3. Hukuk Dairesi 2019/6022 E. , 2020/2000 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın davalı ... ve ... yönünden kabulüne, diğer davalılar yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; 16.09.2006 tarihinde yangın çıktığını, etrafta yapılan araştırma sonrasında yangının davalılardan ...’e ait evin yakınlarında başladığı, ..."in evinin etrafını tel örgü ile çevirmek amacıyla üç işçi çalıştırdığı, bu işte çalışan davalılardan ..., ... ve ... verdikleri ifadelerinde evin etrafına tel çit yaparken kaynak makinesinden çıkan çapak ve kıvılcımların otları tutuşturduğunu beyan ettikleri; olay mahallinde yapılan incelemede, yangının ormana çok yakın bir mesafede olduğu, yangının ormana sirayet etmediği için kamu davası açılmadığını; ancak, yangın söndürme ekipleri ve helikopterin 50 dakika çalıştıklarını ileri sürerek; idarenin uğradığı zarara karşılık, toplam: 4.303,76 TL’nin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ...; Cankurtaran kasabasında evi bulunmadığını, diğer davalıları tanımadığını, tel örgü çevirmesi ile ilgili bir iş vermediğini, olay mahallinde çalıştıklarından haberi bulunmadığını, istihdam da etmediğini; ancak, arsasının etrafındaki tel çitleri olaydan çok önce dava dışı bir şirketten satın aldığını ve tellerin araziye monte edilmesi işini bu şirketin üstlendiğini, kendisinin istihdam eden sıfatı ile sorumlu olmadığını, BK 55. maddesindeki şartların oluşmadığını, olayın oluş şekline göre kendisine ait arsa ile otların yandığı yerin arasında yol bulunduğundan kaynak makinesi kıvılcımından kaynaklanmasının da mümkün olmadığını beyanla; davanın reddini istemiştir.
Davalılar ... ve ...; oğulları olan ...’ın zararla ilgisi olmadığını, kendisinin davalı ..."un yanında çalıştığını, davayı kabul etmediklerini beyan etmişlerdir.
Davalı ...; ..."in boş arazisinin etrafına tel çit yaparken bulundukları yerin 20 metre kadar uzağında yanında bulunan çocukların uyarması ile yangın çıktığını gördüğünü, hemen olay yerine söndürmek için gittiğini, jandarmaya, itfaiyeye, orman idaresine durumu hemen bildirdiğini, meydana gelen yangınla herhangi bir ilgisi olmadığını; davalı ..."i şahsen tanımadığını, daha önceden iş yaptığı dava dışı Detsan şirketinin tel örgü işi var yapar mısın demesi üzerine bu şirket ile anlaşma yaparak işe başladığını bu olaydan sonra arazinin ..."e ait olduğunu öğrendiğini belirterek; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; sorumluluğun ..."a ait olduğu gerekçesi ile davanın ... yönünden kabulü ile 4.403,76 TL tazminatın olay tarihi olan 16.09.2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı kuruma verilmesine; diğer davalılar yönünden davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir.
Dairemizin, 28/11/2018 karar 2018/4078 E., 2018/12119 K. Sayılı ilamıyla;
"1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) ...Davada, dosya arasında bulunan ... Sulh Ceza Mahkemesinin 2007/660 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalılardan ...’un 09.02.2007 tarihinde polise verdiği ifadesinde; ‘’...16.09.2006 tarihinde ... bizden kendisine ait olduğunu söylediği ilimiz ... Mevkiinde bulunan arazisinin çevresine tel örgü çekmemizi istedi. Biz de arkadaşlarım ... ve ... ile kabul ettik ve anlaştığımız ücret karşılığında belirtilen yere giderek çalışmalarımıza başladık...’’ şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmaktadır.
O halde, mahkemece; BK"nun 55. (TBK md. 66 ) maddesi ile ilgili yukarıdaki açıklamalar göz önünde bulundurularak davalı ...’un belirtilen polis ifadesi üzerinde durulup varılacak sonuç dairesinde hüküm kurulması gerekirken, bu husus hiç tartışılmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiş” gerekçesiyle bozulmuştur.
Söz konusu bozma ilamı uyarınca, mahkemece, bu defa; ... ve ... yönünden kabulü ile 4.403,76 TL tazminatın olay tarihi 16/09/2006 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacı kuruma verilmesine, diğer davalılar yönünden davanın reddine karar verilmiş; hüküm, süresi içerisinde davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı tarafın sair, davalı ...’in tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacının harca yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
28/04/2018 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7139 sayılı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 33. maddesi ile 31.10.1985 tarihli ve 3234 sayılı Orman Genel Müdürlüğü Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye "Genel Müdürlük, 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununa göre alınan harçlardan, bu Kanunda belirtilen görevleri kapsamında düzenlenen kağıtlar sebebiyle damga vergisinden ve tapu kadastro işlemlerinden kaynaklanan döner sermaye hizmet bedellerinden muaftır." fıkrası eklenmiş olduğundan, anılan hüküm uyarınca harçtan davacı Orman Genel Müdürlüğünden alınan harçların iadesi gerekir.
Ne var ki, hükmün düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün, HUMK"nun 438/7 maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı tarafın sair, davalı ...’in tüm temyiz itirazlarının reddine; ikinci bentte açıklanan nedenle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükme “8- Davacı, 3234 sayılı Orman Genel Müdürlüğüne İlişkin Bazı Düzenlemeler Hakkında Kanun"un 33/2. fıkrası uyarınca harçtan muaf olduğundan yargılama giderlerine eklenmeyen davacının yatırdığı tüm harçların karar kesinleştiğinde ve isteği halinde davacıya iadesine," bendinin eklenmesi suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 04/03/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.