21. Hukuk Dairesi 2016/9859 E. , 2018/683 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, ek prim tahakkukunun iptaline ve ek prim borcunun bulunmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, davalı Kurumun davacı işyeri ile ilgili olarak ek prim tahakkukuna dair işleminin iptali ile davacının ek prim borcunun bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacı işyerinde 09.02.2015 tarihinde saat 11:30 da denetim yapıldığı, denetim sırasında dava dışı çalışan ...’in işe giriş tarihinin 09.02.2014 tarihi olduğunu ve ücretinin 2500 Lira olduğunu beyan ettiği, davacı işverenin tutanak tanzim edilirken işyerinde olmadığı, davalı Kurumun 10.02.2015 tarihli denetmen raporuna göre ... adına beyan ettiği tarihten tutanak tarihine kadar Agi dahil 2500 Lira net ücret üzerinden hesaplanacak brüt ücretin, daha önce bildirilen tutar düşüldükten sonra kalan fark için ek aylık prim ve hizmet belgelerinin istenmesine karar verildiği, davacının 28.04.2015 tarihinde ek aylık prim ve hizmet belgelerinin istenmesine itiraz ettiği, itiraz üzerine komisyon kararı alınmadığı anlaşılmaktadır.
5510 sayılı Yasa’nın 86.maddesinin 7.fıkrasında; “(Değişik yedinci fıkra: 17/4/2008-5754/50 md.) Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca, fiilen yapılan denetimler sonucunda veya işyeri kayıtlarından yapılan tespitlerden ya da kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatı gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemeler neticesinde veya kamu kurum ve kuruluşları ile bankalar tarafından düzenlenen belge veya alınan bilgilerden çalıştığı anlaşılan sigortalılara ait olup, bu Kanun uyarınca Kuruma verilmesi gereken belgelerin yapılan tebligata rağmen bir ay içinde verilmemesi veya noksan verilmesi halinde, bu belgeler Kurumca re’sen düzenlenir ve muhteviyatı sigorta primleri Kurumca tespit edilerek işverene tebliğ edilir. İşveren, bu maddeye göre tebliğ edilen prim borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde, ilgili Kurum ünitesine itiraz edebilir. İtiraz, takibi durdurur. İtirazın reddi halinde, işveren kararın tebliğ tarihinden itibaren bir ay içerisinde yetkili iş mahkemesine başvurabilir. Yetkili mahkemeye başvurulması, prim borcunun takip ve tahsilini durdurmaz. Mahkemenin Kurum lehine karar vermesi halinde, 88 inci ve 89 uncu maddelerin prim borcuna ilişkin hükümleri uygulanır. “ denilmektedir.
Somut olayda, davalı Kurum denetmenlerince düzenlenen tutanağın kayden, fiilen yapılan bir tespite değil işyerinde çalışan sigortalının tek taraflı beyanına dayalı olarak düzenlendiği açıktır. Dolayısıyla yukarıda sözü edilen 5510 sayılı Yasa’nın 86.maddesinin 7.fıkrasına uygun bir tespitten söz edilemeyecektir. Bunun yanı sıra, prime esas kazancın belirlenmesine ilişkin uyuşmazlıklarda dahi Dairemizin istikrar kazanmış içtihatları ile ücrete ilişkin yazılı belgelerin varlığının arandığı göz önüne alındığında davacı işverenin yokluğunda salt sigortalının beyanı ile düzenlenmiş tutanağa dayanan tespitin kabul edilmesi yerinde değildir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın davanın kabulü yerine eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.