince; mahkemece  taşkın  olan  bölümün   bulunduğu   parselde, davalının imar öncesi mülkiyet hakkının veya  kişisel  bir  hakkının bulunup bulunmadığı belirlenmediği gibi taşkınlığın imar uygulaması sonucu mu oluştuğu  da araştırılmamıştır.
    Hal böyle olunca, öncelikle taşkınlığın imar uygulaması sonucu oluşup oluşmadığı ve davalının taşınmazda  imar öncesi mülkiyet ya  da  kişisel hakkının bulunup bulunmadığının belirlenmesi, imar öncesi  hakkı  var  ise (koşulları oluşmuş ise) yukarıdaki ilkeler doğrultusunda kaim bedelin  saptanması ve  3194 sayılı yasanın 18. maddesi gözetilerek mahkeme veznesine depo ettirilmesi, ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken,   eksik  tahkikatla yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
    Davalı vekilinin  bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle, 12.01.2011 tarihinde kabul edilen ve 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK"nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 Sayılı HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 06.10.2011  tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi