3. Hukuk Dairesi 2019/6044 E. , 2020/2002 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalının abonesiz olarak kaçak elektrik kullandığını, başlatılan icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek; itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacının davasının kısmen kabulüne, Şanlıurfa 3. İcra Dairesinin 2013/125 sayılı takip dosyasında davalının yaptığı itirazın iptali ile takibin 19.479,99 TL asıl alacak, 866,05 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 20.346,04 TL üzerinden devamına, alacak likit olmadığından inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; Dairemizin, 07/05/2018 tarihli, 2018/1686 Esas 2018/4700 Karar sayılı ilamıyla;
“1- ... Somut olayda, iki elektrik mühendisi ve ziraat mühendisi tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda 36 dekar pamuk bitkisi için gerekli sulama süreleri dayanak alınarak değerlendirme yapılmış ve kaçak kullanımdan kaynaklanan borç bedeli 2.198.02.- TL olarak hesaplanmış, davacı vekilinin itirazı üzerine hazırlatılan sonraki bilirkişi kurulu raporunda ise ürünün ekildiği tarihin 20 nisan olduğu kabul edilmiş, kayıp kaçak vd adı altında bedellerin alınamayacağı belirtilerek hesaplama yapılmış, davacı vekili bu rapora da itiraz etmiş, sonraki rapor hükme dayanak alınmıştır.
Mahkemece; önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak üç kişilik konusunda uzman bilirkişi kurulundan, davaya konu kaçak tespit tutanağı tarihinde yürürlükte bulunan ilgili mevzuat hükümleri dikkate alınarak, talep edilebilecek kaçak elektrik bedelinin hesaplattırılması suretiyle, denetime elverişli bir rapor alınarak, varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken; bilimsel verilere dayanmayan, varsayımsal olan, çelişkili raporlardan sonrakine dayanılarak yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
2- Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, Yargıtay kararlarına göre kayıp kaçak, dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti ve iletim bedelinin hesaplamaya dahil edilmediği belirtilmiştir.
...Karar tarihinden sonra yürürlüğe girmiş bulunan bu yasa değişikliklerinin, yürürlük tarihi öncesi dönemde geçerli olan EPDK kararlarına dayanılarak alınmış olan ve dava konusu yapılan kayıp-kaçak, dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti ve iletim bedelleri ile ilgili olarak açılan ve halen devam eden davalarda da geçmişe etkili olacak şekilde (bu yasa değişikliği öncesinde açılan ve halen görülmekte olan davalar da) uygulanması gereken hükümler içerdiğinden, 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu"nun 17., geçici 19. ile 20. maddelerinin, somut olaya etkisinin bulunup bulunmadığının yerel mahkemece tartışılıp değerlendirildikten sonra sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekmektedir.” gerekçesiyle bozulmuştur.
Söz konusu bozma ilamına uyulduktan sonra, bu defa, mahkemece; bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulü ile, 26.772,31 TL asıl alacak, 1.190,25 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 27.962,56 TL üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacak likit olmadığından icra inkâr tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu tahakkuk döneminde yürürlükte olan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği 13.maddesine göre; “a) Dağıtım sistemine veya sayaçlara veya ölçü sistemine ya da tesisata müdahale ederek, tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle, eksik veya hatalı ölçüm yapılması veya hiç ölçülmeden veya yasal şekilde tesis edilmiş sayaçtan geçirilmeden mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesi” kaçak elektrik kullanmak olarak belirtilmiştir.
Yine, anılan Yönetmeliğin 15.maddesinde; “Kaçak ve usulsüz elektrik enerjisi kullanımına ilişkin olarak, a) Tespit, b) Süre, c) Tüketim miktarı hesaplama, d) Tahakkuk, e) Ödeme yöntemleri ile diğer usul ve esaslar, dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiler tarafından belirlenerek, Kuruma sunulur ve Kurul onayı ile uygulamaya konulur” hükmü yer almaktadır. Yönetmeliğin 15.maddesine dayanılarak EPDK tarafından alınan 29/12/2005 tarih ve 622 sayılı kararda; Kullanım yerine ait bağlantı anlaşması ve perakende satış sözleşmesi yapılmış olan yerler için, kaçak elektrik enerjisi kullanımına ilişkin olarak yapılacak hesaplamada esas alınacak süre; tutanak düzenlenmiş olması kaydıyla kontrol, mühürleme, kesme-bağlama, sayaç değiştirme ve son endeks okuma işlemlerinden en son yapılanın işlem tarihi ile kaçak tespitinin yapıldığı tarihe kadar olan süredir ve bu süre 90 günü geçemez. Ancak, sayaçtan geçirilmeden ayrı bir hatla kaçak elektrik enerjisi kullanımının tespiti halinde bu süre iki kat olarak, bu sürenin dışında müşterinin kaçak elektrik enerjisi kullanım başlangıç tarihinin doğru bulgu ve belgelerle tespit edilmesi halinde, kaçak tüketime ek olarak yukarıdaki paragraf çerçevesinde belirlenen başlangıç tarihinden itibaren, doğru bulgu ve belgelerle tespit edilmiş kaçak elektrik enerjisi kullanımı başlangıç tarihine kadar geriye dönük normal tüketim hesabı yapılacağı, bu sürenin 12 ayı geçemeyeceği. yapılacak hesaplamada tüketimin yapıldığı kabul edilen dönemlerdeki birim fiyatlar dikkate alınacağı ve gecikme zammı alınmaz hükmünün yer aldığı; müstakil trafolularda (müşteri veya müşteri olmayan) ölçü noktasına bakılmaksızın, besleme transformatör veya transformatörlerinin toplam kurulu gücünün kullanma faktörü olarak alınan 0.60 ile çarpımı sonucu bulunan değerin bağlantı gücü olarak kabul edileceği ve ortalama aylık çalışma saatine göre hesaplanacağı; ortalama aylık çalışma saatlerinin tarımsal sulama abonelerinde 400 saat olarak alınacağı ve müşteri olmayanlara çalışma saatlerinin %20 oranında artırılarak uygulanacağı açıklanmıştır.
Dosyanın incelenmesinde; davalı hakkında, 08/06/2012 tarihli kaçak elektrik tutanağı düzenlendiği, tutanağa istinaden 11/03/2012-08/06/2012 arası 90 gün üzerinden 56.030,72 TL miktarında kaçak tahakkuku yapıldığı görülmektedir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; kaçak elektrik kullanımının başlangıç tarihinin pamuk ürününün sulama başlangıcı 20/04/2012 tarihi olarak belirlendiği, bu tarihe göre kaçak tespit tarihine kadar 49 günlük kaçak kullanım süresine göre hesaplama yapıldığı anlaşılmaktadır.
Açıklanan Yönetmelik ve Kurulu kararı gereğince; hükme esas alınan bilirkişi raporunda kaçak elektrik başlangıç tarihi ve kaçak tahakkuku yapılması gereken tarihlerin belirlenmesinde sulama sezonunun başlangıcının esas alınmasına yönelik değerlendirme hatalı bulunmuştur.
O halde, mahkemece; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilerek, öncelikle dosya yeni bir bilirkişiye verilerek davalı kurumun davacı taraftan isteyebileceği kaçak elektrik tahakkuk bedeli ve ek tahakkuk bedelinin Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ve bu yönetmelik gereğince yayınlanan 622 sayılı EPDK kararında belirlenen usül ve esaslarda açıklanan yönteme göre yeniden hesaplanması için rapor alınması ve oluşacak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde sulama sezonu, esas alınarak hazırlanan bilirkişi raporuna değer verilerek hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozması gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/03/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.