Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/10643
Karar No: 2013/13755
Karar Tarihi: 02.10.2013

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/10643 Esas 2013/13755 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2013/10643 E.  ,  2013/13755 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen tedbir nafakası davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
    Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının davacıyı aldatması nedeniyle tarafların ayrı yaşadıklarını, davacının asgari ücretle çalıştığını, tarafların müşterek çocuğu küçük ..."in davacının yanında kaldığını, ilköğretim 7.Sınıf öğrencisi olduğunu, davacı lehine aylık 1.000,00 TL, müşterek çocuk .. lehine 400,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının yasal olarak ayrı yaşama hakkı olmadığını, ayrıca kendisine eve dönmesi için ihtar keşide edildiğini, davacının dava dilekçesinde asgari ücretle çalıştığını beyan etmiş ise de gelirinin asgari ücretin üstünde olduğunu, davalının gelirinden daha fazla olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece davacı yönünden açılan tedbir nafakasının reddine, müşterek çocuk ... için açılan tedbir nafakasının kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    Dava tedbir nafakası talebine ilişkindir.
    TMK’nun 195. maddesi uyarınca, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi halinde eşler ayrı ayrı veya birlikte hâkimin müdahalesini isteyebilirler. Hâkim, gerektiği takdirde eşlerden birinin istemi üzerine Kanunda öngörülen önlemleri alır. Aynı yasanın 197. maddesine göre de; eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir.
    Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hâkim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır.
    Tedbir nafakasında eşlerin birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katkıda bulunmaları gerekir (TMK Md. 186/son). Davacı eşin ekonomik durumunun davalı (kocadan) daha iyi olması davalı (kocayı) tedbir nafakası yükümlülüğünden kurtarmaz. Ancak, hükmedilecek nafakanın miktarını tayinde bu husus dikkate alınmak zorundadır. Böylece "hakkaniyet" ilkesine uygun bir nafaka tespit edilebilir (TMK. Md. 4).
    Hakim, eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat seviyesini ayrı yaşamaları halinde de korunması gerektiğini gözetmelidir.
    Somut olayda; davalının evlilik birliğinin gerektirdiği sadakat yükümlülüğüne aykırı davranışları nedeniyle, davacının davalıdan ayrı müşterek çocuğu ile birlikte yaşadığı ve ayrı yaşamakta haklı olduğu anlaşılmaktadır. Yapılan sosyal ve ekonomik durum araştırmasında davacının eczanede aylık 700,00 TL ile çalıştığı, davalının su tesisatçısı olduğu ve aylık gelirinin 1.400,00 TL olduğu tespit edilmiştir.
    Mahkeme davacının asgari ücret ile çalıştığı ve düzenli gelir elde ettiği gerekçesiyle davacı lehine tedbir nafasına hükmetmemiştir. Oysa ki, davacının çalışması davacı lehine tedbir nafakasına hükmedilmesine engel değildir. O halde davacının çalışmış olduğu da dikkate alınarak davacı lehine "hakkaniyet" ölçüsünde bir miktar tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, delillerin yanılgılı değerlendirilmesi sonucu istemin tümüyle reddi doğru görülmemiş olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi