MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R
Davacı ... Yönetimi vekilinin 05.10.2012 havale tarihli dava dilekçesinde özetle;,...sayılı Orman Kanununun 2/B maddesi hükümleri gereğince tahdit çalışması yapıldığını, 91 numaralı Kadastro Komisyonu tarafından aplikasyonun tamamlanarak, 6831 sayılı Orman Kanunu hükümleri gereğince ilân edildiğini, yapılan çalışmalar sırasında, dava konusu taşınmazın orman sınırları içinde kalmasına rağmen, davalı taraf adına tapu kaydı oluşturulduğunun tespit edildiğini, ormanların özel mülkiyete konu olamayacağını, zilyetlikle mülk edinilemeyeceğini iddia ederek, taşınmazın davalı adına mevcut tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile Maliye Hazinesi adına tapuya tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece davanın kabulü ile, dava konusu 10867 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile, taşınmazın orman vasfında olduğu şerh düşülmek kaydı ile ... adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmaza ilişkin tapu iptal ve tescil davasıdır.
Yörede,1940 yılında 3116 sayılı Kanuna göre orman tahdidi yapılmış ve kesinleşmiştir. 1955 yılında 5602 sayılı kanuna göre arazi kadastrosu çalışması ve 2011 yılında 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesine göre yenileme çalışmaları ile 05/09/2012 tarihinde ilân edilen 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılmış orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması çalışmaları vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve dava konusu taşınmazın tamamının orman tahdit hattı içinde kaldığı belirlenerek hüküm kurulduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve yatırdığı temyiz harcının istek halinde iadesine 23/09/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.